Sherrlyn Kenyon, Cassandra Clare’e Telif Hakkı Davası Açtı

olumcul-oyuncaklar-karanlik-avcilar

Karanlık Avcılar Serisi’nin yazarı Sherrilyn Kenyon, eserini kopyaladığı gerekçesiyle Ölümcül Oyuncaklar Serisi’nin yazarı Cassandra Clare’e dava açtı.

Çoksatanlar listelerinde uzun süre kendine yer bulmayı başaran Karanlık Avcılar Serisi’nin yazarı Sherrilyn Kenyon ile yakın zamanda dizisiyle karşımıza çıkacak olan Ölümcül Oyuncaklar Serisi’nin yazarı Cassandra Clare arasında kelimenin tam anlamıyla intihal savaşları yaşanıyor!

Sherrilyn Kenyon, 1998 yılında yayımlanan serisi Karanlık Avcılar’ı “bilerek ve kasıtlı bir biçimde” kopyalamak suçlamasıyla Cassandra Clare’e  dava açmış durumda. 5 Şubat’ta dosyalanan ve Clare’i marka ve tescil haklarının ihlaliyle suçlayan davada, 2007 yılında okurlarla buluşan Ölümcül Oyuncaklar serisi ile Karanlık Avcılar serileri arasındaki benzerliklere dikkat çekilmiş.

Dosyada yazanlara göre Karanlık Avcılar ve Ölümcül Oyuncaklar arasındaki en büyük benzerliklerden ilki iki kitabın da “insanların dünyasında başıboş dolaşan ve onları yok etmeyi amaçlayan doğaüstü tehlikelerin peşindeki bir grup elit savaşçıyı” konu alması. Dikkat çekilen bir başka benzerlik ise iki  kitapta da savaşçıların “kurgusal dünyalarındaki diğer varlıklar ve türlerle uğraşırken onlara kendilerini nasıl geliştirebilecekleri ve görevleriyle başa çıkabileceklerini gösterecek bir kılavuz” sahibi olmaları.

İntihal tartışmalarının patlak vermesi üzerine hazırlanan bir karşılaştırma metnide ise daha pek çok benzerliğin yanı sıra iki seride de konu olarak bir takım güçlere sahip sihirli nesneler yardımıyla dünyayı şeytanlardan koruyan bir grup savaşçının maceralarının anlatıldığı ve genç ana kahramanın “sarışın ve çekici” bir başka karakter tarafından kurtarıldıktan sonra Karanlık Avcılar (Ya da Ölümcül Oyuncaklar) dünyasına dahil olduğu belirtilirken kahramanların ikisinin de şeytani bir babaya sahip olup, onu öldürmek zorunda kaldıklarının altı çiziliyor. Ayrıca Gölge Avcıları da, Karanlık Avcılar da “cehennem ateşi gibi parlayan,” kutsal yöntemlerle dövülmüş, kendi ruhları ve isimleri olan kılıçlara sahipler ve onlara bağlılar.

Davayla ilgili ortaya konulan bir başka bilgi de 2006 yılında Kenyon’ın  “bazı endişeli hayranları tarafından” Clare’in yayımlamaya hazırlandığı roman serisinin Karanlık Avcılar’a oldukça benzediği konusunda uyarılmış olduğu. Kenyon’ın bu haber üzerine kendi kitabını anımsatan kısımların kaldırılmasını talep ettiği ve Clare’in de sadece isim benzerliğini yok ederek problemi ortadan kaldırmadığına dair başka belgeler de davacı tarafından dosyaya eklenmiş.

Ne Cassandra Clare ne de yayımcıları konuyla ilgili bizzat açıklama yapmamış olsalar da geçtiğimiz günlerde Clare’in avukatı John Cahill, genç yazarın suçlamalar karşısında “şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramış” olduğunu dile getiren bir açıklamada bulundu.

Etkileyici bir biçimde, dava dosyası Clare’in intihal ya da kopyacılık yaptığına dair tek bir kanıt göstermeyi bile başaramamış. İnsanların Clare’in gençlik çağına uygun temasını ve yönelimini Kenyon’ın bazen oldukça yetişkinlere hitap eden olay örgüsüyle karıştırma olasılıkları çok az. Doğrusunu isterseniz, Kenyon’ın yaptığı tüm suçlamaların düşmesini bekliyoruz.

İki serideki benzerlikler hakkında Kenyon’ın telif hakkı yasasını biraz yanlış anlamış olduğunu öne süren Cahill şu şekilde devam etmiş:

Bu yasa fikirleri ve mitleri kapsamıyor, yalnızca onların ifade ediliş şeklini koruyor. Misal olarak Kenyon, Clare’in “bazı gündelik objelerin sihirli güçler taşıması” fikrini ondan çaldığı konusunda şikayetçi. Fakat bu ve buna benzer pek çok fikir zaten geçmişten günümüze devam eden hikaye anlatma geleneğimizin bir parçası.

Clare’in avukatı John Cahill bu düşüncesinde yalnız da değil. Davayı ilk kez gündeme getiren, eski bir hukuk profesörü olan ve şu sıralarda tarihi romanlar yazmakla ilgilenen Courtney Milan’da Kenyon’ın kendisine ait olduğunu savunduğu fikirlerin aslında hikayecilik ve romancılık geleneğinin içinde bulunduğunu düşünenlerden. Bu fikrini sosyal medya üzerinden belirtmeye de çekinmeyen Milan, Twitter’da dava hakkında paylaşımlarda bulunmuş.

Doğaüstü güçlerle savaşan insan grupları fikrini Sherrilyn Kenyon çıkarmadı. Kendisine ait olduğunu iddia ettiği isimlerin, fikirlerin ve terimlerin yüzde doksanı ortak edebi geçmişimizden geliyor.  İki hikaye de mitolojiden yola çıkarak yaratılmış. İŞTE BU YÜZDEN BİRBİRLERİNE BENZİYORLAR… Telif hakkı yasası fikirlerin kendisini değil ifade ediliş biçimlerini koruyor. Eğer fikirleri de telif hakkı kapsamına alsaydık, kimse ortaya başka bir tek eser koyamazdı. Asla yapamazdı.

İki tarafın da geri adım atmadığı davanın nasıl sonuçlanacağını biz de merakla bekliyoruz.