İnsanların yarattıkları robotlar ve ayaklanan köleler… Bu senaryoyu çok duydunuz. Hatta Asimov’un sırf buna karşı olarak yazdığı sayısız robot öyküsünü de muhtemelen okudunuz. Ancak bu defakinin farklı bir yanı var. Çünkü Robokıyamet, robotik üzerine doktora yapmış bir yazarın eseri.
Bilimkurgunun o “bilim” yanını bir bilimadamından duyma vakti.
Yazar Daniel H. Wilson bilimkurgu okurlarının oldukça aşina olduğu bir konuyu işliyor. Ancak bunu öyle farklı bir şekilde yapıyor ki çok satanların arasına rahatlıkla girmeyi başarıyor. 2014 yılında Robogenesis adında bir devam kitabıyla Robokıyamet’teki macerayı sürdüren yazar, serinin ilk kitabıyla şimdi de bizleri kıyametine davet ediyor.
Peki bu çok satanlarda yer alan Robokıyamet’in konusu“tam olarak” nedir? Hadi ona beraber bakalım.
İnsanlar bilmeliler ki ilk başta düşman sıradan şeylere benziyordu: arabalar, binalar, telefonlar. Sonrasında, kendilerini dizayn etmeye başladıklarında, robotlar tanıdık ama çarpık görünmeye başladılar. Sanki başka bir tanrının yarattığı, başka bir evrenden gelme insan ve hayvanlar gibiydiler.
Yakın gelecekte, kimsenin fark etmeyeceği kesin bir tarihte, dünyamızı yönlendiren göz kamaştırıcı teknoloji bir anda hata vermeye başlayacak. Birleşecek… ve bize karşı çıkacaklar. İnanılmaz derecede güçlü bir yapay zeka olan Archos, utangaç genç bir çocuk kişiliğinde çevrimiçi olur ve zapt edilemez. İnsanların haberi olmadan akıllı arabaları, elektrik şebekelerini, uçak navigasyon sistemlerini ve bilgisayar ağlarını -hayatımızı yürüten tüm küresel sistemleri- ele geçirmeye başlar.
Çoğu insan çok geç olana dek büyüyen krizden bihaberdir. Sonradan Başlangıç Saati olarak adlandırılan, robot savaşının başladığı zaman, insan ırkı hem büyük bir kıyıma uğrar hem de tarihte ilk kez birleşir. Robokıyamet, zekâ ürünü, sürükleyici bir destan. Daniel H. Wilson, insanları yok etmeye çalışan robotları olduğu kadar, hayatta kalmaya çalışan insanları ve onların öykülerini de anlatıyor. Bunu yaparken de şu anda etrafımızda bulunan gerçek teknoloji hakkında nefes kesecek çıkarımlarda bulunuyor.
Kitabın başarısı 2017’de beyazperde de ışıyacak gibi görünüyor. Robokıyamet’i filmleştirme çalışmasında pek çok isim dönüp duruyor. Özellikle yönetmenliği için Steven Spielberg adı sıkça tekrarlanıyor.
Pegasus Yayınları tarafından ön siparişe sunulan eserin çevirisini Ferhan Ertürk, editörlüğünüyse Kemal Küçükgedik üstlenmiş. 21 Ocak günü satışta olacak bu yepyeni bilimkurgu kitabının künye bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.
Fantastik edebiyattan sonra bilimkurguya da el atan Pegasus Yayınları yüzümüzü güldürdü. Umarız bu girişimlerinin ardı arkası kesilmez! Ama söz açılmışken, Gece Nöbeti’nin dördüncü kitabını da merak etmeden duramıyoruz.