Sizce Kayıp Rıhtım? – Yönetim

sizce kayip rihtim

[stextbox id=”custom”]

Ne diyebilirim onun için, bilmiyorum. Ne demeyeceğimi biliyorum ama. “Çocuğum gibi,” demeyeceğim mesela. Belki “Yol arkadaşım,” diyebilirim. Beraber geçen bunca zaman diliminde, onun sayesinde çok ama çok şey öğrendim. Bugün beni ben yapan şeylerin birçoğu yine onun ardında gizli. Dostluklarımı kurduğum mekan olmasının yanı sıra etki ettiği bazı kişilerin geleceğiyle ilgili kararlar almasını da sağlamıştır. İyi ki de sağlamıştır.

Daha yeni başlıyoruz. O ilk günkü heyecan devam etmiyor: Daha fazlası var şu an. Şimdiki sürece gelebilmiş olmanın verdiği coşku var. Ve üretmemizi sağladığı, bizi bir şeylere zorladığı için ayrıca önem arz ediyor hayatımızda. O tekdüzelik yok mu o tekdüzelik… İşte o, tekdüzeliği yok eden, hayatı renklendiren bir gökkuşağı adeta. Dört duvar beton arasından, mis kokulu bahçeye geçmek gibi.

Çok mu duygusal oldu ne? Olsun artık o kadar, mazur görün. Kısaca belirteyim o zaman: Kayıp Rıhtım, belki kaybolduğum, fakat sonunda kendimi bulduğum yerdir.

Hakan “magicalbronze” Tunç

Herkes kendi gibi olanı arar. Çevresindekilerle bir şey paylaşamadığında, fikirleri ya da ilgi alanları “tuhaf” kaldığında arayışa girer. İşte her arayışın devamında bir macera, her maceranın sonunda da bir durak vardır. Yol zorludur. Nice dışlanmalar, nice alaylar olacaktır. Aşılması gereken önyargı dağları olduğu kadar, dönülmüş pek çok sırttan da kendimizi yukarı çekmek gerek.

Ama aslında her yolcu kaybetmemiştir yolunu. Kaybolduğunu sandığı ve artık dermanı kalmadığında ufukta bir yer belirir. Pek çokları onun “sanal” olduğunu söyler. Efsanelerin hepsinde burası en az yolcu kadar “kayıp”tır. Bulunmayı bekler ama bulunursa yolcuyu hepten içinde kaybeder. Ancak bu derece sanal, bu derece hayal olan bir yer nasıl onu en sonunda bulmuş yolcularına kanat gerer? Bağrından kopan insan sesleri ve gülüşmeler nereden gelmektedir?

Kayıp Rıhtım, aslında hiç kaybolmamış olanların mekanıdır. Kitap sayfalarından imparatorluklar kurmuş, yeri geldiğinde onları yıkmış ve daha nice medeniyetleri kendi içlerinde, sessiz sessiz inşa etmiş hükümdarların yeridir. Onlar ki tür ayrımı yapmadan kitapları birer birer yutar ve sindirir. Sonrasında ertesi güne daha dik, daha güçlü uyanır.

Kayıp Rıhtım, her masalda olduğu gibi, bir zamanlar ezilmiş ve anlaşılmamış kahramanların yeniden doğduğu yerdir. Her biri güçlendirdikleri zihinleri ve ilerlettikleri görüşleriyle birer eleştirmen, yazar, şair ama en önemlisi de gerçek birer “okur” olmuştur. İşte bu yüzdendir ki Kayıp Rıhtım okuma eyleminin gerçek anlamını kavrayabilmiş olanların kaybolduğu yer değil, birbirine karışıp tek bir birliktelik, tek bir vücut olduğu yerdir.

Hazal “Fırtınakıran” Çamur

Nehirden her zaman birçok balık geçiyor, birçok taş yuvarlanıp yosunsuz kalıyor. Belki bir çocuk yuvarlanan taşların arasına kağıttan gemisini bırakıyor. Sonra da o gemiyi su boyunca takip ediyor. Gemi, irili ufaklı dalgalarla parçalanıyor. Sonra piknik yaptıkları yere geri dönüp tekrar bir gemi bırakıyor. Bu seferki daha uzağa gidiyor. Ama yine parçalanıyor. Sonra tekrar dönüyor ve bu böyle devam ediyor.

