Zaman Tozutan Sokaklar | İnceleme

zaman tozutan sokaklar

Üstat Sadık Yemni’yi duymuşsunuzdur. Efendim? Duymadınız mı? Eh, çok şey kaybetmişsiniz o zaman. Hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar fazla… Ama zararın neresinden dönerseniz kardır derler. O yüzden Sadık Yemni’nin bir kitabını okumak için henüz çok geç değil. Peki, hangisinden mi başlayacaksınız? Eh, buyurun size son çıkan kitaplarından ikisinin tanıtımı…

[stextbox id=”black”]Kimdir Sadık Yemni?

[stextbox id=”info” float=”true” align=”right”]mitİNCELEME

M. İhsan Tatari
[Arşivi]

Sevgili üstat, son zamanlarda içimizden çıkan en büyük ve en yetenekli fantastik yazarlardan birisidir. Gerçi onu sadece fantastik edebiyat yazarı olarak tanımlamak haksızlık olur çünkü başta polisiye olmak üzere pek çok alanda gayet başarılı eserlere sahip. Zaten kendisi de hikâyelerini belli bir kalıba koymak yerine onları bir potada eritip hepsini “Tuhaf ötesi öyküler” olarak tanımlamakta… Tuhaf ötesi, yazarın hikayeleri için güzel bir tanım çünkü gerçekten de öyleler. Paralel evrenler, doğaüstü olaylar, açıklaması güç gerçekler… Bu saydıklarımızın hepsi onun öykülerinin temel noktasını oluşturuyor. Öykülerinin bir başka ortak noktasıysa hemen hemen hepsinin içinde yer alan kahramanların tıpkı yazarın kendisi gibi içimizden birileri olması ve maceraların bizim topraklarımızda geçmesi.

[stextbox id=”black”]Zaman tozutmaya başlayalım

Tanıtacağımız ilk kitap olan “Zaman Tozları”, Metin Civerek isimli bir gencin başından geçen esrarengiz olayları konu alıyor. Bir lise öğrencisi olan Metin, yağmurlu bir günde arkadaşlarıyla birlikte gezerken korkunç bir kaza geçirir. Arkadaşları hayata gözlerini yumar fakat Metin dört gün komada yatmasına rağmen mucizevî bir şekilde hayatta kalmayı başarır. Olayın şaşkınlığını henüz tam olarak üzerinden atamamışken bir de kafasının içinde gizemli bir ses duymaya başlar üstelik. Çok geçmeden ses, onu bir internet kafeye yönlendirir ve burada hayli sıra dışı bir biçimde Metin’e küçük bir armağan sunar; zamanı durdurabilen minik bir topçuk…

zaman tozlari cizmelikedi
Kitap künye bilgisi için resme tıklayın!

Başta da belirttiğim gibi, Metin bir lise öğrencisidir ve o yaşta kanı kaynayan her gencin yapacağı gibi Metin de bu aparatı kendi “önemli” işleri için kullanmaya başlar. Sınıfta kendisiyle dalga geçen zorbaya haddini bildirmek, yoluna taş koyan kıza – acı – bir şaka yapmak ve sevdiği kızın gönlünü çalmak gibi… Fakat çok geçmeden elindeki cihazın potansiyelinin farkına varır ve gözünü daha büyük hedeflere çevirir. İşte o andan itibaren işler iyice sarpa sarar ve Metin’in başı bin bir çeşit belaya girer.

Zaman Tozları, keyifle okunan, sayfalar arasında sıkılmadan ilerleyebileceğiniz, kimi zaman neşeli kimi zaman hüzünlü bir macera vaat ediyor okurlarına ve bunu da hakkıyla yerine getiriyor. Öyle ki hikâyenin sonlarına yaklaştığınızda sanki siz de işin içindeymiş gibi hop oturup hop kalkmaya başlıyorsunuz oturduğunuz yerde.

Nedir bu gizemli topçuk? Zamanı nasıl durduruyor? Metin’e bu muhteşem cihazı veren kim ve amacı ne? Hepsinden önemlisi de Metin bu karmaşanın içinden sağ çıkabilecek mi? İşte hepsinin cevabı bu sayfalar arasında, gözleriniz ve hayal gücünüzle buluşmayı bekliyor.

