George R.R. Martin, The Winds of Winter’ın 2016 çıkmasını istediğini açıklamasının ardından gelen haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Şimdi de bir plot twist var karşımızda. Hem de aklına gelen bu yeni fikir seride uzun zamandır bizlerle olan bir karakterle ilgili.
Game of Thrones dizisiyle ilgili haberleri takip ediyorsanız dizinin kitaplardaki hikaye kollarına yetişiyor olduğunu mutlaka görmüşsünüzdür. (Eğer görmediyseniz hemen sizi şuradaki haberimize alıp bu konuda kısaca bilgilendirelim) Anlaşılan o ki yazarımız da bu durumun ciddiyetinin farkında. Kendisi, Kış Rüzgarları’nın (The Winds of Winter) dizinin altıncı sezonundan önce (yani 2016 baharından önce) raflarda olmasının en başından beri kendisi için önemli olduğunu belirtmiş ve ayrıca eklemiş:
“Keşke şimdi çıkmış olsaydı. Belki de ne kadar hızlı bitirebileceğim hakkında fazla iyimser düşünüyorum. Ama şimdiden, katılacağım iki organizasyona gitmeyi iptal ettim ve bundan çok daha fazla röportaj isteğini de geri çeviriyorum. Kendimi boşa çıkarıp kitabı bitirmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum.”
Martin bu arada açıktan duyurulmamış bir projeyle daha uğraşmaktaymış. Ama bu projenin zamanını fazla almayacağı söyleniyor. Entertainment Weekly’nin haberine göre bu proje Captain Cosmos adlı yeni bir HBO bilimkurgu dizisi. Sevinsek mi üzülsek mi bilemiyoruz. Umarız ki, söylendiği gibi, bu yeni dizi projesi yazarımızın vaktinden bolca çalmaz.
Yazarımız bu arada aklına yeni gelen bir fikri de aktarmayı ihmal etmemiş. Ne yazık ki (!) bu fikir, uzun süredir seride beraber olduğumuz bir karakterle ilgili olunca korkmadan edemiyoruz.
“Siz okuyucuları çılgına çevirecek. Ama ben çok sevdim. Hala olayların o yönde gidip gitmeyeceğinin kararını vermeye çalışıyorum. Çok güzel bir kırılma anı. Okurları şoka uğratacak veya onların tahmin edemeyecekleri şeyleri yapmak kolaydır; ama bunların karakterlerden ve olaylardan doğal olarak ortaya çıkması gereklidir. Aksi takdirde, sadece şok etsin diye böyle bir şeyi gerçekleştirmiş olursunuz. Ama benim yapacağım gayet organik, doğal duruyor ve şimdiden bu anın nasıl gerçekleşeceğini kestirebiliyorum. Olaylara dahil olan üç, dört, beş farklı karakterle birlikte de… her şey yerli yerine oturuyor. Ama düşündüklerim kesinlikle şu zamana kadar aklıma gelen bir şey değildi ve bunu dizide görebilme ihtimaliniz de yok, çünkü dizi şimdiden -sözü geçen karakter hakkında- kitaplarımda daha gerçekleşmemiş olan geri dönülemez kararlar aldı.”
(Evet, hangi karakter olduğu hakkında bahisleri açıyoruz arkadaşlar!)
Martin geriye dönüp baktığında tek pişmanlığının Kış Rüzgarları’na Ejderhalarla Dans’ın yazımı biter bitmez başlamadığı olduğunu da belirtmiş. Kendisi bu durumu şu sözlerle dile getirmiş:
“Kış Rüzgarları’nı yazmaya kendimi kaptırmış gidiyordum; ama ben aldım, bu işi altı aylığına rafa kaldırdım,” diyor ve ekliyor:
“Cidden kendimi yazmaya kaptırmıştım. Limitlerimi o kadar zorluyordum ki çok da güzel işler çıkıyordu. O noktadan devam etmem gerekirdi; çünkü kendimi kitaba kaptırmıştım ve gayet hızlı ilerliyordum. Ama devam etmedim, çünkü Ejderhaların Dansı için düzelti kısmına geçmem sonra da kitap tanıtım turlarına katılmam gerekiyordu. Motorunuz soğuyor… Özellikle de benim gibi biri için.”
Yazara diğer kitaplarıyla karşılaştırıldığında Kış Rüzgarları’nı nasıl gördüğü sorulduğunda ise şu cevabı veriyor:
“Bir salı günü, şu zamana kadar yaptığım en iyi şey olduğunu düşünüyorum. Çarşamba günü baktığımda, o kadar rezalet geliyor ki ateşe atıp yakmak ve yeniden başlamak istiyorum.”
Biz de kendisine ‘Aman gaza gelme bizleri de yakma!’ diyoruz. Tabii bu da işin şakası. İyi olmadığını düşündüğü bir eseri bizlere o haliyle sunmasını istemeyiz açıkçası.
Uzun lafın kısası, George R.R. Martin ciddi ciddi kendini yeniden ateşlemiş görünüyor Rıhtım severler. Bizler de yazarın bu halinin devam etmesini temenni ediyor ve altıncı kitabı 2016 yılında elimizde görebilecek olma olasılığıyla zevkten dört köşe oluyoruz.