Kayıt Ol

Yağmurda

Çevrimdışı Elis

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Yağmurda
« : 23 Haziran 2011, 16:39:08 »
  Yağmur yağıyordu, bulutlar bir daha hiç ihtiyaçları olmayacakmış gibi boşaltıyorlardı içlerini yeryüzüne. Yollar suya doymuş, artanları da biriktiriyor sanki, her yer su birikintisi. Dolmuş bekleyecekti bu havada ama neyse ki şemsiyesini almayı akıl etmişti. Eskiden beri böyle temkinliydi zaten. Çok beklemedi. Durağa gelir gelmez dolmuş da yanaştı. Bindi, ön sıradaki boş koltuğa oturdu. Parayı uzattı. Üşümüştü.İçinde bir his vardı, aradığını sanki bu yağmurlu akşamda bulacaktı. Yıllardır beklediği, bu yağmurla gelecek, öyle diyordu içindeki ses. Bu his içini biraz daha ısıttı. Camdaki buğuları silip, dışarıyı seyre daldı. Hayat devam ediyordu, tüm ıslaklığına rağmen...

  Şehrin başka bir köşesinde dolmuş bekliyordu insanlar. Hepsinin ellerinde şemsiye... Hepsi kendi yalnızlıkları içinde dolmuş gelsin diye dua ediyorlardı. Biri hariç hepsi şemsiyeliydi. O eskiden beri sevmezdi şemsiyeleri. Hiç şemsiyesi olmamıştı bu güne kadar.. Sırf yağmura olan sevgisine ihanet olur diye tüm şemsiyeleri yasaklamıştı kendine. Bir dolmuş yanaştı durağa, herkes hücum etti kapıya. O ve iki kişi dışarıda kaldı. " hayırlısı" deyip beklemeye devam etti.

   Cam buğulandıkça siliyor ve dışarıyı seyrediyordu. Hep böyle olmuştu. Yağmuru hep camın ardından seyretmişti. Hiç yağmurda ıslanmamıştı o.
Yine öyleydi ve içindeki ses giderek büyüyordu. Yanındaki koltuk hala boştu ve bu ona göre bir işaretti. Dolmuş durağa yanaştı bu arada.

   Durağa dolmuş yanaştı. Önce şemsiyeli iki kişi bindi sonra o... Ön sırada bir kişilik boş yer vardı, oraya oturdu, parayı uzattı. Saçlarından yağmur sızıyordu, ayakkabısına su girmişti ve burnu kıpkırmızıydı. Ama sonunda binmişti dolmuşa. Yandaki koltuğa baktı, göz ucuyla, dışarıyı seyrediyordu. Sonra birden kendisine dönünce seyrettiği kişi, bakışları karşılaştı, kaçırdılar bakışlarını.

Tekrar cama döndü dışarıyı seyre devam etti ama aklı hala yan taraftaydı. Dışarıya bakmak değil de yan tarafa bakmak geliyordu içinden ama olmuyordu işte. Utangaçlığı, içine kapanıklığı engelliyordu onu. Hep de engellemişti. Kaç defa böyle anlar yaşamış fakat hep susmuştu. Yine öyle duruyordu bu yağmurlu günde. Beklide yanında oturandı geleceğine inandığı...

 Elleri iyice ısınmıştı artık titremiyordu. Burnu da eski rengine kavuşmuştu. Bir kez daha baktı yan tarafına, dışarıya bakıyordu o. Çok güzeldi gözleri ama çekingendi galiba. Keşke bir daha görebilseydi gözlerini.

"Neyse." dedi ve oda yolu seyre daldı.

Yolu çok uzundu, dışarıyı seyretmekle bitmezdi yol.. Sağ tarafına dönmek ve onunla göz göze gelmek için zorluyordu kendini ama olmuyordu, yapamıyordu. Uzun süre uğraştı kendisiyle, yine olmadı.
Bir taraftan yolu seyrediyor, diğer taraftan göz ucuyla onu seyrediyordu. Tuhaf bir hali vardı sanki. Hani ona bakmak istiyor da bakamıyor; bakmaya kıyamıyor gibiydi. Ve içinden " Ne olur bir kez dönüp gözlerime bak ve cesaret ver." diye geçirdi.

En sonunda tüm cesaretini topladı. İçindeki kavgayı kazandı. Yanaklarının kızarmaması için dualar etti ve tam yüzünü çevirecekken o acı ses geldi sağ yanından:

"Müsait yerde lütfen!"

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yağmurda
« Yanıtla #1 : 23 Haziran 2011, 19:30:33 »
Heyecanlanırsın heyecenlanırsın sonra bir anda kursağında kalır ya bazen, aynen bunları yaşadım az önce.  :)
 
 Çok akıcı yazıyorsun bence, insanlara o duyguyu yaşatabiliyorsun.

 Ama bazı yerlerde üç satır atlamışsın, bazı yerlerde iki, bazı yerlerde de atlamamışsın. Biraz göze batıyor o.
Alıntı
Dolmuş durağa yanaştı bu arada.
Durağa dolmuş yanaştı
  Bu ve bunun gibi kusurlar hariç bence çok iyi bir yazı.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yağmurda
« Yanıtla #2 : 23 Haziran 2011, 19:47:31 »
Yazı için yapabileceğim genel yorum sanırım 'hoş' olacak. Anlatım sade olmasına rağmen görevini çok iyi yerine getirmiş, ayrıca hikayenin fikri ve sonundaki 'durum' insana bir yandan tanıdık gelirken bir yandan hoşuna gidiyor.

Yalnız ikinci bakış açısını kullandığın yerleri bir paragrafla, eğik yazı ile veya benzeri bir şekilde diğerinden ayırırsan daha iyi olur kanaatindeyim. Bu haliyle okunurluğu biraz aksatıyor ve anlayabilmek için cümlenin başına sarmak gerekebiliyor. Ayrıca bazı yerlerde kişileri birbirine karıştırmak da mümkün.

Bunların dışında hoş bir kısa hikaye olmuş, eline sağlık.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Elis

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yağmurda
« Yanıtla #3 : 23 Haziran 2011, 19:52:06 »
Teşekkür ederim :) Böyle düşünmenize sevindim. Bunları göz önünde bulunduracağımdan emin olabilirsiniz.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yağmurda
« Yanıtla #4 : 23 Haziran 2011, 20:01:42 »
Şimdi ben farklı yorum yapayım.

Konu "hoş" değildi, süperdi. Doğrusu heyecanlanarak, "evet, evet, kesinlikle" dediğim, benzer duyguları içimde hissettiğim bir yazı oldu. Basit duygulanırım ama kolayına övmem, haberin olsun.

Onun dışında, birkaç imla hatası gördüm, ama yazının kalitesini çok da etkilemediğine inanıyorum. Örnek:

"Yollar suya doymuş, artanları da biriktiriyor sanki, her yer su birikintisi." cümlesine çok takıldım. Bu cümlede bir gariplik var gibime geldi. Şöyle yazsan daha iyi olacak:

Yollar suya doymuş halde artanları biriktirirken, her yer su birikintisi olmuştu bile.

Tebrik ederim, güzel yazıydı.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yağmurda
« Yanıtla #5 : 23 Haziran 2011, 20:19:50 »
Hikayenin bütünü o kadar pozitif bir düşünce tarzıyla yansıtılmış ki böyle ümitsiz bir sonu -ben bile- beklemiyordum. Ellerine sağlık, bal börek olmuş.

Çevrimdışı Elis

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yağmurda
« Yanıtla #6 : 23 Haziran 2011, 20:27:55 »
Gerçekten çok mutlu oldum. :)