Bugün Uyandığımda…

Bugün uyandığımda üzerinde çalışacağım bir Zaman Çarkı kitabı yoktu.


Brandon Sanderson

Cumartesi sabahı erken saatlerde Işığın Anısı’nın son revizyonunu tamamlayıp Jordan Ekibi’ne gönderdim. Ve benim işim bitti. Düzeltme ve tashihleri Jordan Ekibi yapacak; zaman zaman araya girip bir paragrafın ince ayarına veya bir süreklilik sorununun çözümüne yardımcı olabilirim, fakat esas olarak Zaman Çarkı’na yazar olarak katkım sona erdi.

a memory of lightBu, Zaman Çarkı fanlarına bağlılığımın da bittiği anlamına gelmiyor. Bu yıl Dragon*Con’a ve Ocak ayında da Işığın Anısı turuna katılacağım. Bunun dışında JordanCon’a sık sık katılmayı ve yıllar, hatta onlarca yıl boyunca ZÇ fanlarının karşısına çıkmayı planlıyorum. Bu kitapları yazma deneyimim hakkında bol bol konuşmayı, hatta bu konuda blogda birkaç yazı yazmayı hedefliyorum.

Fakat yazma işi bitti. Hâlâ bir parça bunun şoku içindeyim.

Yaklaşık beş yıl önce Harriet’ten hayatımı değiştiren o telefon geldi. O zamandan beri sürekli önümde, üzerinde çalışmam gereken bir Zaman Çarkı kitabı oldu. Arada bir mola veriyordum, birkaç yıl önce The Alloy of Law’u yazmak için olduğu gibi. Yine de, çok geçmeden Zaman Çarkı üzerinde çalışmaya başlamam gerektiği düşüncesi daima kafamdaydı.

Bu iş değişmez yoldaşım oldu. Bilginiz için, o telefon geldiğinde sadece birkaç kitabım yayınlanmıştı: ikinci Mistborn romanım daha önceki ay çıkmıştı. Yayınlanmayı bekleyen başka kitaplarım da vardı — birkaç Alcatraz kitabı, son Mistborn kitabı ve Warbreaker. Ayrıca The Way of Kings’in ve The Rithmatist’in birer taslakları bitmişti ve Steelheart adındaki kitabın ön çalışmasını yapmıştım.

Evet, epey eserim vardı. Piyasada daha bir avuç kitabım vardı. Elantris yayınlanalı iki yıl olmuştu. Bu işte oldukça yeniydim.

Hâlâ kendimi yeni hissediyorum. Yine de gariptir ki, aynı zamanda yıprandığımı hissediyorum. Zaman Çarkı’nı bitirmiş olmak müthiş bir deneyimdi, ama aynı zamanda meşakkatliydi. Robert Jordan’a her zaman saygı duydum, şimdi ise daha da fazla ve çok sayıda sebepten dolayı saygı duyuyorum. Bunlardan biri, kariyerinin büyük bölümünde her bir-iki yılda bir, bir Zaman Çarkı kitabı yayınlamayı başarmış olması. Bu, müthiş büyük bir iş. Üç kitap bile beni yıprattı.

Beş yıl boyunca, her ne yapıyor olursam olayım – yemeğe çıktığımda, yazmak için masaya oturduğumda veya e-postalarıma bakarken – Zaman Çarkı’nda yapacak daha çok şey olduğunu biliyordum. Harriet’e ve fanlara kitapları çabucak çıkarmak için söz verdiğimi biliyordum, kitabı bölmüş olmanın ve sona gelmeyi bekleyen insanları yıllarca beklemeye mecbur bırakmanın sorumluluğunu taşıyordum. Beş yıl boyunca bu gibi sebeplerden dolayı uzun saatler boyunca çalıştım. Bulabildiğim her zamanımı o veya bu şekilde Zaman Çarkı’na harcadım.

Ve şimdi, bugün, üzerinde çalışacağım bir Zaman Çarkı kitabı yok.

Yolculuğun sonuna geldim ve yüklerimden kurtuldum. Bu hem harika, hem rahatlatıcı, hem de gurur verici. Zaman Çarkı’nı seviyorum. Bitiren kişi olmak harika.