İşte Kayıp Rıhtım benim için; o geminin bırakıldığı yerde, kağıttan gemimi hazırlarken başıma güneş geçmesin diye üzerime gölge yapan, hep orda olan büyük ceviz ağacı.

Ya da kısaca sen facebookta takılırsın ama cenazene Kayıp Rıhtım gelir.

Özgürcan “Amras Ringeril” Uzunyaşa

7 Yıl… Dile ne kadar kolay değil mi? Bu siteyle ilk tanış… Hop, bir saniye! Baştan alalım. ‘İkinci evimle’ ilk tanışmam bundan beş yıl önceye dayanır. Yurdumun fırtınalı forum ortamlarından dolayı bir siteye demir atıp oranın müdavimlerinden olma fikrine hiç sıcak bakmazdım. Aynı nedenlerden ötürü Rıhtım’a da çekinerek yanaşmıştım her zaman. Arada bir uğrar, ‘Acaba bu sefer nasıl bir projeye imza attılar?’ diye bakıp çıkardım.

Gel zaman git zaman Rıhtım forumlarının diğerlerinden farklı olduğunu keşfetmeye başladım. Herkes saygılıydı, birkaç istisna dışında kimse kimseyi rencide etmiyordu, sıcak bir arkadaşlık ortamı vardı. Sonunda daha fazla karşı koyamayıp indirdim yelkenlerimi, ben de dahil oldum o güzel ortama.

Böylece önceleri arada sırada yanaştığım bir limanken yıllar geçtikçe güvendiğim bir rıhtım halini aldı burası. Ufak projeler, bir-iki minik çeviri, birkaç rol yapma oyunu derken ansızın çok iyi bir arkadaş grubunun ortasında buldum kendimi. Hepimiz aynı kafa yapısında insanlar olduğumuz için daha da keyifliydi her şey. Çünkü fantastik okuduğum, bilimkurgu sevdiğim, çizgi-roman biriktirdiğim, oyun oynadığım ya da çizgi-film izlediğim için benimle alay etmeyeceklerini, aksine aynı şevkle karşılık vereceklerini çok iyi biliyordum. Ve size bir şey diyeyim mi? Bunu dünyadaki hiçbir şeye kolay kolay değişmem…

İyi ki doğdun, iyi ki varsın Kayıp Rıhtım. Sen olmasaydın hayat denilen kara girdap tarafından yutulurduk hepimiz…

M. İhsan “mit” Tatari

Kayıp Rıhtım benim için bir alışkanlıktır. Yani tarayıcının bir köşesinde açık durmadığında işler yolunda gitmiyor demektir. Fazla dramatize etmek istemiyorum, ama bir şekilde beni ‘yetiştiren’ etmenlerden birisi olduğu da kesin. Burada pek çok insanla birlikte ‘büyüdük’. Birlikte yazdık, birlikte yaşadık. Burada pek fazla insanla birlikte bence gerçekten büyük işler yaptık. Yapıyoruz. Kayıp Rıhtım, bu ülkede eksik olan bir şeyler tamamlansın diye insanlara yeni yollar açan bir portal. Bir yüzük. Bir yadigâr.

Onur “DarLy OpuS” Selamet

Kayıp Rıhtım’ı her zaman hayatımın dönüm noktalarından biri olarak anmışımdır.
Kendimi geliştirmenin önemli yollarından biri burası. Forum içerisinde tatlı bir rekabet var. Yani en azından ben böyle düşünüyorum. Portal ne kadar doluysa, işte forum da bir o kadar dolu. Hatta daha fazlası. Kaydolmayı düşünenler daha fazla vakit kaybetmesinler derim.

Okuduklarım ve izlediklerime yorum yaparak her geçen gün kendimi geliştirdiğime inandığım, güzel insanlarla dolu bir platform. Hayatımın 175 gününü burada geçirdiğim, piştiğim yer.

Ve asla kopamadığım.

Bahri Doğukan “Denaro Forbin” Şahin

Kayıp Rıhtım benim için bir öğretmen.

İlgi duyduğum alanlara dair araştırma yaparken sürekli karşıma çıkıyordu bu güzel site. Ekibin ürettiği içerik her zaman emek dolu, ciddi ve farklıydı. Özellikle “İncelemeler” ve “Ön Okumalar” kısmı ilgilimi çekiyordu. Siteden çok şey öğrendim. Bambaşka açılardan baktım okuduklarıma.

