Dismaland Kapılarını Kaparken Bile Sistemi Eleştirmekten Geri Kalmadı

dismaland-banksy-ust

Banksy’nin önderliğindeki sokak sanatçıları tarafından kurulan ve çarpık bir eğlence parkı kisvesi altında pek çok insanlık sorununu hedef alan Dismaland’ın kapanışı bile başlı başına bir eleştiri niteliğinde oldu.

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz ağustos ayının son haftalarında kurulan ve dünya çapında oldukça ses getiren “şaşkınlık ve anarşi parkı” Dismaland’ın sadece altı hafta açık kalacağı daha önce belirtilmişti.

İşte bu sürenin sonunda Banksy sergisini sonlandırırken Dismaland’ta kullanılan tüm keresteleri ve demirbaş eşyaları Calais civarındaki Suriyeli mültecilerin kampına bağışladı. Malzemelerin söz konusu bölgeye götürülüp savaş mağdurları için geçici barınaklara dönüştürüleceği söyleniyor.

Gündemi yakından takip ediyorsanız Fransa’nın Calais bölgesinde yaşanan dramı da biliyorsunuz demektir. Artık bir ülkeleri olmadığı için İngiltere’ye göç eden Suriyeliler sınırdan içeri alınmayıp Calais’nin temiz su ve barınak imkanı bulunmayan bir alanında toplanmış ve polis gözetimi altına alınmıştı. Her gün sınırı geçmek için yeni çabalarda bulunsalar da bu girişimleri genellikle üzücü can kayıplarıyla sonlanıyor. Öte yandan İngiltere kendilerine yardım eli uzatmayı kesinlikle reddediyor. İngiltere Başbakanı David Cameron konuyla ilgili son açıklamasında daha fazla önlem alacaklarını ve Fransa sınırına daha fazla tel örgü ile özel eğitimli köpek kullanan güvenlik ekipleri yerleştireceklerini belirtmişti.

calais-suriyeliler

Banksy’nin de bir İngiliz olduğu ve parkın İngiltere’de yer aldığı düşünüldüğünde sanatçının bu hareketiyle İngiltere’nin düşmanca mülteci politikasına da bir nevi cevap verdiği ve sadece Amerika’yı değil, yeri geldiğinde kendi ülkesini de eleştirmekten kaçınmadığını da kanıtladığı açıkça görülüyor.

Dismaland’la ilgili önceki haberimizi kaçırdıysanız ve parkta ne tür atraksiyonların bulunduğunu merak ediyorsanız kendisine buradan ulaşabilirsiniz.