Resident Evil: Revelations

Resident Evil Revelations 4

Resident Evil Revelations 1

“İçeri girenler, dışarıda bırakın her umudu.”1
İlahi Komedya, Dante Alighieri


[stextbox id=”black”]Efsane Geri Mi Dönüyor?

Resident Evil: Revelations tanıtımını duyduğum ilk andan beri heyecanla beklediğim bir oyundu. Çocukken PlayStaion’ım olmadığı için arkadaşıma gidip oynadığım/izlediğim ve sonrasında korka korka eve döndüğüm o Resident Evil oyunlarının havasını yakalayacağına inandığım bir oyun olduğu için oynamadan önce oldukça sabırsızlandığımı söyleyebilirim. Resident Evil ile büyümüş biri olarak bu oyunu kaçıramazdım.

Yazıya başlamadan önce oyunu Nintendo 3DS ile oynadığımı belirtmekte fayda var sanırım. 3DS için yapılmış olan iki Resident Evil oyununu da oynadım. Bundan daha önce çıkan Resident Evil Mercenaries oyunuyla beraber zombileri 3 boyutlu olarak hayatımıza sokan Capcom oldukça başarılı bir iş çıkarmış diyebilirim. Mercenaries’e çok girmeyeceğim fakat kısaca bahsetmek gerekirse Mercenaries bir “hikâye” oyunu değil. Oyun tamamen görevler üzerine kurulmuş durumda, multiplayerı destekliyor. Çeşitli haritalarda kolaydan zora doğru oyunu öğretip alıştırma yapmanızı sağlıyor. Başta sınırlı olan karakterleri ise oyunda ilerledikçe çoğaltabiliyorsunuz.

[stextbox id=”black”]İtalyan Partner

Revelations’a gelecek olursak, oyun korku, gerilim ve hayatta kalma temelleri üzerine oturtulmuş bildiğiniz üzere. Oyunun hikâyesini bitirdikten sonra Raid Mode açılıyor ve multiplayer (ya da Nintendo 3DS için local play diyebiliriz) ve online oyun imkânı sunuyor. Tabii illa “Ben tek oynarım”cı arkadaşları da düşünerek single player seçeneğini de unutmamışlar. Oyunun en sevdiğim özelliklerinden biri bu oldu diyebilirim sanırım. Hikâye bittikten sonraki boşluğu dolduruyor oyunun Raid Mode’u. Karakteriniz ve karşınıza çıkan yaratıklar sizinle beraber Level 1 olarak başlıyor ve ilerledikçe artarak güçleniyorlar. Çeşitli görevleri yapıp farklı haritaları temizleyerek hayatta kalmaya çalışıyorsunuz bu sırada. Burada Mercenaries’i anımsattı oyun bana ya da belki Mercenaries için Raid Mode’a hazırlık diyebiliriz. Oyun 12 bölümden oluşuyor, her bölüm dizivari bir “Previously on Revelations” klibiyle başlıyor, bu benim yine çok hoşuma giden kısımlardan biriydi. Oyunun herhangi bir kısmında save yapma şansınız yok. Autosave’ler üzerinden kaydediliyor oyun. Sıkça yakındığım, can sıkıcı bir durum benim için. Oyun içerisinde sevdiğim diğer bir nokta kendi içinde achivementlarının olması. Tamamladıkça yenilerini açabiliyor ve her tamamladığınız achivement için bir ödül kazanıyorsunuz.

Revelations’ın müziklerinden bahsetmek istiyorum biraz. Oyun hazırlanırken adeta sanat yapılmış diyebiliriz. İnsana o gerilimi verirken bir yandan da kendine hayran bırakan müzikler beni çok etkiledi. Oyunu oynamak için pek çok sebep var ama bu sebeplerden birinin müzikleri olmasını sağlayan iki dahi ise Kohta Suzuki ve Ichiro Kohmoto imiş.