Ve böylece, bugün resmi olarak başka bir çizgiye adım atıyorum. Bu serinin pilotluğundan ayrılıyor ve tekrar bir fanı oluyorum. O çizgiye asla geri dönmeyeceğim – başka ne olursa olsun, bu seride üç kitap yazmış olacağım. Zaman Çarkı fanlığını desteklemeye ve buna dahil olmaya devam edeceğim. Fakat bu benim için bir son ve artık dikkatimi başka yöne çevirme zamanı geldi.

Şimdi atölyeme dönüyor ve biraz toz topladığını görüyorum. Stormlight Archive’ı mecburiyetten ihmal ettim. Stormlight 2 yerine Işığın Anısı üzerinde çalışmayı seçtiğime memnunum. Yine de bu öyküyü tekrar ele alıp neredeyse yirmi yıldır hayalini kurduğum bütün o muhteşem şeyleri bu seride canlandırmanın zamanı geldi.

Mat, Rand, Egwene ve Perrin’in öyküleri sona erdi. Bir sonraki büyük projem Kaladin, Shallan, Jasnah ve Dalinar’ın öykülerine dönmek olacak. Bu sonbaharda ayrıca The Rithmatist ve Steelheart’ın revizyonlarını yaptığımı göreceksiniz – zira ikisinin de önümüzdeki yıl veya bir sonraki yıl yayınlanması için planlar yaptım. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bu konuda daha fazla şey duyabilirsiniz. Ve evet, The Alloy of Law’a devam YAZACAĞIM.

Zaman Çarkı’nı bitirmek inanılmaz bir deneyimdi. Bu yolculukta benimle beraber olanlardan bazılarının Stormlight kitaplarında da bana katılacağını umuyorum, ama Zaman Çarkı’nı okuyanların otomatik olarak diğer eserlerimi de okuyacağını varsaymadığımı belirtmek isterim. İmza kuyruğunda sık sık “sadece” bir Zaman Çarkı kitabı getirdiği için suçluluk duyan biriyle karşılaşıyorum. Bunun için kendinizi suçlu hissetmeyin; Zaman Çarkı’nı sizin kadar çok seviyorum ve bunu paylaşıyoruz. Yazdıklarımdan hoşlandığınıza sevindim ve yazdığım diğer kitaplar kadar bunlara da yakınlık duyuyorum. Evet, Zaman Çarkı bana ait değil. Ama bu üç kitap benim. Onları da üzerinde çalıştığım diğerleri kadar çok seviyorum.

Yıllar geçtikçe konvansiyonlarda ve imza günlerinde birçoğunuzla tanışmayı dört gözle bekliyorum. Zaman Çarkı fanlarına, beni kabul edip hatalarımı sineye çektikleri için teşekkür ediyorum. (Epey hatam oldu.) Brandon Sanderson fanlarına, Zaman Çarkı evrenine sapmama katlandıkları için teşekkür ediyorum. Bunun sizin kitaplarınıza ulaşmanızı geciktirdiğini biliyorum, ama bu benim için çok önemli bir şeydi.

Robert Jordan çok büyük bir insandı ve yazar olarak gelişmemdeki en büyük tek etkiye sahipti. Bu son beş yılda yaptıklarım, takdirimi göstermek için bir çabaydı; bazen kusurlu ama daima içten bir çaba. Bu tarz ona çok şey borçlu. Benim ona ve Harriet’e olan borcum bunların en büyüğü.

Bay Jordan, Işık içinde yatın. Diğer herkes, bir nefes alın ve sona hazırlanın. Onun son sözlerini okumaktan benim beş yıl önce ele aldığımda yaptığım kadar zevk alasınız. En son perde ona ait, benim elim buraya çok az değdi, ve kitabın sonunda ona ait büyük parçalar mevcut. Kitapları yazarken, onun yazdığı bu sona ulaşmaları, onun sözlerini olabildiğince az değişiklikle kapsamaları hedefimi gerçekleştirebildim.

Bir kez daha teşekkür ederim. Daima su ve gölge bulasınız.


Yazı, BRANDON SANDERSON
Çeviri, YOSUN ERDEMLİ
Yazıldığı tarih, 30 Temmuz 2012
İletim tarihi, 1 Ağustos 2012

#

Not: Brandon Sanderson’un blogunda yayımlanan orijinal metine ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.