Kayıt Ol

Yasak Dünya

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Yasak Dünya
« : 01 Ağustos 2011, 04:46:04 »
Dün sabaha yakın bilgisayarın başından ayrılıp yatağa uzanmak için hazırlandığımda, saat neredeyse 6:00 civarıydı. Önümüzdeki aylarda 18 yaşına basmaya hazırlanan bir genç olarak, sabahın köründe henüz yatmamış olmam garip bir durum. Geç yatıyorum, çünkü geç yatıyor olmanın verdiği o garip mutluluk, beni benden alıyor. Başka ergenlerin daha erken yatmaya zorlanması ama benim özgürlüğüme kimsenin karışmaması, güzel bir duygu.

Şaka yapıyorum tabi ki. Geç yatıyor olmamın sebebi uykusuzluk.

Üstü koyu renk ve "Tebrikler, Amerikan vatandaşlığı kazandınız!" yazan reklamlarla süslü bir sitede okuduğuma göre, bu işin sorumlusu psikolojik baskı ve çok fazla düşünmenin verdiği stresmiş. Yalan. Tepeden tırnağa yalan.

Başka bir sitede ise uykusuzluk sebepleri maddelere ayrılmış. Bakınız o daha mantıklı:

-sert yastık.

-Yeni alınıp alışılamamış bir yatak.

-Sert zemin.

-sıcak.

-soğuk.

Ve daha birçok fiziksel faktörler ortaya konulmuş. Yastığım sert ve hava çok sıcak, doğrudur. Ama hayır, uykusuzluğumun sebebi bu da değil. Düşünüp bir türlü sonuca ulaşamadığım birçok düşünce yüzünden uykusuzum. Ben bir sonuç bulamadıkça daha fazla düşünüyorum. Ben düşündükçe, sonuç bir o kadar benden uzaklaşıyor. Ve düşündükçe uyuyamıyorum.

Gerçekten neyi düşündüğümü ise bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.

Bazı insanlar, mutlu olamadıkları için kendilerine bir Dünya yaratıyorlar. Çünkü kendi Dünya'larının Tanrı'sı olup istediklerini orada elde ediyorlar. Onlar Dünya'larında Angelina Julie ile evlenerek Gondor'da savaşı kazanmak için orklar ile mücadele ederken, aslında Dünya'nın en güçlü büyücüsü olduklarını farkediyorlar.

Bazı şeyleri sil baştan anlıyorum. Anlıyorum ki Dünya insanları, var oldukları süre boyunca acı ve mutluluğu yaşarlar. Her mutluluğun bir sonu olsa da, Çoğu acının bir sonu olmuyor. Allah aşkına söyleyin, nasıl bir son mutlu olabilir?

Türk filmlerinde kavuşulan mutlu sonların da devamı yok mudur? O büyük aşklar bir tanesinin ölümüyle belki yıllar sonra son bulmayacaklar mı? Geride kalanların sevgisi ise, acıya dönüşmeyecek mi? Peki bu acıya dönüşen mutluluk ne kadar uzun sürüyor ki?

Hiç bir son, bir son oldukça mutlu olamaz. Mutluluklar anlık oluyor. Ve işte, İstediklerini elde edemeyen insanların kendi akıllarında kurdukları Dünya'lar da bir bir bırakılıyor, yasak bir anı haline geliyor. Onlara anlık mutluluk veren bu Dünya'lar, bir acı abidesi haline geliyor.

İnsanlar, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadıktan sonra, sanki hiç yaşamamış gibi ölüyorlar ne de olsa...

Not: Hiçbir edebi değeri yoktur.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.