Türker Beşe, ’89 yılının Mart ayının başlarında bir sabah ezanından sonra, ortalama bir memur ailesinin ikinci çocuğu olarak Ankara’da dünyaya geldi. İlk öğrenimini mahalle arasındaki bir okulda, orta öğrenimini başka bir mahalle arasındaki bir Anadolu Lisesinde tamamladıktan sonra, öğrenimine halen devam ettiği Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümüne yerleşti. Okuduğu bölümü halen bitirememiş olmasıyla ilgili, abisinin “geç bitirme” rekorunu kırmaya kalkıştığına dair spekülasyonlar var.
Resimli ansiklopedilerin büyük puntolu başlıkları sayesinde okumayı söktükten sonra, lise yıllarına kadar okur yazar olarak yaşadı. Liseye geldiği zaman ağabeyinin de katkılarıyla okur payesine yükseldi. Lise sıralarında derslerde hiçbir şey öğrenmezken, okuduğu kitaplardan az da olsa bir şeyler öğrendi. Lisenin son sınıfına geldiği zaman fantastik edebiyata merak salıp, ÖSS’ye hazırlanmak yerine, biraz da geç kalarak, Yüzüklerin Efendisi’ni okumayı tercih etti. Bu kitabı okuduktan sonra kendini fantastik edebiyattan kurtaramadı, halen okuması gereken pek çok fantastik eser olduğunu ısrarla savunuyor.
Yine lise yıllarında tanıştığı Spider-Man çizgi romanları, bu türe olan ilgisini doğurdu. Sayfalarda iz bırakmamak için, çizgi roman okurken, parmaklarına pudra sürdüğü biliniyor.
Bilgisayar oyunlarıyla ne zaman tanıştığına ve neden bu kadar sevdiğine dair bir bilgi yok. Steam kütüphanesine doldurduğu oyunlar alay konusu olduğunda, her birini indirimle hangi fiyatlara aldığını anlatarak kendini savunmaya çalışıyor.
Arada bir öykü yazmayı deneyen Beşe, Patrick Rothfuss’un Neil Gaiman’a karşı beslediği hisleri Rothfuss’a; Lovecraft’ın Poe’ya beslediği hayranlığı Lovecraft’a karşı besliyor.