Oyunun konusuna geçmeden önce karakterlere bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Jill Valentine ile açıyoruz oyunu. Benim favori karakterimdir kendisi ve oyunun büyük kısmında kendisini kontrol ediyoruz. Jill’in yanında alıştığımız ortağı Chris Redfield’ı göremiyoruz başta ne yazık ki. Burada yeni bir karakter devreye giriyor. Dolu dolu İtalyan aksanıyla Parker Luciani. Parker hemen ısınamadığım karakterlerden biri oldu oyunda. Ara ara geçmişe dönüp flashbackler yaşarken veya oyunun hikâyesinin bölünmesi gerektiği anlarda kendisini kontrol etme imkânımız oluyor ama bunun haricinde yanımızda bizi koruyan en azından koruması gereken partnerimiz. İnanılmaz yardımları olduğunu söyleyemem ama oyuncunun Parker’la zamanla bir bağ oluşturduğu kesin.

Resident Evil Revelations 2 Resident Evil Revelations 3

[stextbox id=”black”]Chris Nerede?

Oyuna ilk başladığımda düşündüğüm bu oldu. Chris nerede? Mercenaries’de bulunan kısa demoyu oynamadan önce oyunu Chris ile yönettiğimizi sanıyordum çünkü. Chris’i kontrol etme şansımız oluyor evet ama ne yazık ki çok kısa bir süre için. Chris ve geçici partneri Jessica Shewart oyunun hemen hemen hiç kontrol etme imkânına sahip olmadığımız ana karakterlerinden. Jessica oyunun bize tanıttığı ikinci yeni karakter ve Parker’ın eski partneri. Özellikle erkek oyuncuları oldukça mutlu edecek tasarımlarda kıyafetlere sahip olan Jessica hikâyenin gidişatı açısından da önemli bir karakter.

Quint Cetcham ve Keith Lumley (ki Keith karakterini Japonca Daisuke Ono seslendirmiş, oyunu İngilizce oynamak zorunda olmama daha fazla üzülemezdim sanırım) iki garip karakter olarak bize yine bu oyunda tanıtılıyor. Altında çalıştığımız B.S.A.A’nın önemli iki adamı diyebiliriz. Özellikle Quint (kendisini yönetemiyoruz) tam bir bilgisayar nerd’ü olarak inanılmaz eğlenceli bir karakter.

[stextbox id=”black”]Yeni Yaratıklar ve Acımasız Tasarımlar

Aslında oyunla gelen yeni yaratıkları tek tek tanıtmaya hiç gerek yok. Zaten bunu da yapmayacağım. Fakat bir iki tanesi özellikle bahsedilmeyi hak ediyor diye düşünüyorum. Genel olarak yaratıklardan bahsedecek olursak 3 boyutlu oluşunu da hesaba katarak size doğru bir şeyler fırlatan yaratıklar, size doğru atlayan zıplayan yaratıklar eklenmiş oyuna. Bununla beraber “yeni virüs” konu olduğu için ilk oyunlardaki insan zombilerden çok uzaktayız tabii. Kişisel olarak biraz üzüldüğüm gerçek, insan dönüşümlerini çok sevdiğim için aşırı deforme olmuş “yaratık”lar bana tam anlamıyla zombi gibi gelmiyor. Zaten oynadıkça değişik yaratıklar olduğunu da göreceğiz. Özellikle üzerinde durmak istediğim iki karakter var o yüzden.

