Machinarium | İnceleme

Machinarium 1
Küçük Robotun Dev Dünyası; Machinarium

Bilirsiniz, son yıllarda vurdulu kırdılı, fazla düşündürmeyen ve sadece zaman geçirmek için oynanan oyunların daha çok sattığı bir dönemdeyiz. Oyun yaratmanın aynı zamanda geniş bir evren, sağlam bir kurgu ve zekice engeller gerektirdiğinin farkında olmayan şirketlerin oyunlarıyla dolu piyasa.

Geçen günlerde tesadüf eseri adına rastladığım ve oynanışını birebir izlediğim bir oyun ise, oyun camiasına olan bütün ön yargılarımı darma duman etti. Bilim kurgu tadında işlenmiş kurgusuyla, kaçırılan sevgilisini arayan sevimli robotumuzun ana karakteri olduğu bu oyunun adı Machinarium.

Her bölümünü geçmenin yoğun bir beyin gücü gerektirdiği, buna rağmen bitirene kadar aklımdan çıkaramadığım, uzun zamandır oynadığım en güzel oyunlardan biriydi.

Bir oyunu oynamak istemenin temel gereği ana karakteri sevmektir. Machinariumda da bana Wall-e yi oldukça hatırlatan, pörtlek gözlü, diğer robotlara oranla oldukça ufak tefek fakat bir o kadar da marifeti robotumuzu sevmemek elde değil.

Machinarium 2

Başta da söylediğim gibi oyun yapmak her yönüyle sanatsal zeka isteyen bir iş. Oyunun Çek asıllı yapımcısı Amanita Design’in ise bu işin altından oldukça başarılı bir şekilde kalkmış olduğunu görüyoruz. Oyunu oynamak için çizimlerini görmeniz ve yaratılan atmosfere tek bir defa göz atmanız yeterli. Rengarenk çizimlerine rağmen oldukça karanlık bir atmosfere sahip olan Machinarium aynı zamanda bir oyunda şart olan müzik ögesinin de nasıl profesyonelce kullanıldığını gözler önüne seriyor.

Oyunda en çok taktir ettiğim kısım ise, objelerle direkt olarak etkileşime girebilme özelliği. Mesela, rengini maviye boyayarak, küçük robotumuzun kafasına taktığınız bir huni onu bir devriyeye benzeterek girmesinin yasak olduğu bir kapıdan içeri sokabiliyor. Ya da boyunu uzatarak ulaşamadığı nesnelere ulaştırabiliyorsunuz kahramanımızı.

Aynı zamanda size gerekli olan objeleri görebilmek ise sadece sizin dikkatinize bağlı, çünkü diğer oyunlardaki gibi bu objelerde hiçbir parlama ya da sahnenin içerisinde kendini belli edecek bir değişiklik bulunmuyor. Aslında baktığınız sahnedeki her obje, aradığınız şey olabilir.

Bana en çok zevk veren kısmı ise içerisine zekice yerleştirilen zeka oyunlarıydı. Dev bir robot şehrinin içerisinde karşınıza ne kadar çok engel çıktığını görünce eminim siz de epey bir şaşıracaksınız.

Machinarium 3

Oyunun sessizlik konsepti ise küçük robotumuzun kafasında çıkan bir bulutçuk şeklindeki anılarıyla daha da ön plana çıkıyor. Uyumlu müziğinin de etkisiyle dialogları neredeyse hiç aramıyorsunuz.

Machinarium her yönüyle keşfedilmeyi bekleyen dev bir evren. Manitayı kurtaran kahraman gibi klişe bir konuyla bile olağanüstü bir zevk vermesi bir yana “oyun içerisinde oyun” opsiyonuna da sahip. Buna en iyi örnek de yukarıdaki ipucu butonumuzun yanında duran tam çözüm kutucuğu. Bu kutucuğu açabilmeniz için ise ufak bir flaş oyun oynamanız gerekli. Uçan anahtarınızla tepeden aşağıya inen ya da birden önünüzde beliren örümcekleri temizlediğinizde bulunduğunuz bölümün bilmecesinin tam çözümüne ulaşıyorsunuz.

Tabi bu tam çözümü görmek isteyip istemeyeceğinize siz karar vereceksiniz. Çünkü bilmeceyi yardım almadan çözebildiğinizi görmek gerçekten oldukça ego tatmin edici bir olay. Bundan yola çıkarak da bilmecelerimizin oldukça zorlu olduğunu tahmin edebilirsiniz.

Özellikle s.o.s tarzında beşer çiviyi yan yana getirerek kazanmaya çalıştığımız bir bilmece bize akıl sağlığımızı kaybetme tehlikesi yaşatmıştı. Bir türlü yenemediğimiz ve oldukça da sövüp saydığımız ihtiyar rakibimizin bizi her seferinde yenilgiye uğratması çıldırtıcı bir durumdu. Fakat sonradan, başka bir bilmeceyi çözmediğimiz için yenemediğimizi anlayınca oyundaki zekayı tekrar ayakta alkışlamıştık.

Bir başka çıldırtıcı bölüm ise bir radyo frekansından öğrendiğimiz bir melodiyi, birebir çalmaya çalıştığımız kısımdı. Tuşlarına bastığımız garip alette en ufak bir ton yanlışı yaptığımız anda çabamız boşa gidiyordu.

Bazı yerlerde gerçekten abartılmış bilmeceler olduğunu göylemeden geçemeyeceğim. Bu yüzden ipucunuz yeterli olmazsa tam çözümün de elinizin altında olması büyük rahatlık.

Machinarium 4

Bu oyun aynı zamanda kaliteli oyunların çok yer kaplaması gerektiğiyle ilgili yargıya karşı gösterilebilecek en güzel örneklerden biri. Bilgisayarda kapladığı alan gerçekten 500mb gibi komik bir rakam.

Oyunun aldığı ödülleri ise gerçekten hakettiğini anlayabilirsiniz.

  • IGF 2009, Excellence in Visual Art Award
  • Nomination for 13th Annual Interactive Achievement Awards (DICE Awards)
  • Gamasutra, Best Indie Game Of 2009
  • VGChartz.com, Best Indie Game Of 2009
  • PC Gamer, Best Soundtrack of 2009

Kıssadan hisseye küçük robotumuzun dev dünyasında kendinizi kaybedebilir, bilmeceleri çözebildiğinizde kendinizi oldukça zeki hissedebilir ve bitmesine üzüleceğiniz kaliteli ve sanatsal bir oyun oynayabilirsiniz. Machinarium bunların hepsini sizin için sağlayacak bir oyun.

Oyunun trailer’ına ve diğer görüntülerine ise buradan ulaşabilirsiniz.