Bugün sizlere, hayatıma yön vermiş bir serinin –Ejderha Mızrağı-, yepyeni bir dalı olan “Kayıp Tarihçeler”in ikinci cildini inceleyeceğim. Bu seri Weis & Hickman’ın Yolarkadaşları’nın yaşadıkları maceralarda, anlatmadıkları yerleri içeriyor. Kısaca boşlukları dolduran ve bir evreni tam tarihiyle yaşamamızı sağlayan bir seri.
Öncelikle “Bu kitabı kimler okuyabilir?” sorusuyla başlayalım. Benim şahsi görüşüm, ana maceranın –Yolarkadaşlarını içeren ve Yaz Alevi’ne kadar süren kitaplar dizisi- hepsini okumuş olanlar bu listede ilk sırayı alabilir. İkinci sıra “Kış Gecesi Ejderhaları” ve “İlkbahar Şafağı Ejderhaları” kitaplarını okumuş olanlar için. Ve son olarak, bu kitabı herkesler okuyabilir. Kuşkusuz en az tadı alacak olanlar, onlardır. Ama kitabın başındaki kısa özet, hiç okumamış birisine de hitap edecek şekle sokmuş bu macerayı. Yine de tam randımanlı tat almak isteyenler, ilk şıkkı göz önünde bulundurup da başlasınlar okumaya.
Kitap, -3. şıkta bahsettiğim- “Şimdiye kadar olanların hikayesi” ile başlıyor. Öykünün anlatıcısı Lillith Hallmark isimli bir Palanthas estetiği. Bu macerada onun da –fazlasıyla sevimli- bir rolü var.
Şimdi bir sonraki adıma geçelim… “Bu kitapta kimleri/nereleri yakından tanıyacağız?” Benim kitap boyunca en çok hoşuma giden, diğer Yüceefendiler’i de tanımış olmamız. Yeşil Kanat’ın komutanı Lucien. Siyah Kanat’ın Yüceefendisi Salah-Kahn. Ve tabii Beyaz Kanat’ın efendisi ve adını en çok duyduğumuz efendi: Feal-Thas.
Yüceefendiler’den ayrılıp, daha tanıdık simalara dönersek, yakından tanıma fırsatı bulduğumuz bir diğer karakterse; Kitiara. “Ejderha Mızrağı” serisinde her daim favorim olmuş karakterler listesinin en üst sıralarında bulunan Kitiara, bu kitabın da kilit noktasında rol oynamakta.
Onun –aşkta- rakibi olan Laurana’yı da, bu ‘yakından tanıma’ mevzusuna eklemeyi çok isterdim. Ama ne yazık ki, ben Laurana’da beklediğimi bulamadığımı belirtmeliyim. Ama onun yerine Sturm’u ekleyiveriyor ve hemen bu açığı kapatıyorum. Oynadığı önemli rolün yanısıra şövalyelikten atıldığı günler, yeniden bir silahtar olması ve biraz da babası hakkında öğrendiklerimiz beni yeterince tatmin etti.
Bu macerada gördüğümüz diğer Yolarkadaşları için de bir şeyler söylemek isterim. Tas ve Flint aynen bıraktığımız gibi. Tanis’i çok az görüyoruz, ama o da hala aynı lider kişilik.
“Nereler?” sorusuna gelirsek, Buz Duvar’ı da çok yakından tanımış olduk. Bence sırf bunun için bile okunabilir. Zira Buz Halkı çok ayrı bir şey. Lord Soth’un Dargaard’ını ve eski güzel günlere ulaşmaya çalışan ama Kırmızı Kanat tarafından yakılan Tarsis’i de yakından görüyoruz. Neraka’daki düzenin nasıl olduğu da, tanıklık ettiğimiz olgular arasında.
