Denizatı Vadisi ve İkibinseksendört kitaplarının yazarı Selim Erdoğan’dan yeni bir bilimkurgu: “Gofer Ağacı“
Bir doğa yürüyüşü sırasında keşfedilen, yerçekiminden, temel fizik yasalarından muaf davranan bir madde, peşindeki hırslı yatırım bankacıları, biri kariyerinin başında diğeri sonunda iki fizikçi, 21.yy Nuh’u olmak iddiasında olan egzotik bir kült tarikat lideri ve çevrelerindeki masum insanlar için ne anlama gelmektedir? Bir bilim paradigmasını yıkarak bilim tarihine geçmek mi, yeni teknolojilerle her şeyin değiştiği yeni bir dünya mı, Hanok’un peşinden yıldızlara giden bir gemi yapmak mı?
Dünya’da yerçekiminden kurtulmak insan biyolojisine nasıl bir bedel ödetecektir?
“Baybars tüfeği sımsıkı kavradı. Belli belirsiz bir uyarım anı yaşadı. Şimdi iki Sina görüyordu. Biri yardımına ihtiyaç duyduğu zeki, iyi niyetli fizikçi, diğeri sevgilisini çalan, bildikleriyle de hayatındaki geri kalan her şeyi mahvedecek inatçı bir sünepe. Ayağa kalkan Sina’nın elindeki hem bir tüfek hem de sadece bir projektördü. Baybars orada gelecekteki gizli ortağını ve bu ıssız vadide vurarak kurtulacağı paraziti aynı anda görüyordu. Kafasında iki ayrı kişi ve eylem planıyla mağaraya doğru yavaş yavaş ilerledi.”
Gofer Ağacı, Denizatı Vadisi ve İkibinseksendört romanlarının yazarı Selim Erdoğan’ın zengin, sürükleyci kaleminden yerçekiminden etkilenmeyen bir madde ve onun peşindeki hırslı yatırım bankacıları, fizikçiler, yeni Nuh olma iddiasında egzotik bir tarikat lideri arasındaki amansız yarışın, ödedikleri ağır bedellerin İstanbul, Boston, New York ve Normandiya’ya yayılan nefes kesici hikayesi.
Nota Bene Yayınları’ndan çıkan kitabın künye bilgileri için buraya tıklayabilirsiniz.