Michael Ende, sekiz öyküden oluşan bu kitabında bizi bir yolculuğa çıkarıyor. Victoria dönemi İngiltere’sinden günümüz Roma’sına, Münih’ten Hindikuş Dağları’na, Hıristiyan dünyasından İslam dünyasına uzanan bir yolculuk bu, ama en önemlisi de düşler dünyasında bir yolculuk:
Uzunluğu belli, ama sonuna asla varılamayan bir koridor, içi olmayan bir ev, bir yeraltı ülkesine hapsedilmiş gölgeler, birini açmadığımız zaman tek tek kaybolan kapılar… Bizim “sayısız katıyla yukarıya ve belki aşağıya da uzanan muazzam bir yapının kapıcı dairesi demesek de yalnızca zemin katı” olan sınırlı dünyamızın ötesindeki sınırsız dünya.