Sıradaki sorumuz “Macerada kimleri göreceğiz? Hep Yolarkadaşları nereye kadar?” Her ne kadar ben hep Yolarkadaşlarıyla, Nirvana’ya bile ulaşabileceğimizi düşünenlerden olsam da; eminim aranızda böyle düşünmeyenleriniz vardır. Kitapta gördüğümüz karakterlere şöyle bir göz atalım isterseniz. Lord Soth –hala yeterince ölümcül-, Grag –“Cüce Derinlikleri Ejderhaları”ndaki zeki ejderan-, Ariakas –Ansalon’u fethetme peşinde-, İolanthe –yepyeni bir karakter, bence yine kilit isimlerden. O bir büyücü.-, Brian, Derek ve Aran –Solamniya Şövalyeleri. Maceranın büyük bir kısmında Tas, Laurana, Sturm ve Flint’e eşlik ediyorlar.-, Lillith Hallmark –güzel estetiğimiz-, Feal-Thas ve diğer Yüceefendiler, Kitiara ve Skie –onlar da bıraktığımız gibi-, Seçkin Amir Toede –gelmiş geçmiş en rezil Yüceefendi. Verminaard’ın yerine göreve getirilen hobgoblin.-, Buz Halkı ve liderleri Harald –yeni bir halkı yakından tanımak harika!- , Gilthanas –ejderha küresi ile baştan çıkmasını, hayretle izliyoruz, Elistan –Paladine rahibimiz, umut topacı-, Sulusepken –Buz Duvar’da yaşayan beyaz ejderha. Ejderha Küresi’ni koruyor.-, Feal-Thas’ın kurtları –Yüceefendinin emrindeki (kendisinin de en çok güvendiği) korumalarır-, veee tabi ki Laurana, Strum, Tasslehoff ve Flint!
Gelelim maceraya… sıradaki sorumuz, “Bu kitap neler anlatıyor?” Kitap “Kış Gecesi Ejderhaları” ile “İlkbahar Şafağı Ejderhaları”nın bir kısmında geçenleri anlatıyor. Kitiara, Ariakas’ın emri üzerine Solamniya’yı yıkmak için “ejderha küresi”ni şövalyelerin ele geçirmesi için bir entrika kurmuştur. Bu küre, aynı Silvanesti’nin sonu olduğu gibi, Solamniya’nın da sonu olacak ve Ansalon tamamen Kraliçe Takhisis’in eline geçmiş olacaktır. Mavi Leydi Kitiara, Buz Duvar’daki küreyi şövalyelerin eline geçmesine yardımda bulunmak için Buz Sınırı’na doğru yola çıkar.
Bu sırada Yolarkadaşları’mız da Tarsis’e varmışlardır. Bir zamanlar dünya üzerindeki en harika şehirlerden birisi olarak sayılan Tarsis yıkımın eşiğindedir. “Kış Gecesi Ejderhaları”ndan hatırlayacağınız gibi ayrı düşen grubumuz –Laurana, Sturm, Tas ve Flint-, Kitiara’nın kandırarak yollara düşürdüğü üç şövalyeyle –Aran, Brian ve Derek- karşılaşırlar. Şövalye olmadığı halde Solamniya Şövalyesi zırhı taşıyan Sturm, grubu onlarla Buz Duvar’a kadar eşlik etmeye iknada önemli rol oynar. (Ejderha Küresi, doğru kullanıldığında kromatik ejderhaları yönetme gücüne sahiptir. Ancak küre, inanılmaz bir irade istemektedir. Aksi takdirde insanı çıldırtır.)
Artık Buz Duvar’a gidip ejderha küresini almaları ve onu kötü ejderhalara karşı verdikleri savaşta kullanmaları gerekmektedir. Bu sırada diğerlerinin –Tanis, Caramon ve Raistlin- öldüğünü düşünen kahramanlarımız göreve dahil olurlar. Karşı karşıya oldukları tek şey, sadece öldürücü soğuk değildir. Buz Halkı, Sulusepken, kurtlar ve Feal-Thas –ordusuyla- onları beklemektedir.