Hemen belirtmekte fayda var, birkaç bölümü daha önce, dost sitelerimizden biri olan Kayıp Dünya’da yayınlanmıştı Zaman Tozları’nın. Kitap haline getirilip yeniden basılmadan önce düzenlemeye gidilmiş ve sitede yayınlanan hikâyedeki küçük hatalardan tamamen arındırılmış. Hikâyeye oradan başlayıp yarım bırakanlara duyuralım.

[stextbox id=”black”]Tanıdık sokakları bir de böyle görün

“Sokaklar Benim Yeniden” ise Zaman Tozları’na nazaran daha karamsar ama daha inanılır bir hikâye sunuyor bizlere. Başkahramanımız bu kez Ergin isimli bir genç. Kendisi bilgisayar başından kalkmayan, hayatını sanal âlemde idame ettiren tiplerden. Bu işte de bayağı iyi üstelik fakat aynı şeyi “gerçek” sosyal hayatı için söylemek güç.

sokaklar benim yeniden
Künye için kapak resmine tıklayın!

Ergin bir sabah (ya da öğlen) kalktığında elektriklerin kesik olduğunu fark ediyor şaşkınlıkla. Üstelik bu normal bir kesinti de değil çünkü tüm enerji hiç gelmemecesine gitmiş gibi… Telefon şarjları kendiliğinden boşalmış durumda, piller de öyle… Ama bu işin sadece basit kısmı, asıl felaket onu dışarıda yani sokaklarda bekliyor.

Bağdat Caddesi tıklım tıklım. Arabalar stop etmiş, trenler durmuş, uçaklar düşmüş vaziyette. Tüm dünyada açıklanamayan bir enerji kaybı var ve kaos hızla şehri kucaklamakta. İnsanlar birbirleriyle çekişmeye başlamış, yağmalamalar her yanda… Üstelik yetişkinlerde de bir sorun var. Ne annesinden ne de babasından bir haber alabilmekte… Ergin ne yapacağına karar veremezken beklenmedik bir şahıs kendisini beklenmedik bir şekilde ziyaret eder ve macera o noktada başlar. Ergin bu karmaşayı durdurabilecek bir ekip kurmak ve bu olaya bir son vermek zorundadır.

Şahsen Sokaklar benim yeniden’i Zaman Tozları’na nazaran daha çok sevdim. İçerisindeki anlatım ve gizemli hava bir öncekine nazaran çok daha iyi aktarılmış okuyucuya. Ayrıca karakterlerin kişilikleri ve isimleri de hali ilginç. Coolover Metin, Tera Pi, Fasil-G bunlardan bazıları… Kitabın son bölümlerindeyse minik bir sürpriz bekliyor yazarın sadık takipçilerini. Kısacası eğlenceli ve heyecan verici bir kitap. Bizim topraklarımızda geçiyor olması da ayrıca bir artı olarak çıkıyor karşımıza. Okurken benzeri bir olayın gerçekleşme ihtimalini ve olabilecekleri düşünerek ürperiyorsunuz ister istemeden.

[stextbox id=”black”]Son söz

Üstat her iki kitapta da kendine has üslubunu başarıyla kullanmış ve okuyucularına tuhaf ötesi bir şölen sunmuş başarıyla. Okurken acaba neler olacak diye düşünmeden duramayacak, sayfalar tükenmeden rahat edemeyeceksiniz. Aralarda da yazarın kendisine yaptığı minik göndermeleri okuyarak gülümseyeceksiniz. Gönül isterdi ki size daha uzun ve detaylı bir tanıtım hazırlayalım. Lakin kitapların sayfa sayısı pek az ve küçücük bir bilgi kırıntısı bile okuma zevkinize gölge düşürebilir. O yüzden az ama öz olmasına gayret ettik, mazur görün.

Son olarak; ellerinize sağlık Sadık Bey, daha uzun seneler boyunca nice kitaplarınızı görmek ve okumak dileğiyle…

Herkese iyi okumalar…

#
M. İhsan Tatari | mit