Yine de öğretmenimle bu ilk karşılaşma ciddi, denebilirse, akademikti. Yani onu izliyor ve dinliyordum sadece. Soru sormuyor, konuşmuyordum.

Siteyi okurken bir yandan da bu güzel sayfanın ardında ne olduğunu merak ettim. Kim yapıyordu bunları, nasıl yapıyorlardı? Bunun en iyi yolunun foruma üye olmaktan geçtiğini biliyordum ve üye oldum.

Foruma üye olunca endişelendim. “Sadece fantastik kurgu üzerine mi konuşuyorlar acaba?” dedim. Ama forumun derinliklerine daldıkça tüm türlere kucak açtıklarını; okumanın ve okudukları üzerine düşünmenin güzelliğini yaşadıklarını gördüm. Buna bayıldım. Bir anda bir sürü arkadaşım olmuştu aynı dili konuştuğum.

Tabi sırf kitap değil sinemayı, güncel konuları, bilgisayar oyunlarını da konuşuyorlardı. Hem de aynı ciddiyet ve emekle.

Radyo’yu keşfettim. Sadece yazıdan ibaret sandığım site bir anda ses ve görüntüyle çarptı beni. Radyo programı yapan üyeler o kadar niteliklilerdi ki dinlemeye doyamadım, hala da doyamıyorum. Bu radyo programlarında yaptığımız sohbetler öğretmenimi daha yakından tanımamı sağladı.

Sonra Kayıp Rıhtım Hocama sormaya ve ondan güzel cevaplar almaya başladım. Birkaç yazı yazdım kimi başlıklara ve emeğe saygıyı gördüm. Beni yazmaya teşvik etti öğretmenim, yazdıklarımı üretken bir biçimde eleştirdi, beni ileri taşıdı. Paylaşmanın mutluluğunu, birlikte üretmenin haklı kıvancını hissetmemi sağladı.

Siteye ve foruma içerik üreten bu güzel insanların bazıları yayın dünyasından. Yazarlarımız, çevirmenlerimiz, editörlerimiz var. Bu Kayıp Rıhtım’a çok şey katıyor. Onu hep bir adım önde kılıyor. Diğer taraftan, yayın dünyasında çalışmayan üyelerin paylaşımları da öyle profesyonel ve öyle emek dolu ki hepsini hayranlıkla ve kıskançlıkla izliyorum.

Kayıp Rıhtım benim için bir öğretmen.

Ben o öğretmenin bir parçasıyım, diğer arkadaşlarımla birlikte öğreniyor, öğretiyoruz. Yukardan bakarak değil, sürekli öğrenerek, öğrendiklerimizden üreterek, ürettiklerimizi paylaşarak öğretiyoruz.

Bülent “periyodik neşriyat” Özgün

Rıhtım pislik dolu, abartılı, yalanların sıradan konuşmalara aktığı gri bir dünyadan bazen daha iyisine, bazen çok daha kötüsüne kendi isteğimle geçebildiğim sihirli bir kapı benim için. Burada önemli olan asıl nokta ise kendi isteğimle olması. Buranın güzelliği gerçeklikten bu denli uzak ama gene de gerçekliğin içinde oluşu, insanları ise size yalan söylemeye ihtiyaç duymayacak kadar samimiler alakalı oldukları konularda. Belki bu yüzden bir kere içine girince insanın hiç içinden çıkmak istemeyeceği ve parçası olmaktan bu denli gurur duyduğu bir oluşum Kayıp Rıhtım. İyi ki buradayım, iyi ki buranın bir parçasıyım diye düşünmeden edemiyorum üzerinde düşününce. İyi ki de böyle güzel insanlarla birlikte var olmaya devam ediyor, umarım da hep devam eder.

Tarık “KoyuBeyaz” Kaplan

[stextbox id=”custom”]

Geçen etkinlikte söyleyebileceğim şeyleri zaten söylemişim. O zamandan bu zamana sitede premium üyeliğe geçtim, yani yetkili oldum. Pek bir şey değişmedi benim açımdan. Hala sevdiğim, keyif aldığım bir yerdeyim ama daha çok çalışıyorum diyelim.

Tek eklemek istediğim şey şu: Admin bizi karın tokluğuna çalıştırıyor. Maaşları artır admin!

Muratcan “Lordmuti” Gökduman