İlk zombimiz Rachael Foley. Kendisi devlet adına çalışan anti-bioterörizm askerlerinden-di. Rachael Foley’den neden özellikle bahsetmek istedim? Çünkü kendisi çok seksi bir zombi olmuş. Araştırma yaptığımız gemi içerisinde yaratıklar yüzünden kör olan Rachael’ın o kör oyun gözlerini saklayan uzun kâkülleri var. Uzun sarı saçlı bir karakter olarak tasarlanan Rachael Foley büyük göğüsleriyle oyun çıkar çıkmaz bir fan kitlesi oluşturmuş bile. Rachael Raid Mode’da oynanabilen bir karakter. Zombiye dönüşmeden önceki haliyle görevler yapabilirsiniz yani bu yüzden fanboyları sevindirebiliriz. Ayrıca Rachael istenmeyen misafirler gibi olur olmadık zamanlarda karşımıza çıkıyor oyunda. Kendisi bir “stalker” edasıyla bizi takip bile edebiliyor.

İkinci olarak bahsedeceğim karakter oyunun sonuyla ilgili direkt spoiler içeriyor o yüzden önceden uyarmak istedim.

Bahsetmek istediğim ikinci karakter ise terörist grup Veltro’nun lideri Jack Norman. Jack Normal için idealist bir lider diyebiliriz sanırım. Her şeyini ortaya koyan Jack Norman oyunun son boss’u. Gözlerimizin önünde kendine yüksek dozda virüs enjekte ederek çok ilginç bir dönüşüm gerçekleştiriyor. Oluştuğu bu zombi bir anda yanınıza ışınlanıp, kendi kopyasını yaratabiliyor. Oldukça büyük hasarlar verdiğinden dolayı oyunun zorluk derecesini arttırdıkça kendisi bir kâbusa dönüşüyor. Mermileri de tutarlı harcamazsanız karşısında pek şansınız yok diyebilirim.

Resident Evil Revelations 4

[stextbox id=”black”]May day… Maaay daaaay…

Revelations’ı çok başarılı bulma sebeplerimden biri hikâyenin oyuncuya etkisi sanırım. Özellikle mekâna bayıldım diyebilirim. Oyun Queen Zenobia isimli lüks bir gemide geçiyor. Kıstırılmışlık, hapsedilmişlik hissi insanda o gerilim atmosferini oluşturmaya yetiyor. Oyun zaman olarak Resident Evil 4 ile 5 arasında kalan dilimini konu almış. Jill ve Parker, Chris ve Jessica’yı bulmak için Queen Zenobia’ya gönderiliyorlar ama oraya vardıklarında ne Jessaca ne de Chris’i gemide bulamıyorlar. Kocaman bir tuzak olan bu durum ise onları hem zombilerle hem de bioterörist grup Veltro ile baş başa bırakıyor. Veltro’dan birinin de gemide bizimle beraber oluşu ve bizi tuzağa düşürüp anlatacakları “gerçekleri” olduğunu söylemesi hikâyenin boyutunu değiştiriyor. Bir arama grubu olarak yollanan Jill ve Parker bir anda Veltro ve arkasında sakladığı gizemi çözmeye çalışırken buluyor kendini. Jill ve Parker’ı gemiden kurtarmak üzere görev alan ikili ise tabii ki Chris ve Jessica oluyor.

Oyun kendi içerisinde pek çok flashback kısımlar da içeriyor. Denizin ortasında kurulmuş olan fakat daha sonrasında Veltro’nun saldırısıyla batırılmak zorunda bırakılan batık şehir Terragrigia’ya kadar uzanıyor hikâye. Flashback kısımlarında Parker ve Jessica hakkında da bilgiler ediniyoruz. Oyun gidişatının her aşamasında bulunuyor ve aktif olarak oynuyorsunuz. Etrafa saçılmış limitsiz malzeme olmadığından dolayı her yeri silahla tarayamıyorsunuz. Bu da oyunun “hayatta kalma” kısmının güçlendirildiğini gösteriyor.

Revelations gerilim ve hayatta kalma tabanlı oyun severler için ideal diyebiliriz. Sessizlik içinde gemide dolaşırken bir anda üzerinize düşen yaratıklardan, size sarılmak için sevgiyle koşan Rachel’a kadar tatmin edici bir oyun olmuş.


1: Çev, Rekin Teksoy