Kaplan! Kaplan!

“Sizi domuzlar! Hepiniz domuzlar gibi çürüyorsunuz. İçinizde çoğu var ama en azını kullanıyorsunuz. Düşünmeniz için engellenmeniz gerek. Büyümeniz içinse bir meydan okuma. Kalan zamanınızda yerinizde sayıyorsunuz. İşte size meydan okuyorum! Ölün ya da yaşayıp büyük olun, nalları dikin ya da bana gelin. Ölün kahrolasılar, ya da beni, Gully Foyle’u bulun. Sizi büyük yapayım. Size yıldızları vereyim. Sizi adam edeyim…”

Sıradan bir adam kaplana nasıl dönüşür?

Hırs?.. Öfke?.. Saplantı?..

Uzayda ölüme terk edilen ve ölmesi gereken bir adam, tekmelenip uykusundan uyandırılırsa ve tüm dünyayı da kendisiyle beraber uyandırmaya kalkışırsa…

24. yüzyılın en değerli adamı, yüreğinde intikam ateşi ve yüzünde bir kaplan dövmesiyle dolaşıyor.

Ve av başladı.