Olağan Mucizeler

Hayatın gözlere görünenlerle sınırlı olmadığını bilen küçük bir çocuk…

Hayalet karısına yazdığı mektupları güvercinlerin bacağına bağlayarak cennete gönderen ihtiyar bir adam…

Bir eli gerçek dünyada, diğer eli düşler âleminde olan, hem genç hem ihtiyar, hem ölü hem yaşayan bir kadın…

Kimine göre gencecik bir kız, kimine göre yakışıklı bir genç adam görünümündeki Azrail…

Ve tüm bu sıradışı kişilerin soluklandığı, bildik giz perdelerinden arınmış efsunlu bir kent: İstanbul.

Kader seçtiğimiz bir şey midir, yoksa bir ömür boyu yaşayacaklarımız  ilahi katlardaki bir kitapta mı yazılıdır?

* * *

“Aşkın Güngör’ün Olağan Mucizeler’i yaşamın gizleri adına şifrelerle dolu. Bu şifreler karşınıza roman boyunca çıkıyor. Kimi zaman bölüm başlarına yerleştirilen harflerin gizemler barındırdığını fark ediyorsunuz, kimi zaman da metnin evrensel bir sır taşıdığını.

Kurgunun sarmal yapısı ilgi çekici. Gerçek dünyanın kurgusal olanla iç içe geçmesi, düşlerin gerçeklere, gerçeklerin düşlere dönüşmesi metaforu, başarıyla işlenmiş. Taşıdığı tüm gerçeküstücü ögelere karşın, metnin söylemeye çalıştığı şey kabul edilebilir: Hayat olağan bir mucizedir.

Açık yüreklilikle söylemeliyim ki, Aşkın Güngör’ün kalemi de mucizeler yaratıyor. Peki olağan mucizeler mi bunlar? Orasını bilemem!”

Mavisel Yener, Yazar