İthaki Yayınları’nın birkaç ay önce başlattığı Bilimkurgu Klasikleri dizisinin 6. kitabı Doktor Moreau’nun Adası oldu!
İngiliz tarihçi, fantastik ve bilimkurgu yazarı H.G. Wells’in başyapıtlarından biri sayılan Doktor Moreau’nun Adası, hatırlayacağınız üzere, daha önce belirli aralıklarla iki farklı baskısıyla İthaki’den çıkmıştı.
Şimdi ise, yenilenmiş kapak tasarımı, gözden geçirilmiş çevirisi, Margaret Atwood’un sunumu ve Yankı Enki’nin sonsözü ile tıpkı Bilimkurgu Klasikleri dizisinin önceki kitaplarında olduğu gibi yeni bir formatla okuyucuyla buluşuyor.
Bu önemli yapıtın tanıtım metni şöyle:
“Bu dünyanın aklı başında olduğuna dair inancımı kaybettiğimi itiraf etmeliyim.”
Bilimkurgunun iki babası vardır: Biri Jules Verne diğeri ise H. G. Wells.
Tarih ve bilimsel gelişmeler Verne’in artık sadece bir hayalperest olduğunu gösterse de Wells’in bilim ve insanlık üzerine kehanetleri hâlâ gerçekliğini korumakta. Doktor Moreau’nun Adası da bu kehanetlerin belki de en çarpıcısı.
Edward Prendick’in yolculuk yaptığı gemi beklenmedik bir şekilde kaza yapar ve görünen o ki bu kazadan sağ çıkan tek kişi kendisidir. Trajik şansı devam eden Prendick, içerisinde vahşi hayvanların taşındığı başka bir gemi tarafından kurtarılır.
Çok geçmeden, gemi Pasifik üzerinde henüz keşfedilmemiş bir adaya gelir. Bu adada gemiyi ve beklenmedik misafir Prendick’i, canlı hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerle kötü bir nam salmış ve toplumdan uzaklaştırılmış Doktor Moreau karşılar. Bu andan itibaren Prendick’in tanık olduğu her şey gerçek olamayacak kadar dehşet vericidir.
Prendick’in gördükleri bilimin bir mucizesi mi? Yoksa doğaya karşı işlenmiş bir suç mu?
Doktor Moreau’nun Adası, insanlaşan hayvanların ve hayvanlaşan insanların dramı.
Bilimkurgu alanında kalem oynatan 2 yazarın kitap hakkındaki sözleri ise şu şekilde:
“Bir kere okundu mu, kolay kolay unutulmayacak bir kitap.” -Margaret Atwood.
“Tüyler ürpertici. Wells’in en büyük başarısı.” -China Mieville.
Bilimkurgu okurları için hoş bir sürpriz niteliğinde olan Doktor Moreau’nun Adası, ocak ayı bitmeden raflardaki yerini almış olacak.
Frank Herbert, Arkadi&Boris Ştrugatski, Pierre Boulle, Aldous Huxley ve Arthur C. Clarke’ın ardından Herbert George Wells’in de klasikler dizisinde yer bulması, sıradaki yazarı iyiden iyiye merak ettirmeye başladı bile.