Kayıt Ol

Charles Bukowski

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Charles Bukowski
« : 07 Temmuz 2011, 23:14:02 »

Charles Bukowski belki de Yeraltı Edebiyatı türünün en tanınmış yazarlarından biri. Genellikle kendi yaşadıklarını (veya yaşamış gibi yaptıklarını) anlatır. Çoğunlukla alkolizm, bunalımı, alt sınıftan insanları, fahişeleri ve aşık olduğu kadınlar hakkında yazar. Bunun nedeni tabi ki bizzat kendisi ve çevresinde olan insanlardır. Yazım dili çok yalın ve süsten uzak olmasına rağmen okuyucuyu etkileyen her zaman anlattıkları olmuştur. Öykü ve şiirlerinden oluşan, 45'ten fazla kitabıyla Charles Bukowski bu dalın en büyük temsilcilerinden biri.

Hayatı [*]http://tr.wikipedia.org/wiki/Charles_Bukowski[/*]

I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Almanya'ya askeri hizmet nedeniyle gelen Polonya asıllı Amerikan bir babanın ve terzilikle uğraşan Alman bir annenin çocuğu olan Charles Bukowski 1920 yılında Andernach, Almanya'da doğdu. 2 yaşındayken Los Angeles'a taşındılar. 1929 Krizi sırasında Bukowski'nin babası genelde işsizdi ve Bukowski'ye şiddet uygulardı. Çocukluğunda genelde sessiz ve bu nedenle dikkat çeken yazar bazen çıldırış noktasına geliyor kendinden hiç beklenmedik kabadayılıklar yapıyordu. İlk okul yıllarındandan itibaren korkusuz olan Bukowski kendi yazdığı bir eserinde ilkokul öğretmenine "sevişelim" dediğini söylemektedir. Daha o zamandan nasıl birisi olacağı netlik kazanan Bukowski, Los Angeles Lisesi'nden mezun olduktan sonra sanat, gazetecilik ve edebiyat dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi'nde 1 yıl okudu.

Yazmaya başladığı günden itibaren yazılarını yayımlanması için dergilere gönderen Bukowski’nin yazıları hep geri gönderilmiştir.

Ancak 24 yaşındayken "Aftermath of a Lenghty Rejection Slip" isimli kısa öyküsü yayımlandı. İki yıl sonra bir başka kısa öyküsü olan "20 Tanks From Kasseldown" isimli eseri yayımlandı. Bukowski yayıncılık yönteminlerinden hayal kırıklığına uğradı ve neredeyse 10 yıllığına yazmayı bıraktı. Hayatının bu bölümünü A.B.D.'yi gezerek, çeşitli işlerde genellikle kısa vadeli çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirdi. Hayatının diğer bölümlerinde olduğundan daha yoğun bir tempo ile açlık ile boğuşan ve kadınlarla zaman geçiren Bukowski daha sonra bu yıllarını Factotum isimli kitabında da anlatmıştır. Bu dönemde ki işlerinin kısa vadeli olmasının nedeni de düzen tanımaz kişiliği ve alkol bağımlılığındandı. Bukowski babasına olan nefretini onun aksine bir hayat yaşayarak göstermiş ve bir yazısında da bu yüzden bir hiç olmayı seçtiğini söylemiştir. O babasının aksine olduğu gibi görünen ve bir şey olmamayı hedefliyen birisi olarak kazandığı paraya önem vermiyor ve barlarda günü birlik bir hayat sürüyordu. Zengin amerikalı kadınlarla ilişkiye girdiği dönemlerde onlara kaba dahi davransa etkiliyor onların evlerinde yaşamaya başlıyor ama bir türlü o hayata adapte olamayarak eski hayatına geri dönüyordu ki 1969’da da bunu aç kalmayı seçtiğini söyleyerek ispat etmiş oluyor adeta.Ayrıca ömrünün çoğu denilebilinecek kadar kısmını da hipodromlarda gecirmiş ve bundan yazılarında sık sık söz etmiştir. 1950'lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre A.B.D. Posta İdaresi'nde posta kuryesi olarak çalıştı. 1955'te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın aldı ve şiir yazmaya başladı.1957'de Barbara Fry ile evlendi fakat 1959'da boşandılar. Bukowski, şiir yazmaya ve içki içmeğe devam etti ve sonra Los Angeles'taki postaneye geri döndü. 1965'te hiç evlenmediği Francis Smith'ten bir kızı oldu. 1969'da Black Sparrow Yayınevi'nden ömür boyu 100 dolar maaş teklifini alınca postaneden ayrıldı. Bir mektubunda şöyle bir açıklaması vardı "İki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim." Posta ofisini bırakalı bir ay olmayalı Bukowski Postane ismindeki ilk romanını bitirdi. 1976'da Bukowski, Linda Lee Beighle ile tanıştı. İki yıl sonra birlikte Los Angeles'ta bir liman şehri olan San Pedro'ya taşındılar. Bukowski ve Beighle 1985'te evlendiler.

Bukowski, Pulp romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994'te 73 yaşındayken omurilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedro, Kaliforniya'da öldü. Ölüm töreni budist rahipler tarafından yönetildi.

Bu tip bir hayat yaşadığı için bir çok kez tutuklanmış, dayak yemiş hatta bazı kitaplarında adam öldürdüğünü dahi söylemiş olan Bukowski hayatı, özgün dili ve tarzı ile Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş, ülkemizde ise ilk kez Sokak dergisi’nde çıkan öyküleri ile tanınmıştır.

Eserleri [*]http://tr.wikipedia.org/wiki/Charles_Bukowski[/*]

    Kadınlar
    Pis Moruk İtiraf Ediyor
    Sıcak Su Müziği
    Bir Tek Ben miyim Böyle Yaşayan
    Dünyevi Şiirlerin Son Gecesi (2 Cilt)
    Kapalı Bir Kapıdır Cehennem
    Gülün Gölgesinde
    Postane (roman)
    Pis Moruğun Notları
    Sevimli Bir Aşk Hikayesi
    Sıradan Delilik Öyküleri
    Kendimizde Açtığımız Yaralar
    Sarhoş Çal Piyanoyu, Vurmalı Çalgı Gibi, Parmaklar Biraz Kanamaya Başlayana Dek
    Pansiyon Manzumeleri
    Gece Çılgın Ayak Sesleriyle Yırtıldı
    Ölüler Böyle Sever
    Shakespeare Bunu Asla Yapmazdı
    Güneşe Uzan
    En Kısa Andır Mucize
    Güneş İşte Burdayım
    Kimse Bilmez Ne Çektiğimi
    Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi
    Pulp
    Factotum
    Ekmek Arası
    Kaybedenin Önde Gideni
    Bana Aşkını Getir
    En İyi Adamlar Yalnızken Güçlüdür
    Hollywood