Kayıt Ol

Sasha Marinov

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #15 : 22 Mart 2011, 00:41:04 »
Okulun koridorlarından yürüyerek normalde müdürün odası olması gereken odaya geliyorsunuz. Geçerken her sınıfın farklı bir amaç için kullanıldığını görüyorsun, bazılarının ise kapıları kapalı. Bazı sınıflara cephane doldurulmuş, bazıları yemekhane olarak kullanılıyor, bazılarında sıralar yan yana dizilerek yatakhane yapılmış. Hatta bir kara tahtada savunma planı olduğunu düşündüğün çizimler dahi gördün. Sonunda müdür odasının önünde asker duruyor ve kapıyı iki kez tıklatıp kapıyı yavaşça açıyor. İçeri giriyorsunuz, asker karşısındaki ahşap masanın arkasında oturmuş pipo içen Yüzbaşıya selam veriyor eliyle.

''Yüzbaşım. Bu adam başçavuş olduğunu iddia ediyor fakat üzerinde bunu kanıtlayan herhangi bir şey olmadığı için sizin görmenizin daha uygun olacağını düşündük.''

''Tamamdır asker, çıkabilirsin. Teşekkür ederim.'' diyor Yüzbaşı. Sert görünüşlü bir adam olmasına rağmen askere hitabı ve konuşma tarzı oldukça sakin ve ağırbaşlı. Yüzünde derin bir yara izi görüyorsun, gri ve derin bakışlı gözlere sahip bir adam. Yapılı, üzerinde askeri üniforma ve omzunda rütbesi var. Sana oturmanı işaret ederek ''Adınız neydi çavuş?'' diye soruyor.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #16 : 22 Mart 2011, 00:49:01 »
   Ağır adımlarla yürüyerek Yüzbaşının oturduğu ahşap masanın hemen önündeki sandalyeye oturuyorm.

   "İsmim Sasha;" diyorum kendinden emin bir sesle. "Sasha Marinov yüzbaşım." Ve yine sakince sırt çantamı yere indiriyorum. Artık verdiği ağırlık yüzünden dayanacak halde deyildim. Uzun bir süredir ayakta olmanın verdiği acı yüzünden, oturmak çok güzel geliyor birden. Yüzbaşının sert yüzüne bakarak tanıdık bir ifade, tanıdık bir simge arıyorum. Sanki çok öncesinden gördüğüm bir yüz görüyorum yüzbaşıda.
   "Uzun bir süredir yolculuk ettim ve sonunda buradayım işte." diyerek sözlerimi bitiriyorum.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #17 : 22 Mart 2011, 01:14:00 »
''Sasha Marinov, hmm...'' diye tekrar ediyor adam üç-dört günlük gibi görünen kirli sakalını kaşıyarak. Cebinden bir gözlük çıkarıp takıyor, ardından eğiliyor ve kısa bir süre birşeyler aradıktan sonra bir dosya çıkarıp masanın üzerine koyuyor. Dosyayı açıyor, uzunca bir isim listesi görüyorsun. Bir çoğunun yanında kırmızı kalme ile çarpı atılmış, bazılarının ise küçük bir çizik var. Adam parmağını yukarı aşağı gezdirerek sayfaları çeviriyor ve bir müddet sonra ''Hah!'' diyor aradığını bulmuş vaziyette. ''Başçavuş Sasha Marinov. Burada yazdığına göre son görev atamanızın üzerinden neredeyse 6 ay geçmiş.'' diyerek kafasını kaldırıp yüzüne bakıyor gözlüklerinin üzerinden. ''Buraya hangi rüzgar attı sizi başçavuş?''
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #18 : 22 Mart 2011, 01:24:31 »
   "Buraya beni gerçekten de bir rüzgar attı, Yüzbaşı" diye cevap verdim. "Batıdaki bölük komutanlığına atanmıştım. Ama bir terslik oldu ve batı cephesine bir saldırı düzenlendi. İspanyol askerlerinin batı cephesine yaptığı bu ani baskını kazanmak üzereydik. Ancak Meğer arka taraftan da kuşatılmışız. Binlerce ispanyol askerine karşı birkaç yüz rus askeri dayanamadık. Herkes öldü ve sadece ben ayakta kaldım. Bulduğum birkaç yiyecek kırıntısı ve birkaç litre su ile yola çıktım. Abramovo'ya ulaştım. Şiddetli rüzgar beni buraya kadar sürükledi."
   Ve yüzbaşının sıkıntılı yüz ifadesi sonucu, konuşmayı kestim.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #19 : 22 Mart 2011, 14:03:53 »
''Anlaşıldı çavuş. Yol yorgunu olduğun belli oluyor, burayı bulmuş olman iyi olmuş. İçeri geç, sana sıcak yemek ve kalacak bir yer versinler. Daha sonra tekrar konuşuruz.'' Soru almayacak bir biçimde kafasını yeniden önüne eğerek bir şeyler okumaya devam ediyor. Ayağa kalkıp odanın kapısını açıyorsun, tam dışarı çıkmışken içeriden bir ses geliyor; ''Ve çavuş...'' Kafanı uzatıp yüzbaşına bakıyorsun, adam kafasını kağıtlardan kaldırıp bir saniyeliğine sana bakıyor. ''Doğum günün kutlu olsun.''

Giriş Bölümü Sonu.[*]Birinci bölüm başlangıcına kadar yazmamanız rica edilir.[/*]
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #20 : 12 Nisan 2011, 14:24:38 »
Bölüm 1 - Beklenmedik Atama

31 Aralık 2049 - 9:20
Abramovo İlköğretim Okulu - Geçici Askeri Karargâhı


Son günlerin oldukça rahat geçti. Akşamları temiz çarşaflı portatif bir yatakta uyuyorsun, günde iki kez yemek veriliyor, bol miktarda sigara var ve gördüğün kadarıyla buralardaki tek başçavuş sensin. Askerler sana saygı gösteriyor rütbenden dolayı, ne var ki üzerinde yalnızca yüzbaşı olmasına rağmen herhangi bir yetkiye sahip değilsin. Gene de bir dediğin iki edilmiyor genelde.

Yatağında uzanmış sigara içerken birden eskiden okulun zili çalmaya başlayor. Çevrede bir hareketlilik oluyor, askerler yerlerinden fırlıyorlar ve teçhizatlarını alıp bahçeye fırlıyorlar. Yerinden kalktığında odaya bir asker giriyor aceleyle ve eliyle selam vererek sana dönüyor.

''Başçavuşum. Yüzbaşı sizi görmek istiyor.''
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sasha Marinov
« Yanıtla #21 : 12 Nisan 2011, 20:36:07 »
"zaten yüzbaşının istediği tek şey birilerini görmek" diye düşündüm fakat bunu dile getirmedim.

"Kendisi odasında mı asker?" dedim. "Beni ona götürün."

Ve askerleri takip etmeye başladım. İstikamet yüzbaşının yanıydı.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.