Basılı Kitaplar, E-Kitap Karşısındaki Egemenliğine Tekrar mı Kavuşuyor?

Basılı kitap satışları uzun bir aranın ardından ilk defa yükselişe geçerken, e-kitaplar ciddi bir krizle karşı karşıya.

Son zamanlardaki en hararetli tartışmalar kitabınızı sayfalarını çevirerek mi yoksa aşağı yukarı kaydırarak mı okumanız gerektiği üzerine dönse de The Publisher Association (Yayıncılar Birliği)’ın verilerine bakılırsa basılı kitap satışında dört yıldan beri ilk defa bir yükseliş görülürken, e-kitapların ise tarihinin ilk kriziyle karşı karşıya olması mümkün.

Basılı kitap satışlarının son dört yıl içerisinde ilk kez artıyor oluşunun sebebi olarak görülen yetişkin boyama kitabı çılgınlığı ve Alice Harikalar Diyarında’nın 150. Yıldönümü özel baskısı kağıdın dijital ekrana galip gelmesini büyük ölçüde hızlandırmış olabilir. Çünkü The Publishers Association’ın verileri gösteriyor ki e-kitap satışları 2015 yılından itibaren %1.6 oranında gerileme gösterirken basılı kitap satışlarıysa tam tersine %0.4’lük bir artış göstermiş.

The Publisher Association başkanı Stephen Lotinga ise e-kitapların geleceğine pek de kötümser bakmayarak basılı kitapların bu atılımını “özel durumlar” sayesinde yaptığını dile getiriyor.

Dijitallik, bu endüstrinin çok önemli bir parçası olmaya devam edecek fakat öyle görünüyor ki okuyucuların kalbinde, yalnızca basılı kitapların sağlayabileceği estetik zevkler de özel bir yere sahip olmayı sürdürüyor.

Ülkemizde de oldukça fazla rağbet gören yetişkin boyama kitapları ve Alice Harikalar Diyarında’nın 150. yıl özel versiyonunun yanı sıra şu aralar en çok satan ciltli kitap unvanına sahip olan Trendeki Kız sadece üç günde ciltli 546,000, ciltsiz 60,000 nüsha satmış. 1 milyon kopyayla çok satanlar listesine yerleşen Grinin Elli Tonu’nun yanında Harper Lee gün yüzüne yeni çıkan romanı “Tespih Ağacının Gölgesinde”nin satılan 360.000 kopyası da dikkat çekiyor.

Basılı kitap satışlarında önümüzdeki yıllarda daha da fazla artış bekleyen yayıncılar için e-kitaplar hala çok önemli bir yer arz etmeye devam etse de sektörün geleceğinin parlayan yıldızının kim olacağı belirsizliğini koruyor.