Yerdeniz Büyücüsü’nde Anarşist Tavır

yerdeniz buyucusu top

Ursula K. Le Guin, fantastik edebiyat türünde en yetenekli yazarların başında geliyor. Özellikle meselesi olan, sırf vakit geçirtmeye yönelik olmayan, piyasa için üretilmemiş romanlar yazması ile biliyoruz onu. En çok da Yerdeniz serisi ile tanıyoruz. Ged’i bizlere armağan edişiyle seviyoruz Le Guin’i.

Yerdeniz Büyücüsü, serinin ilk romanı. Çevik Atmaca’nın Ged oluşunu izletiyor bu romanda bize yazar. İsmini almasını, ismini taşımak için uğraşını gözlemlediğimiz karakter, esasında felsefi yansımaları olan bir yol hikâyesinin hamken pişen dervişi. Güçle imtihan oluyor, imtihanı kaybederek, nasıl kazanacağını öğreniyor. Hayatının yansımalarını kendi içindeki işaretlerde takip edip otoriteden bağımsız bir şekilde ayakta durmayı beceriyor.

yerdeniz buyucusu 1
Künye bilgileri için tıklayın.

İsme büyük önem vermiş Le Guin. Yerdeniz’de birisinin gerçek ismini bildiniz mi onun sahibi oluyorsunuz. Bu da mani inanışının isimle ruh arasında kurduğu bağlantıya bir gönderme olsa gerek. Ne de olsa büyü inanışı da bu bağlantıdan ortaya çıkmış. Büyü eski kavimlerde çoğu kez eşyaların isimleriyle ilintili olarak bilinir. Yerdeniz de bir büyü mekânı olduğuna göre isim de o diyarda hak ettiği değeri almalıydı. Le Guin, bunu göz ardı etmeden yazmış romanı.

Roke adasına yolculuktan epey önce hayat vesilesiyle aslında çok önemli dersler alan karakterimiz, okulunda asıl baş etmesi gerekli belayla tanışacaktır. Gölge, peşini bırakmamacasına yapıştığında kolaya kaçıp gücün kölesi olmak, çözümlerin en cazibi gibi gözükmektedir. Oysa Çevik Atmaca, ruhunu satmaktan imtina ederek onu olgunlaştırır.

Yazar, kişilik temasının yanında, zenginlik kavramına da değinmeden geçmez. Mal mülk ve asıl zenginlik arasında kıyas yapıp bizleri seçime zorlar. Maceranın son düzeye geldiği yerlerde dahi kahramanımız bir tür iç hesaplaşma içerisinde bocalar. Yani asıl olarak anlatılan yaşamın ta kendisidir.

Ged, roman boyunca tüm seçimlerinde handiyse anarşist bir tavır takınır. Kendisine Gölge’den kurtulmayı sunan ejderhayı, bilinmeyeni vaat eden kadim taşı ve karşısına çıkan otoritenin tüm temsilcilerini reddeder. Bu yönüyle siyasi bir düzleme de ayak basar Le Guin.

Fantastik edebiyatın bu asi romanı, muhteşem bir sonla veda eder bize. Öyle ki biz de başka bir insanızdır artık. Öyle bir sondur, Yerdeniz Büyücüsü’nün sonu.