İnsanlığın Yok Olan Yetenekleri: Kaybolan Miras

kaybolan miras ust

kaybolan-miras-ust

“Kötülüğün bir kusuru da gerçekten zekice olmamasıdır; bizzat itici güçleri onun zayıf yanıdır.” – Robert A. Heinlein.

Robert Anson Heinlein’in Metis Bilimkurgu dizisinde yer alan dört kitabından ikincisi Kabolan Miras.

Bilimkurgunun en büyük isimlerinden biri olarak kabul gören Heinlein, bu romanında bir insanın beyninin tamamını kontrol edebilmesi sonucunda neler yapabileceğini kurgulamış.

İnsan beyninin bilinmeyen taraflarına yöneldiğimizde ne gibi güçlerle karşılaşırız? Telepati, telekinezi, levitasyon bunlardan yalnızca birkaçıdır ve Heinlein’in okuruna anlatmak istediği şeylerse tam olarak bu olgulardır.

Her insan kendini özgürleştirmelidir; özgürlük insana zorla verilemez. -Moulton.

Philip Huxley, kaybolan miras robert a heinleinValdez adındaki hukuk öğrencisinde bazı sıra dışı yetenekler keşfeder ve bunu doktor olan dostu Ben Coburn’a açar. Böylelikle bu kısacık romanımız konuya giriş evresini tamamlar. Aralarına Joan Freeman adlı kadın arkadaşlarının da katılmasıyla üçlü olan ekip, kendilerini beyinlerinde yatan gizleri çözmeye ve tamamının kullanılması sonucunda ne gibi sonuçlar doğabileceğini araştırmaya adarlar. Sınırlarımızı kaldırdığımızda gelişmemizin sınırsız olacağını söyleyen Heinlein’in karakterleri, dünyayı büyük bir değişime sokmayı hedefliyorlar fakat attıkları her adım, altı tam olarak doldurulmayan pasif çabalar olarak yansıyor okura.

Öyküde, bahsi geçen yeteneklere sahip insanlar zamanla azalmış ve yok olmuşlardır. İşte Heinlein bu yetenekleri “kaybolan miras” olarak adlandırıyor ve kitabın ikinci yarısında ise bunların tekrar keşfedilebilmesi için uğraşıyor. Karakterlerin altı tam olarak doldurulmadığı için, bu da yine kitapta havada kalan kısımlardan biri olarak öne çıkıyor.

Konu güzel, dil ve üslup güzel, lakin işleniş şekli Heinlein’e yakışmayacak derecede kötü. Kitap bir süre normal seyrinde devam ediyor fakat bir yerden sonra bütün olaylar “yaptım, oldu” derecesine evriliyor. Tam da bu noktada okur olarak şöyle bir durup düşünüyoruz. Çünkü Heinlein gibi bir yazarın olayları oldu bittiye getirip, öylece okuruna sunan bir yazar olamayacağı fikri ağır basıyor zihnimizde. Ve ufak bir araştırma sonucu bu kitabın Heinlein’in henüz Heinlein olmadığı zamanlarda yazıldığını, ilk dönem eserlerinden biri olduğunu görüyoruz.

Özet olarak, Kaybolan Miras’ın kötü bir kitap olmadığını belirtmek isterim. Eğer Heinlein bu eserinin üzerinde daha fazla çalışmış ve altını yeterince doldurmayı başarabilmiş olsaydı, günümüzde bir klasik olabilirdi. Ama şu durumda bunu söylemek pek mümkün değil ne yazık ki.

Heinlein okumaya başka bir kitaptan başlamanız daha iyi olacaktır. Eğer bu kitapla başlamayı düşünüyorsanız, unutmamalısınız ki Heinlein bilimkurgunun üç büyük yazarından biri olarak anılmaktadır ve kendisini ilk dönem eserlerinden biri ile yargılamak çok yanlış bir davranış olacaktır.

Sahafları aşındırdıktan sonra kitaba ulaşmayı başaran herkese keyifli okumalar dileklerimle.

Özgür irade, evrenin birincil erdemidir. Bir tek insanın iradesini yok ederek, bugüne kadar uğruna çalıştığımız her şeyi mahvederek, alçaltacak mıyız?