Vonnegut’ın Mezbaha 5’ine Tekrar Kavuşuyoruz!

slaughterhousefive-ust

Uzun süredir stoklarda bulunmayan, sahaflarda veya ikinci elcilerde fahiş fiyatlara satılan Kurt Vonnegut kitapları April Yayıncılık ile nihayet tekrar raflarda kendine yer ediniyor. Sıradaki isim Mezbaha 5!

April Yayıncılık dün Vonnegut çevirilerine bir yenisini daha eklendiğini haber vererek yurt genelinde festivalleri başlatmış oldu. Evet! Daha önce Dost Yayınları tarafından yayınlanmış olan Slaughterhouse Five, Mezbaha 5 adıyla ve Algan Sezgintüredi çevirisiyle bu hafta raflarda! Kendisi için en çok beklenen Kurt Vonnegut kitabı desek sanırım yanılmış olmayız.

Vonnegut şüphesiz adını tarihe kazımış yazarlardan biri. Entelektüel birikimini romanlarında da derinlemesine görebilmemize rağmen, eserlerini herkesin rahatça okuyabileceği sadelikte yazmış bir usta. Bu kitabında da savaşın ve şiddetin gereksizliğini açık bir şekilde anlatırken bunlara karşı çıkmanın aslında ne kadar kolay bir iş olduğunu yüzümüze başarıyla çarpıyor Kurt Vonnegut.

İnternet sitelerinde satışa çıkmış bulunan kitabın tanıtım bülteni şöyle:

Kurt Vonnegut, Batman’deki Joker’in iyi kalpli ikizi gibi. Beyne şerbet dökerken, kalbe kezzap saçıyor! Tüm zamanların en büyük savaş karşıtı romanlarından Mezbaha 5’te, Dresden bombardımanı merkezinde bir zaman yolculuğuna çıkıyoruz.

Billy Pilgrim beceriksiz bir zaman gezgini; nereye gideceğini kontrol edemiyor ve seyahatleri eğlenceli falan geçmiyor. Hayatının hangi kısmında kendini oynayacağını önceden bilemediğinden, sürekli sahne korkusu çektiğini söylüyor. Billy Pilgrim bir savaş esiri. Güzel ve yaşanabilir bir kentin mahvına tanık oldu. Tanıdığı biri, başkasına ait bir demliği aldığı için vuruldu Dresden’de. Bir diğeri, şahsi düşmanlarını savaştan sonra kiralık katillere öldürteceği tehdidini sahiden savurdu.

Unutmayın: Hepsi yaşandı bunların. Aşağı yukarı. En azından savaş kısımları gerçek.İnsanlığın merkezine yapılan bu zaman yolculuğu, hayatın anlamını arayan fakat bulmaya korkan herkes için benzersiz bir rehber.

Savaş, ölüm ve yaşam üzerine realist bir yazıyla güldürüyor Vonnegut bizi. Her birey yaşamının bir bölümünde hayatın anlamını aramaya koyulmuştur. Bazıları için bu düşünce birkaç saniye bazıları içinse bir ömür boyu sürüyor. Ancak bir gerçek var ki hayatın anlamını ararken hayatta olmanın güzelliğini düşünmüyoruz.

Belki bir gün hepimiz buna odaklanırsak ‘her şey çok güzel olur ve hiçbir şey acıtmaz.’