Greystorm | İnceleme

greystorm 01

Steampunk eserleri sever misiniz? Yani buhar gücünün hâlâ geniş bir alanda kullanıldığı, fantastik ve teknolojik cihazların bir arada bulunduğu alternatif dünyalardan? Güzel… Peki, çizgi-roman okumaktan hoşlanır mısınız? Çizgi-roman dediysem öyle uçan kaçan kahramanların olduğu eserleri kastetmiyorum yalnız. Fumettilerden yani İtalyan çizgi-romanlarından bahsediyorum. Zagor, Mister No, Martin Mystere, Nathan Never, Dylan Dog ve diğerleri… Ona da mı evet? Peki, size elimizde bu ikisini güzelce harmanlayan bir çizgi-roman var desem? Durun, sakin olun! Üzerime gelmeyin! İmdat!

[stextbox id=”black”]Greystorm’a merhaba deyin

Künye bilgileri için tıklayın.
Künye bilgileri için tıklayın.

1894 yılı… Çok zengin bir iş adamının tek oğlu olan Robert Greystorm özel bir kolejde okumaktadır. Fakat çok zeki olmasına rağmen derslerle hiç alakası yoktur Robert’ın. Çünkü aklı fikri Jules Verne’ün kitapları ve onun olağanüstü icatlarındadır. Hatta kendisi ile sürekli yazışmakta ve kitaplarında bahsettiği harikalar üzerine fikir alışverişlerinde bulunmaktadır. Üstelik eli ve zekâsı bu tür cihazları hayata geçirmeye oldukça yatkındır da… Kendini bu icatlara adayan Robert’ın hiç arkadaşı yoktur, insanlara pek de değer veren biri değildir zaten. Bir kişi hariç; Jason Howard…

Jason, kolejde geçirdiği yıllar içinde Robert’ın en iyi arkadaşı haline gelir ve ikili belki de ömür boyu sürecek bir dostluğun ilk adımlarını atarlar. Jason’un ailesi Greystorm ailesine göre çok daha zengindir ve bu servetin tek mirasçısı da Jason’dır. Koleji bitirmelerinin ardından Jason’ın maddi gücü Greystorm’un zekâsı ile birleşir ve o uçuk hayaller bir bir gerçeğe dönüşmeye başlar; elektrikli lambalar, buhar gücüyle çalışan makineler ve uçaklar…

Uçmak Greystorm’un en büyük hayalidir ve uçan bir makine tasarlamayı başaran ilk insan olmayı başarır. Fakat ilk kitapta gerçekleşen bazı talihsiz olaylardan ötürü bu buluşunu ispatlayamaz. O noktada gözünü daha büyük bir hedefe diker. Adını tarihe altın harflerle geçirecek bir keşfe; Güney Kutbunun fethi…

Tüm bu icatlarına ve yeteneklerine rağmen Robert Greystorm kesinlikle sempati duyabileceğiniz biri değil. Aşırı hırslı ve bencil bir kişiliğe sahip, tek düşüncesi şöhret olmak ve zaman zaman bu uğurda tasvip etmeyeceğimiz şeyler yapmaktan da kaçınmıyor. Onun maceralarını bu kadar farklı ve çekici kılan şeylerden biri de budur belki. Bir de bitmek bilmeyen merak duygusu…

[stextbox id=”black”]Bir Bonelli klasiği

Yazar Antonio Serra ve çizer Gianmauro Cozzi gerçekten de oldukça güzel bir hikâye çıkarmışlar ortaya. Her kare birbirinden güzel ayrıntılarla dolu, öykü ise merakınızı sürekli uyanık tutacak cinsten. Öyle ki bir sonraki sayfada neler olacağını görmek için hızlı hızlı okumak istiyorsunuz kareleri. Fakat o başarılı çizimlerin gözünüzün önünden öylece akmasına da razı gelemiyorsunuz.

greystorm 02Hikâye boyunca pek çok sürpriz gelişme bekliyor okuru. Şimdi bunları burada anlatıp da tadınızı kaçıracak değilim korkmayın. Ama şunu söyle… Tamam tamam, sustum!

Greystorm, yayın hayatına 2009 yılında başlamış bir mini seri. Her biri 96 sayfadan oluşan 12 sayı olarak tasarlanmış. Fakat çizgi-roman henüz ilk yılında öyle büyük bir beğeni toplamış ki son sayısı tam 296 sayfa olarak basılmış. Ülkemizde 1001 Roman yayıncılık tarafından basılan seri şu anda üçüncü cildi ile raflarda okuyucuları ile buluşmayı bekliyor. Her fasikülde dörder sayı bulunduğu için biz okuma konusunda İtalyanlara göre biraz daha şanslıyız.

Baskı kalitesi olarak oldukça iyi bir eserle karşı karşıya olmamız sevindirici bir şey. Gerek cilt gerekse sayfa kalitesi tatmin edici düzeyde. Fakat aynı şeyi çeviri ve kaligrafi açısından söylemek maalesef biraz zor. Özellikle uzun cümlelerde ne denmek istediğini anlamak yer yer zorlaşıyor. Bazı yerlerde ise ufak yazım hataları var. Yine de bu saydıklarımın sadece çok küçük hatalar olduğunu söylemekte yarar var. Okuma zevkinizi baltalayacak derecede değiller anlayacağınız.

Toparlarsak, elimizde Jules Verne hikâyeleri tadında, hafif steampunk sosuna bandırılmış enfes bir macera var. Başrolünde de oldukça başarılı tasarlanmış bir anti-kahraman… Kısacası kaçırılmaması gereken bir eser. Tüm çizgi-roman severlere tavsiye olunur.

Keyifli okumalar…