Pusova: Fantastik ve Korku Hikâyeleri Sevenlere

pusova-ust

Yıllardır farklı mecralarda fantastik ve korku hikâyelerini okuduğumuz Galip Dursun, ilk kısa öykü derlemesi Pusova’yla  bizlerle.

Daha önce Anadolu Korku Öyküleri’nin her iki cildinde de birer hikâyesini okuduğumuz, Gerisi Hikâye adlı podcast yayınıyla uzun zamandır takip ettiğimiz, Galip Dursun bu kez kendi adını taşıyan, kendi öykülerinden oluşan bir kitapla bizlerle: Pusova

Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

pusovaAnadolu Korku Öyküleri derlemelerinden ve sadık bir takipçi kitlesine sahip olan Gerisi Hikaye başlıklı çevrimiçi radyo programından tanıdığımız Galip Dursun, Pusova’daki öyküleriyle medeniyet artıklarının, kıyametten kalma varoşların, intikam meleklerinin, şehirli ve taşralı dehşetlerin hesabını tutuyor.

Yeraltı ile korkunun, bilimkurgu ile şehir fantazyasının sürekli temas halinde olduğu bu öyküler, hem yakın ve tanıdık hem de uzak ve bilinmeyen bir kuşağa, alacakaranlık kuşağına davet ediyor bizi; Pusova’ya göz ucuyla bakmak, modern dünyanın düğümünü bozmak için…

“Rivayetlerin gerçeklere, ecinni tayfasının bütün parasını ataride yiyen çocuklara, küçük şehirlerin büyük günahlara, yeraltının yeryüzüne ve ava gidenlerin avlananlara karıştığı sarsıcı öyküler.
– Hakan BIÇAKCI

“Galip Dursun birikimi ve yaratıcılığıyla Türkiye’nin Alacakaranlık Kuşağı’na, İstanbul’un Weird Tales’ına muhteşem bir katkıda bulunmuş. Bradbury, Philip K. Dick ve Lovecraft sevenler, Pusova’yı da sevecek.”
– Doğu YÜCEL

Kitaba dair kısa bir örnek bölümümüz de var:

Ceketimi almak için vestiyerin önünde beklerken yan masada üç küçük kızın ellerine sıkıca yapışmış hüngür hüngür ağlayan hoş bir kadın gördüm. Biraz ileride ise yaşlı bir adam dizine koyduğu fötr şapkasını düzeltirken eski tip, işçi kepli, ekose şortlu ve papyon takmış kumral bir oğlana keyifli bir masal anlatıyordu. Kolumun çekiştirilmesiyle bir kafe dolusu tuhaf insanın ve kayıp anılarının arasından sıyrıldım. Döndüğümde on yaşındaki halim bana gülümsüyordu. Dudakları yavaşça aralandı.

“Orada durmamalısın, unutma tamam mı?” dedi.

Orası neresiydi? Aklıma gelen tek yer pencerenin ucundaki cehennemdi. İkimiz de biliyorduk.

“Nedenmiş o?” diye sordum. Söyleyebileceğim başka bir şey yoktu.

“Çünkü orası uçurum,” dedi yine aynı bilgiç ifadeyle;

“…uçuruma bakmamalısın.”

Yayına Yankı Enki’nin hazırladığı, İthaki Yayınları tarafından basılan 168 sayfalık kitap şu an ön siparişte, 8 Nisan’dan itibaren de tüm kitapçılardaki yerini almış olacak.

Galip Dursun’u bir kez daha tebrik ediyor, sizlere de şimdiden keyifli okumalar diliyoruz.