Kayıt Ol

Yarınımız yok..

Çevrimdışı Kont

  • *
  • 1
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Yarınımız yok..
« : 01 Ocak 2014, 17:51:30 »
" Sarıl yaşadığın hayata,
Ölmek bile parayla lan,
Kaç cenaze bedava? "


Annemle beraber geçireceğimiz günlerden biri. 40 yılda bir beraber çıkabiliyoruz zaten. Okul, dersler derken annemle vakit geçirememeye başladım. Bugün benim için alışveriş yapacağız. Ayakkabımın altında küçük bir delik var galiba sabah okula yürüyerek gittiğim için olabilir. Zamanla aşındı galiba. Annem tutturdu alalım diye. Maddi durumumuz pek iyi değil. Ya da ben öyle kalmasını istiyorum galiba. Çünkü çok para gözümü korkutuyor. Bunu şöyle anlayabilirsiniz ki; eğer her gününüzde oruç tutuyorsanız.. Zorunlu.. Elden gelen bir şeyin olmaması..

Babamdan kalan montun içini giydim, dışını sevmiyorum. Biraz da kaba duruyor. Zengin göstermiyor. Eheh. Evimizin biraz ilerisinde büyük bir AVM var. Oraya gidiyoruz. Apartmandan indik. Dün de Yılbaşıydı. Akşam bayağı eğlendik. Uyuyarak galiba. Kimileri Taksim, Nişantaşı'nda düşünmeden eğlenirken kimi aileler de bizim gibi evde geçiriyor. Aslında en iyisi. Evin sıcaklığı, aile.. Bunlara sahip olamayanlarda var.. Fakir tesellisi, bakmasanıza..

Alışveriş merkezleri para tuzağı. Aslında bana öyle geliyor. Ya da benim, bizim gibilere. Çünkü bir ayakkabı hangi mantıkla 100 liranın üstünde olabilir ki? Düzen, sistem.. Ne kadar saçmalaşıyor etraf.. Adalet, eşitlik uzak bize.. Biraz daha aşağıdaki AVM'ye gitmeyi karar aldık. Yürüme mesafesi yakın olduğu için yürümeyi tercih ettik. Ya da cebimiz boş olduğu için. Ha. Ne fark eder? Uzaktan baktığımda AVM'nin önü kalabalık, sanki içeride bir olay olmuş gibiydi. Anneme söyledim. Biraz korktuk esasında. Kalabalığı sevmiyorum ben fazla. Kendimi kötü hissediyorum nedense. Bir olay olacak gibi. Her han bomba patlayabilir, her an hırsızlık. Garip bir duygu. Saat 13:50 civarıydı. İyice yaklaştığımız da bile anlayamadık. Annem gidip bir bayana sordu. Dün Yılbaşı olduğu için bugün geç açacaklarmış. Bizim şansımıza da saat 14:00'da açılacakmış. Bekleriz dedik.  Bir kaç volta attıktan sonra, kapılar açıldı. Bir izdiham oldu anlayamazsınız. Anneme söyledim, biraz bekleyelim, sonra girelim diye. O da kabul etti. Yaklaşık 10 dakika sonra da biz girdik. Hava dışarıya göre oldukça sıcak, tabii mağazalarda öyle. Her yer. En üst kata çıktık, karnımız aç çünkü yaklaşık 1 saattir dışarıdayız. Sabah bir şey yemedik doğru düzgün. Bu yüzden yürüyen merdivenlerle en üste çıktık ve yemek yeri aradık. Güzel ve ucuz bir yer bulduk. Karnımız doymadı olsun ama en azından aç ta kalmadık. 2 kat aşağıya indik. Ayakkabı ve gömlek almak için çıkmıştık dışarıya zaten. 25 liraya güzel bir ayakkabı bulduk. Annem 2 tane almamı söyledi. Kaş, göz etsem de ne yapsın kadın.. Para varken alalım oğlum dedi. Yarınımız yok.

Alışverişimiz bittiği zaman annem bir pankart gördü. Çekiliş vardı. Annem de katılalım dedi. İlk baş yok diyecektim ama dönüp gözlerine baktığımda.. O mutluluğu gördüğüm de.. Hayır diyemedim.. Yarım saat sıra da bekledik. Fişleri temyiz ettirdik. Ardından en alt kata indik. Meydana doğru. Ve yarışma bölgesine geldik. Çekiliş şöyle ki; fiş başı 1 anahtar hakkınız var. Anahtar arabanın kapısını açıyorsa arabayı hemen teslim ediyorlar size. Biz de şansımızı deneyelim dedik. Annem birini sen çek dedi ama ben hakkımı ona verdim. Aslında ne hakkı? Biri mi tanıdı bize bu hakkı? Yada yüzde kaçını bize teslim ettiler de hak oldu bize? Boş verin. Sırada beklerken bir kadın 40 fiş ile 40 anahtar hakkını kullanıyordu. Her kapıyı açamayışında kahroluyordu. Küfürler ediyordu. Sanki baştan bu araba sizin demişler gibi davranıyordu. Tam o sırada kafamı yukarı kaldırdığımda bir çok kişinin izlediğini gördüm. Alışveriş yapamayanlar, kimilerinin mutluluğuna kalmışlardı. Aşağıda ki kadın açamayınca onlarda üzülüyordu. Nedensizce..

" Bizden isten gelecek nedir?
Cepte kalan üç kuruşluk maaşla,
Geçinmek mi? "

Çevrimdışı Cerin Amroth

  • *
  • 10
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yarınımız yok..
« Yanıtla #1 : 01 Ocak 2014, 21:07:44 »
Bizim gibiler, "Ötekiler".
Ötekiler, grubunda olduğumuz için anlayamıyoruz; onları. Umut, yalnızlık veya duygusuzluk... Tüm hepsi onların... Yalnızlıklarının sonuçlarının bedellerini, dünyevi şeyler ile doldurmaya çalışıyorlar. Birde becerebilseler. :)