Fable 2 | İnceleme

fable top

Albinon topraklarında annesini ve babasını kaybetmiş, yanında sadece kız kardeşi olan bir oğlan çocuğu olarak başlıyoruz oyuna. İstersek kız olarak da başlayabiliyoruz tabii. Ama bunun dışında pek bir karakter yaratma işlemi yok. Hazıra konuyoruz da diyebiliriz. Oyunun ilk görevi bir müzik kutusunu satın almak için 5 altın toplamamamız gerekiyor. Oyunda ilerledikçe bir krallığı yönetecek kadar paranız oluyor ama oyunun en başında fakir bir sokak çocuğunuz. O yüzden Bowerstone’da bir iki iş yapıp 5 altını toplamanız gerekiyor. Altınları topladıktan sonra sahtekar satıcının büyülü olduğunu iddia ettiği müzik kutusunu alıp çeviriyoruz ve yanımızda ki kardeşimiz bir dilek diliyor. Dileği her zaman görüp de, imrendiği kalede yaşamak.

Tam dileğimiz olmadı diye düşünürken, ertesi sabah bir bekçi uyuduğumuz ahırın kapısını çalıyor. Ve bizi Lucien, yani kalenin efendisine götürüyor. Burada Lucien kardeşlerde bir garip olduğunu düşünüyor ve silah çıkartıp ikisinide vuruyor. Kız kardeş ölürken, bizim oynadığımız karakter pencereden düşmesine rağmen canlı kalıyor. Sonrada bu “masalın” asıl kısmı başlıyor.

Kirli bir sokak çocuğunun bir meleğe veya şeytana dönüşmesini izliyoruz oyun boyunca. Yaptığımız tercihler bunları epeyce etkiliyor. Örneğin şehrin ortasında kılıcınızı çekip insanlara saldırırsanız kötülük kazanıyorsunuz. Ve zamanla insanlar sizden korkmaya, sizi gördüklerinde kaçışmaya başlıyorlar. Satıcılar sizden korktuğu için eşyalarınıda indirimli verebiliyorlar.

fable 4

Öte yandan iyi olursanız, insanlar sizi seviyor, hediyeler veriyorlar. Ve satıcılar bu seferde sizi sevdikleri için size indirim yapıyorlar. Ama eğer nefret ettikleri bir kişi iseniz, fiyatları artırıyorlar.

Oyunda her bina satılık. Dükkanlar, tezgahlar, evler, kaleler, şatolar, tapınaklar. Eğer yeterli paranız varsa bunları satın alabilirsiniz. Ben özellikle şehrin ortasında çok iş yapan dükkanları ve hanları satın almıştım. Satın aldığınız iş yerlerinde kar oranını ayarlayabiliyorsunuz. Eğer fazla pahalı yaparsanız insanlar sizin yozlaştığınızı düşünürken, ucuza satınca da ne kadar iyi bir insan olduğunuzu düşünüyorlar. Ben tabii ki her şeyi iki katına satıp köşeyi döndüm.

Ayrıca oyunda yapabileceğimiz meslekler var. Yani kendimiz bir iş yeri kurmadan önce para biriktirmek için demircilik, suikastçılık, barmenlik gibi meslekleri icra edebilirsiniz.

fable 2

İyi kötü kavramından bahsetmek istiyorum. Oyunda insanların sizin hakkınızda ne düşündüklerini gösteren bir tablo var. Ayrıca ne kadar yoz veya ne kadar saf olduğunuzu gösteren bir tabloda var. Yoz ve saf tablosu dış görünüşünüzü etkiliyor. Mesela oyunun sonuna doğru ben tamamen yozlaşmıştım. Ve kafamdan boynuzlar çıkıyor, derim parıldıyor, gözlerimde kırmızı bir hale dönüyordu. İyi olduğunuzda ise tam tersi, yani daha da bir, güzelleşiyorsunuz bir hoş oluyorsunuz.

Hikaye görevlerle anlatılıyor ama bu görevlerden bazıları bizim seçimimize bırakılıyor. Örneğin bir kadın kolyesini kaybetmiş, bulduğumuzda ister kadına geri götürebilir, istersek de kendimiz için saklayabiliriz. Kadına verirsek iyiliğimiz, kendimize saklarsak kötülüğümüz artıyor. Ama ilk defa bu oyunda rastladığım bir şey var ki bu ufak seçimler bütün dünyayı değiştirebiliyor. Örneği bir köyde bir adam onun işine yatırım yapmamızı istiyor, eğer kabul edersek birkaç sene sonra köy müthiş biçimde gelişiyor ve bir eğlence merkezine dönüşüyor.

Veya köle olarak satılmaya götürülen bir grup insanı serbest bırakırsak, daha sonra sağda solda bizim onları nasıl kurtardığımız hakkında hikayeler anlatırken görüyoruz.

fable 3

Ayrıca yerli insanlarla da bir etkileşim var. Sims kadar olmasa da bir hareket listemiz var. Çoğu saçma olsa da eğlenceli hareketler yapabiliyoruz. Dans etme, kas gösterisi, flört etme, öpücük yollama vs. Bunları yaparak insanlarla arkadaş olabiliyor ve onları kendimize aşık edebiliyoruz. Daha sonra bir yüzük verip nişanlanabiliyor, birde ev alıp evlenebiliyoruz. Daha sonrada gerekli atraksiyonları yaparak bir çocuk sahibi olabiliyoruz.

Ah bahsetmeyi unuttuğum bir şey var. Oyunun başından sonuna kadar yanımızda olacak olan birde köpeğimiz var. Oyunun sonunda köpekle ilgili çok ilginç şeyler oluyor ama anlatmayayım spoiler olmasın. Neyse bu köpek ile çeşitli numaralar yapabiliyoruz. Örneğin topu geri getirme, kuyruğunu yakalama, insanların üzerine çiş yapma gibi. Ayrıca köpek yanımızda savaşıyor. Yere düşürüp sersemlettiğimiz düşmanların boğazını ısırarak parçalıyor. Ve kitap alarak köpeğe yeni numaralar, daha güçlü savaş teknikleri öğretebiliyoruz.

fable 1

Ha bu oyunun hiç mi kötü yanı yok? Var olmaz mı hiç. Bana kalırsa oyunun en kötü yanı adını seçmek dışında kendi karakterimizin tipini yaratamıyor olmamız. Bir RPG oyununda ki en büyük eksiklik bence. Sims gibi ayrıntılı yapsınlar demiyorum ama en azından Fallout gibi stats tablosu falan konsaymış iyi olurmuş.

Eh benden bu kadar arkadaşlar. Umarım alıp oynama şerefine sahip olursunuz, çünkü çok güzel bir oyun. Destansı bir masal gibide düşünebiliriz. Bir intikam hikayesi ve mükemmel kurgulanmış bir dünyada geçiyor. Her şey birbiriyle etkileşimli. Oyunun başında yaptığınız bir seçim, siz fark etmeden dünyanın diğer ucunda ki bir köyde katliam çıkartabilir. Kelebek etkisi böyle bir şey işte…