Frankenstein’ın Yönetmeni: “Mary Shelley’nin Romanı Bulaşık Makinesi Kadar Sıkıcı”

victor-frankenstein

Yurtdışında bu hafta gösterime giren Victor Frankenstein’ın yönetmeni Paul McGuigan, Mary Shelley’nin kitabını bir “bulaşık makinesi kadar sıkıcı” bulduğunu söyledi.

James McAvoy (X-Men: Apocalypse) ile Danie Radcliffe’in (Harry Potter) başrollerini paylaştığı ve takıntılı bilim adamı Victor Frankenstein ile kambur asistanı Igor’u canlandırdıkları filmin romandan bir hayli farklı olacağını yayınlanan son fragman sayesinde zaten anlamıştık. Ama ne kadar farklı? Yönetmen Paul McGuigan’a (Sherlock) bakılırsa oldukça…

Paul McGuigan, normalde kitaplarda yer almayan ama daha sonra çekilen filmlerle konuya eklenen kambur Igor karakterinin gözünden anlatmayı seçiyor tüm filmi. Üstelik bu kez basit, akılsız ve zavallı bir yardımcı yerine bilime ilgi duyan, yetenekli ama içine kapanık biri olarak çıkıyor bu karakter karşımıza.

Hikâyeye daha çok karakterlerin perspektifinden yaklaştık. Kendi adıma film hakkında en çok sevdiğim şey bu oldu. Bu iki karakterin arasında gerçekleşen iletişimlerde “Yaşıyor!” ya da “Kolu çek!” dışında başka bir şey söylediklerini hiç duymadım. O nedenle filmin geri planındaki hikâye bilime neden ilgi duyduklarını anlamanıza, hatta belki de duygusal açıdan kavramanıza yardım ediyor.

Filmin kitaptan oldukça farklı olduğunu belirten McGuigan hikâyenin yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu düşündüğünü belirtiyor, ardından Mary Shelley’nin eseri için şu ilginç cümleleri sarf ediyor:

Filme pek çok arka plan hikâyesi ekledik. Ve bunlar bizim arka plan hikâyelerimiz, yapmayı tercih ettiğimiz şeyler. Filmde kitaba herhangi bir hürmet gösterilmiyor. İnsanların romana aşırı-hürmet gösterdiklerini düşünüyorum. Fantastik bir fikre sahip, okudunuz mu bilmiyorum ama bana sorarsanız bir bulaşık makinesi kadar sıkıcı.

Hem kitabın hayranları hem de sinemaseverler bu açıklamadan pek de memnun kalmayacak, hatta saygısızlık olarak görecek gibi. Ancak McGuigan bu konuda hiç endişeli değil. “En meşhur sözüm daima ‘Eğer kitabı sevdiyseniz filmden nefret edeceksiniz,’ olmuştur,” diyor kendisi. Filmin Metacritic notunun 35/100, Rotten Tomatoes notunun ise 22/100 olduğu düşünülürse nefret edenlerin sayısı bir hayli fazla gibi…