Kusura bakmayın ama, hiçbir film yapımcısı ya da yönetmenin çocuklar bunu izler, kötü etkilenir diye kendini kısıtlaması gerektiğini düşünmüyorum. Adam o filmi liseliler izlesin diye çekmiyor, izlememelerini sağlamak da onun görevi değil. Fazlasıyla da niş filmler zaten, adını bilen bile bir avuç insan var ve bunların da çoğu izlediğini anlamıyor. Bu kanala girersek sinemayı kırpa kırpa kuşa döndürürüz, elimizde hiçbir şey kalmaz. Sansüre karşıysak hepten karşı olmak gerek. Kontrol edilmesi gereken bu ürünlerin ortaya çıkabiliyor olması değil, dağıtım kanalları ve kimin ulaşabildiği. Game of Thrones'u cinsellik var diye sansürlemeye çalışamazsınız mesela, çünkü adamlar kanallarında ve bu dizide yetişkin içerik bulunduğunu belirtmişler ve paralı bir kanal. Sorumluluk izleyen/izleten tarafta.
Cinselliğin bu şekilde gösterilmesi ve üstünün kapatılması arasında hikaye adına hiçbir fark olmadığını düşünüyorsanız, bunu tartışmayacağım bile. Sinemanın da, edebiyatın da kesinlikle özgür alanlar olarak kalması gerekiyor. Sanatı kısıtlamak gençleri bu kötü etkilerden kurtarmanın yolu değil. Daha önce de söylediğim gibi, gerekli kontrolü ve eğitimi sağlamak ailelerin sorumluluğu. Bir kitap yazan ya da bir film çeken kişinin değil.
Bu bahsettiklerimin kaliteyle de ilgisi yok. Bir eserdeki cinsellik, cinsellik için konmuş ve başka bir amaca hizmet etmiyor olsa da aynı fikirdeyim. "Ya bu kadarına ne gerek var, olmasa ne kaybederiz" geçerli bir sebep değil. Zira bir kişi ortaya çıkardığı esere herhangi bir şeyi neden koyduğunu açıklamak mecburiyetinde değil. Ya da amiyane tabirle: "Size mi soracaktı?" Ortada bir suç olmadığı sürece esere müdahale edilmesine tamamen karşıyım.