Konu: Timur Morisu

[KoyuBeyaz]

Timur Morisu

Millet: Moğol

Envanter

Kot pantolon - Ceket

Oyuncu: LegalMc

Yaş: 29

Fiziksel Görünüş: Moğol olmasından dolayı çekik gözlü ama bu gözlerinin elasının görünmesini engellemiyor. Boyu 1.82, kilosu orta. Sakalı simsiyah ve gür, aynı saçları gibi. Ama saçları kıvırcık -uçları kıvrılıyor-. Bacakları gövdesine oranla biraz daha uzun.

Zihinsel Kimlik: Cani

Meslek: Kiralık katil / Çiftçi

Durum Göstergesi

Açlık: Uygun
Susuzluk: Uygun
Yorgunluk: Uygun
Hastalık:
Özel Durum I:
Özel Durum II:
Moral: Çok kötü
Yoldaş:

[KoyuBeyaz]

Giriş - Pis Bir İş

20 Aralık 2049 - 19:27
Café Munela - Madrid

Timur Madrid'in orta bütçe için en lüks kafesi olan Café Munela'da oturmuş müşterisini bekliyordu. Sabahleyin uyandığında konakladığı küçük otelin -tabi oraya otel denebilirse- lobisinde kendisine bırakılan bir paket olduğunu görmüştü. Paketin içinde ise bir adet Glim S60 Pistol ile yanına bırakılmış bir mektup ve 200€ para bulunuyordu. Mektupta ise kendisine 'Hazren' diyen bir adamın yapacağı iş teklifi için görüşmek istediği ve saat 19:30 da bu kafede olmasını istediği yazıyordu. Ve işte buradaydı, önünde uzun zamandır içmediği kadar güzel bir kahve ile müşterisini bekliyordu.

Kısa bir süre çevreye göz attıktan sonra saatine baktı ve tam 19:30 olduğunu gördü. Kafasını kaldırdığında ise karşısında bir kadının oturmakta olduğunu gördü. Kıpkırmızı yırtmaçlı ve vücuduna tam oturan bir elbise giyen bu kadın siyah parlak saçlara, rujlu dolgun dudaklara ve kurnaz bakışlara sahipti. Ne ara yaklaşmıştı ve ne ara gelip karşısına oturdu anlayamadı fakat bir şey sormaya vakti de olmadı.

''5000€ nakit iş bittiğinde, 1000€ ise peşin. Tek hedefin var. İstediğin şekilde öldürebilirsin, önemli olan şey üzerindeki bir kutuyu ele geçirmen. Lacivert, küçük bir kutu olacak. Daima yanında taşır. Hedefinin adı Frank Glour ve Bourges'te yaşıyor.[*]Bourges - Fransa[/*] Oraya gidişin için uçak ayarlandı ve hedefinin resmi işte bu.'' Bir resim uzatıyor. Hafif yaşlıca, yer yer beyazlaşmış gür saçları geriye yatık bir adam var resimde. Kadın bir sigara yakıyor ve bacak bacak üstüne atıyor.

Uzun zamandır parasızsın ve bu iş oldukça kârlı görünüyor.

[LegalMc]

Kârlı bir iş olduğunu düşündüğüm için yüzüme hafif bir gülümseme yerleşiyor ve keyifleniyorum. Önce önümdeki ortalama üstü ama benim için harika olan kahveden iki yudum alıp cebimden 1 dal kaliteli sigara çıkarıp bayana eşlik ediyorum. Gri sigara dumanının verdiği keyifle arkama yaslanıyorum. Bu hareketle beraber zihnim açılıyor ve kadının bu orta yaşlı adam ile ne gibi bir işi olabilir diye düşünüyorum.

Aklıma binlerce seçenek geliyor -babası, kocası, hatta belki de bir playboy... Sonra uzun zamandır sormam gereken sormadığım aklıma geliyor. Saatime bakıp soruyorum:

"Uçak ne zaman kalkıyor?"

[KoyuBeyaz]

Kadın yüz ifadesini hiç değiştirmeden cevaplıyor; ''Yarın saat 13:00da. Bueno Aires'de giriş görevlisine ''Hazren'in Uçağı''nı sor. 40 dakikalık bir uçuş olacak, oradan sonra kendi başınasın. İşi bitirmek için 2 hafta süren var.'' Sigarasını kül tablasında söndürerek ayağa kalkıyor. ''İşin bittiğinde bana buradan ulaş.'' diyerek bir cep telefonu bırakıyor masaya ve arkasını dönüp hiçbir şeye aldırmadan yürüyüp çıkıyor kafeden.

Masanın üzerinde bir Nokia 9170 duruyor, 20€luk hesap, hedefinin resmi ve cep telefonunun altında kağıda sarılmış ufak bir tomar bulunuyor. Kısa bir süre sonra garson yanına geliyor; ''Başka bir isteğiniz var mı efendim?''

[LegalMc]

Kadının arkasından bakakalmışken garsonun sorusu beni kendime getiriyor. "Başka bir şey istemiyorum" diyorum ve cebimden 20€ çıkartıp hesabı ödüyorum ayrıca 5€'da bahşiş veriyorum.

Garson yanımdan ayrılınca masanın üstündekileri -paralar hariç- sırayla kabanımın cebine dolduruyorum. Paraları ise kabanımın içindeki cebe koyuyorum. Mekandan ayrılıp yarına kadar dinlenebileceğim bir otel aramaya başlıyorum.