Bir yandan da Takhisis’e verdiği sözü yerine getirmek üzere, Kitiara’nın Dargaard Kalesi’ne doğru yola koyulduğunu görüyoruz. Lord Soth, kalesinde bir gece sağ kalmayı başaran bir kimse olursa, savaşta Takhisis’in yanında olacağına dair söz vermiştir. Kit, ettiği yeminin bedelini Soth’un kalesinde ödeyecektir… Ya onunla yüzleşecek ya da Kraliçesinin ellerinde can verecektir.
Arka kapak tanıtımında yazdığı gibi, “Yolarkadaşları geri döndü; ama düşmanları da!”
Her kitapta olduğu gibi, kitabın başarısında çeviri ve editörün rolü büyüktür. Sonraki sorumuz, “Kitabı kim çevirmiş? Bizlere hangi yayınevi sunmuş? Editörü de kimmiş öyle?” olacak haliyle.
Çevirmenimiz, “Ejderha Mızrağı” müptelalarının yakından tanıdığı bir isim; Çiğdem Çoygun. Kendisini başarılı ve temiz çevirileriyle hatırlıyoruz. Kitabı elime aldığımda, çevirinin Çiğdem Hanım’a ait olduğunu görünce fazlasıyla sevindim. Editör ise Kayra Küpçü. Laika Yayıncılık’tan çıkan birkaç kitabı okuduysanız, bu isim de sizlere aşina gelecektir. Kayra Bey de görevini çok iyi yerine getirmiş. Bize olabildiğince hatasız bir kitap sunmuş. Ayrıca kitap 468 sayfa, yani sayfa sayısı bakımından da yeterince doyurucu.
Ben kitapların başlarına ya da sonlarına konan “Yazarın Notları”, “Teşekkür” tarzı bölümleri çok severim. “Peki bu kitapta da var mı öyle şeyler?” bir sonraki sorumuz olsun öyleyse. “Teşekkür” bölümü yok, ancak dolu dolu bir “Yazarın Notları” bölümü var.
İlk notta büyücü Feal-Thas’ın hikayesinin tamamını Margaret Weis Yayınları tarafından yayınlanan ve bir oyun olan “Kış Ejderhaları” nda (Dragons of Winter) bulabilirsiniz.
İkinci not “Crownguard Kalesi Kuşatması” hakkında. Solamniya Şövalyesi Derek Crownguard’ın kardeşini –Edwin- kaybettiği savaşı anlatan öyküye “Savaşan Ejderhalar” (Dragons at War) kitabındaki Chris Pierson’un yazdığı “Azalan Şeref” (Glory Descending) adlı öyküde okuyabilirsiniz.
Son not ise, biz Türk okuyuculara hitap etmese de yine de –bence- oldukçayerinde olmuş. “Cüce Derinlikleri Ejderhaları”nı okuyanların bileceği üzere Tas’ın Tavşanöldüren adlı bıçağını Tika’ya vermesinden sonra, Tas bıçağı yeniden kullanmıştı. Editörümüz Kayra Bey, “Cüce Derinlikleri Ejderhaları”na bir dipnot düşerek, bu bıçağın her zaman sahibine geri döndüğünü hatırlatmıştı. Ancak kitabın orijinalinde böyle bir hatırlatma bulunmamaktaydı. Ve son not, bu hatırlatmanın bulunmamasının bir yanlış olduğunu ve o yanlışı da böyle bir not ile düzeltmeye çalıştıklarını anlatıyor.
İşte böylece bir incelemenin daha sonuna geldik. “Kayıp Tarihçeler” serisinin üçüncü ve son cildi “Kum Saati Büyücünün Ejderhaları”. Bu kitapta Raistlin’in siyah cüppeye geçmeye karar verdiği Palanthas kütüphanesinden Kara Kraliçe’nin şehri Neraka’ya kadar izleyeceğiz.
Krynn’de bir başka macera ile görüşmek üzere.
İyi okumalar!