La Science Des Reves | Kritik

la science des reves 1

Kovuktakilere selam,

Hiç çok gerçek olduğundan emin olduğun bir düş gördün mü Neo? Peki, bu düşten hiç uyanmasaydın, düşler dünyasıyla gerçek dünya arasındaki farkı nasıl anlayacaktın?” – Morpheus, Matrix (1999)

Rüyaların dünyası, gerçek hayatın zorlukları ve dayanılmazlıklarından kurtulmak için kaçabileceğimiz en güzel yerlerden birisidir. Ama yine de rüyalarda duygular üstesinden gelinmez bir hal alır, der Rüya Bilmecesi’nde Michel Gondry. Bunu söylerken de aslında rüyalarda herhangi bir şeyin bağları altına girmediğimiz için, hiçbir şeyin üstesinden gelmek zorunda olmadığımızı kasteder. Her şey yapılması ve kazanılması çok olası olaylar haline dönüşür. Düşmanlarımız, dostlarımız, korkularımız ve sevinçlerimiz, bilincimizin bir ürünü haline gelir.

Rüya Bilmecesi bütün bunlar üzerine odaklanmış, zihnin kompleks dünyası içinde dalgalanan bir film. Öyle ki, açılış sahnesi, Stephane’ın (Gael Garcia Bernal) zihnindeki yemek programı. Bu programa başlarken, Stephane tüm hazırlıkları kendisi yapıyor. Kanalın adı, Stephane Tv, yönetmen Stephane, kameraman Stephane, sunucu, aşçı Stephane. Kazana koyduğu malzemelerse, anılar, düşünceler, arkadaşlıklar, iş ilişkileri, aile ilişkileri. Bunlar zihnin rüyaları oluştururken kullandığı hammaddeler, ve Gondry tüm bunların bilincinde.

Modern sinema ve video kültürümüzün dahi yönetmenlerinden olan Michel Gondry, bu filmde, dehasının üst noktalarına çıkmış. Zaten bir önceki filmi Eternal Sunshine of the Spottless Mind (Sil Baştan) ile bir çok seyircinin gönlünü fethetmiş, romantik komedide çığır açmıştı (ne kadar komedi ne kadar dram tartışılır). Aslında doğru bir tanım değil, daha çok altlarına inmiş demek gerek. Çünkü her seferinde bilinci sorgulamaktan çekinmeyen, cesur ve absürt noktaları öne çıkarmaya korkmayan yönetmen, bu filminde zihnin derinliklerinde kayboluyor. Rüyaları ve gerçekleri birbirine öyle güzel karıştırıyor ki, kendinizi Stephane’ın yerinde buluyor ve hiç bitmesin bu film! Diye bağırıyorsunuz.

la science des reves 4 la science des reves 3

Gerçek ve gerçek olmayanı ayıran çizgiye animasyon tekniğini uygun görmüş Gondry. Karakterimizin rüyalarda kaybolduğu, yüzdüğü, uçtuğu ve dünyalar yarattığı sahneler, tüm absürtlüğüyle birlikte, stop-motion animasyonun her türlü nimetinden yararlanmış. Stephane, neredeyse kendini aşık olmaya zorladığı komşusu, Stephanie ile filmin ilerleyen zamanlarında animasyon film çekmeyi düşünüyor, ve orada kullanmak istediği teknikler, o hayal ederken bizim gözümüzün önüne geliyor. Bu tekniklerse, filmin genelindeki uçuk sahneleri gerçeğe dönüştürmek için kullanılmış dahiyane yöntemler.

Tüm bunları bir kenara bıraktığımızda, filmin hikayesine ve dramatik yapısına yalın bir gözle baktığımızda, karşımızda olanca masumiyeti ve gerçekliğiyle bir aşk hikayesi görüyoruz. Tüm o vurucu olmayı amaçlayan, ağlatmaya, hissettirmeye yönelik romantik filmleri düşünün. Sadece aşk üzerine yoğunlaşmış, aşk üzerine teoriler, aforizmalar üretmiş bütün o eserlerin gerçekliklerini düşünün ve onları birbiriyle katlayın. Zihnin fantastik dünyasında dolanan Rüya Bilmecesi filmindeki aşkın gerçekliğine yaklaşamıyorlar.

Meksika’dan Fransa’ya gelip annesinin eski evine taşınan Stephane, karşı komşusu ve aynı zamanda annesinin kiracısı olan Stephanie ve güzel arkadaşı Zoe ile tanışıyor şans eseri. Ancak gerek yabancı bir ülkede hissettiği dışlanmadan, gerekse kişisel fobileri yüzünden, kendisini tam olarak tanıtamıyor. Önce Zoe’den hoşlanıyor, ancak Stephanie’nin kendisinden hoşlandığını düşündüğü için, fikrini değiştirmeye başlıyor.

Yönetmen tüm bu aşamaları, karakterlerin birbirlerine bakışları, konuşmaları ve yaptıklarıyla vermek yerine. Tek bir karakterin hayal dünyasıyla vermeyi tercih etmiş. Gerçek hayatta da öyle değil midir zaten? Karşımızdakinin tek bir hareketi ya da sözü, uzun bir süre hayaller kurmamıza ve kafamızda bir gerçeklik, bir arka plan yaratmamıza sebep olmaz mı? Anlaşılan, Gondry bunları çok düşünmüş ve gerçekte var olanlar, Stephane’ın hayalleri ve iki komşunun aşk ilişkisi üzerinden bir yapı kurmuş. Stephane ve Stephanie’nin ilişkisiniyse, gerçeklik ve rüyanın birbiriyle olan ilişkisiyle örtüştürmüş.

 

[stextbox id=”black”]Neden İzlemeliyiz?

  • Hayranlık uyandırıcı görsel tasarımlar
  • Dahiyane bir anlatım
  • Alışılmışın dışında hikaye örgüsü
  • Zihinde oluşan tatlı yorgunluk hissi
  • İlham verici fikirlerle dolu
  • Son yılların en özgün filmlerinden birisi olduğu için.

la science des reves 2