[KoyuBeyaz]

Telefonun altındaki ufak tomarın para olduğunu fark ediyorsun. 100€luk banknotlar halinde tam 1000€ para var. Kafeden çıktığında bu bölgeyi iyi biliyor olmanın verdiği avantajla senin için en uygun otele doğru yöneliyorsun. Ne var ki otel demeye bin şahit isteyen bu konaklama yerinde kalmanın gecesi 200€ ve daha yüksek para veren biri çıktığında odanı kaptırma ihtimalin bulunuyor.

Otele doğru ilerlerken bir ara sokaktan üstü başı yırtık pırtık bir dilenci fırlıyor önüne bir anda. Elinde ufak bir meyve bıçağı var, leş gibi kokuyor ve sana ''O parayı istiyorum!'' diye bağırıyor. Gerçekten parayı istiyor gibi görünüyor, lakin üzerine atlamaya hazır bir şekilde eğik duruyor.

[LegalMc]

Dilencinin ciddi olup olmadığını anlamak için birkaç saniye bekliyorum. Ciddi olduğunu düşününce elimi belime atıp silahımı ortaya çıkarıyorum. Amacım onu vurmak değil korkutmak olduğu için hemen ateş etmiyorum.

"Bıçağı kenara at ve ikile buradan." diyorum ve tepkisini bekliyorum.

[KoyuBeyaz]

Adam bir silaha, bir de sana bakıyor. Kısa bir süre kararsız kalıyor gibi görünüyor, ardından ''Bu iş bitmedi!'' diye bağırarak arkasını dönüp ara sokağa koşar adım geri kaçıyor.

Kısa bir yürüyüşün ardından otele varıyorsun ve önceki gece yattığın odaya çıkıyorsun yeniden. Temizleme zahmetine bile katlanmamışlar. Madrid'in fakir ve uzak bir köşesinde, 4 katlı bir binanın en üst katındaki bir odadasın. İçeride rahatsız bir demir yatak, kirli ve yırtılmış perdeler, küçük bir masa ve kırık bir sandalye, anteni çalınmış olduğu için çalışmayan bir televizyon, bir kaç boş koli ve bir komidin ile üzerindeki gece lambası var.

[LegalMc]

Odaya pis pis bakıp otel sahibine birkaç küfür savuruyorum. Kapımı iyi kilitlediğimden emin olduktan sonra kabanımı çıkartıyorum. Bu odada yapacak hiçbir şey olmadığı için camı açıp bir dal sigara içiyorum. Sigara çöpünü camdan aşağı fırlattıktan sonra camı iyice kapayıp yatağa gidiyorum. Fakat kafamı yastığa koyduğum anda içimi bir huzursuzluk kaplıyor, kabanımı masanın üstünden alıyorum yorganımın altına gizliyorum. Yatağa birkaç küfür daha savurup uykuya dalmaya çalışıyorum.

[KoyuBeyaz]

Ertesi sabah - 21 Aralık 2049

Rahatsız yatağında gözlerini açıyorsun. Biri odanın kapısına düzenli olarak eliyle vuruyor.

[LegalMc]

"Sabah sabah kim ola ki?" diyerek saçım başım dağınık bir şekilde kapıyı açıyorum.

[KoyuBeyaz]

Kapıyı açtığında karşında pis bir sırıtış ile duran bir evsiz görüyorsun ve pis bir koku birden içeriye doluyor. Adam ''Sana bu iş bitmedi demiştim.'' diyor ve bir anda göğsüne inen bir tekme ile geri uçuyorsun. Odaya dört kişi dalıyor, hepsinin üzerinde paçavralar var ve çapulcular. Kapıyı açtığında karşında duran uzun kirli sakallı, pis kokulu evsiz bir meyve bıçağı ile üzerine atlamaya çalışıyor.

Şu an yerdesin, odanın ortasında. Solunda demir yatak, arkanda 1 metre mesaf ötede pencere, sağında 3 metre boşluk ve sonra televizyon, ayaklarının uzandığı yöne doğru 2 metre ileride kapı var. Evsiz kapıdan içeriye girmiş üzerine doğru atlıyor, diğer 3 kişi onun arkasındalar ve eşyalarını yağmalamaya geldiklerini anlayabiliyorsun.

[LegalMc]

Elim yatarken üstümden çıkarmayı unuttuğum silahıma doğru gidiyor ve üstüme doğru gelene nişan alıp adamın oyalanması için dua ediyorum. Eğer silahı görünce oyalanırsa hızlıca ayağa kalkıyorum.

[KoyuBeyaz]

Adam silahı görünce oyalanm ak bir yana silahın üzerine atlıyor. Gözlerinde delilik var, hiç bir mantıklı hamle beklememen gerektiğini fark ediyorsun. Silahın üzerine atlayarak elini yere vuruyor, parmakların fena halde acıyor fakat adam çok güçlü olmadığında  silahını düşürmüyorsun. Ne var ki adama ateş edebilecek durumda da değilsin zira elin yerde ve adam üzerine bastırıyor. Bu arada silahı görünce ona dorğu hamle yapan adam meyve bıçağını düşürüyor. Şu an solunda duruyor bıçak. Diğer üç kişi odaya dağılıyor ve içlerinden ikisi bağırıp çağırarak etrafı ararken bir tanesi yanına gelip karnına tekme atmaya çalışıyor.

Üzerinde bir manyak ve yanı başında bir evsiz var karnına tekme atan. Sağ elin yerde, silahı tutuyor ve adam üzerine bastırdığı için kımıldatamıyorsun. Sol elin boşta ve hemen solunca meyve bıçağı var.

[LegalMc]

Sol elimle bıçağı alıp haykırarak elime bastıran adama tüm gücümle saplamaya çalışıyorum.