
Dark Sun nedir? diye sorulduğunda, doğrudan şu cevabı veririm: D&D'nin Mad Max'idir Dark Sun.
Toz toprak dolu bir dünya burası. Ne Faerun kadar cıvıltılı ve canlı, ne de Krynn kadar epik. Athas'ta ne onurlu şövalyeler görebilirsiniz, ne de görkemli ejderhalar. Burada bütün dünya son nefesini vermeye hazırlanıyor gibidir her an. Ama bu durum Athas'ın sakinlerinin zerre kadar umurlarında değildir. Onların tek derdi, ölmekte olan bir dünyada kendileri de ölüp gitmeden önce (burada ölümler de diğer dünyalarda olmadığı kadar rezil ve sefilcedir) bir gün daha görmektir.
Athas post-apocalyptic (yıkım sonrası) bir dünyadır. Bir zamanlar diğer material planeler gibi çeşitli bir coğrafi ve doğal zenginliği barındırırken
(buradan planeler atlasına ulaşabilirsiniz) zaman içinde yaşanan savaşlar, dünyadaki büyücülerin farklı bir büyü kaynağı kullanmaya başlaması (buna daha sonra değineceğim) ve yapılan pek çok "hata" yüzünden yaşanan büyük yıkımlar sonucu
şimdiki haline gelmiştir. Artık büyük kısmı çölleşmiştir, pek çok canlı ve ırk evrimleşip (hem kültürel hem de fiziksel olarak evrimleşiyorlar) bizim diğer dünyalardaki bildiğimiz hallerinden oldukça uzaklaşmış, aynı zamanda dünyada kullanılabilir ve ulaşılabilir durumdaki metal miktarı da oldukça azalmıştır. Athas'ta çelik kılıç taşıyan biri, oldukça varlıklı sayılır.
Düşenin dostu olmadığından mıdır bilinmez ama tanrılar bile terketmiştir bu yaşlı,buruşuk ve hiç bir çekiciliği kalmamış dünyayı. Athas'ta hiç tanrı yoktur. Kaos ve yıkımın tanrıları bile.
Belli başlı birkaç şehrin ve vahaların dışında kalan yerlerde hayat çok zordur. Çoğu kişi bu yüzden şehir krallıklarında yaşamaktadır. Tanrıların yokluğundan meydanı boş bulan krallar, şehirlerinde birer firavun edasıyla "tanrı-kral" gibi takılmaktadır; aslında bu kralların çoğu öyle ya da böyle doğaüstü güçler edinmiş, bu gücün kaynağını da kimseye kaptırmaya niyeti olmayan varlıklardır (evet bildiğimiz ırklardan değil kralların çoğu) Şehirlerin dışında yağmacı çeteler, mataranızdaki bir yudum suyu ve damarlarınızdaki kanı içebilmek için sizi öldürebilecek vahşi çöl kabileleriolduğu için her gezginin aynı zamanda iyi bir savaşçı olması gerekir; ama iyi savaşmaktan başka bir vasfı olmayanların gideceği tek yer şehrin arenası ya da yönetimdeki hatrı sayılır kişilerin muhafız alayı olabilir. Özel olarak çölde nasıl hayatta kalınacağını bilmiyorsanız, vereceğiniz en doğru karar yaşadığınız şehrin surlarının dışına hiç adım atmamaktır. Zaten çoğu kişi de doğduğu şehrin dışına hiç çıkmadan yaşar ve ölür.
Bu dünyadaki bazı ırklara bir bakalım
*İnsanlar yine her yönden ortalama olan ırk. sadece biraz daha "kavruk" olmuşlar zamanla ama yine bildiğimiz insanlar:)

*Elfler artık insanlardan daha uzun boylular fakat hala ince ve narin sayılırlar. Bir Athas elfi eğer yaralı, yorgun veya aç-susuz değilse ağır tempoda neredeyse tüm gün koşabilir. Elfler bildiğimiz gibi asil ve zarif de değiller artık. Bu dünyanın mafyası elflerdir. Çoğu pis iş onlardan soruluyor. "Elfin elften başka dostu yoktur" felsefesiyle yaşıyorlar.
*Cüceler ise eskisi gibi gür sakallarıyla dolaşmıyor taştan oyma saraylarında. Artık aralarındaki o eski bağ kalmamıştır; eski şan-şeref dolu tarihlerini unutalı belkide binyıllar olmuştur. Çoğu gladyatör ya da paralı asker olarak yaşamaktadır ya da damızlık olarak tutulmaktadırlar.
*
Mul. "Mul"ler, damızlık cüceler ile insanların çiftleştirilmesi yoluyla türetilmiştir. Cücelerden daha çevik ve esnek, insanlardan daha kuvvetli ve dayanıklıdırlar. Aynı zamanda hepsi kısırdır ve vücutlarında saç-sakal dahil hiç bir tüy çıkmaz.
*Halflingler de eski sempatik hallerini kaybetmiş, daha iri ve kaslı bir ırk haline gelmişlerdir. Bazılarının yamyam olması ile kötü bir üne de sahip olmuşlardır.
*Thri-kreen: Bu çok ilginç bir ırk
buradan ve
buradan şekil-şemalleri hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Yakınlarda bunlardan varsa; iyi geçinmeniz, kafalamanız tavsiye olunur. Bu yaratıklar çok iyi savaşçıdır ve çölde hayatta kalma konusunda ustadırlar(su ve besin ihtiyaçları bir insanın yarısı kadar). aynı zamanda uyumaya da ihtiyaç duymazlar. Vücutlarının dışındaki kitin tabakası onlar için doğal bir zırhtır ve bu tabaka için onları avlayıp zırh-silah ustalarına cesetlerini satan
avcılar vardır. Thri-keenlergenellikle 5-10 kişilik gruplar halinde yaşarlar. Zaman zaman şehir arenalarına gladyatör olarak alındıkları olur. Elf etinin tadını çok severler (yarı elfler için de geçerli aynı şey), bu yüzden elfler de "kreen"lere (genelde böyle bahsedilir isimlerinden) gıcıktır.

Dark sun dünyasında en sevdiğim şeylerden biri de metalin çok az oluşu. Metal az olduğu için kılıca nadiren raslanıyor ve kılıç harici silahlarda büyük bir çeşit zenginliği var. Bu durumun hoşuma gitmesinin sebebi her nasılsa insanların "eskiçağ" silahı olarak sadece kılcı düşünmeleri. Oysa ki kılıç dışında pek çok güzel silah mevcut. Dark sun'da metal azlığı nedeniyle kitinden, kemikten, başka malzemelerden yapılmış çok ilginç silahlar var. Bu silahların bir kısmı oldukça mantıksız (fantastik bir dünya için bile mantıksız sayılabilecek) silahlar. Ben burada elimden gelenleri ve bence mantıklı olanları açıklayacağım.

*
Singing Sticks: Hafif ve esnek tahtadan yapılmış, üçbuçuk-dört karış uzunluğunda iki adet sopa. Kullanılış şekli
kali-escrimaya benziyor olsa gerek(bu kısmı benim düşüncem). Defansif ve ofansif çevirme teknikleri ile kullanıldığında gayet etkili ve hızlı olan, dövüş sırasında zedelense ya da kırılsa pek üzülmeyeceğiniz, yapılması son derece kolay ucuz ve estetik(bazı singing sticks ustaları, yetenekli nakkaşlara kendi sopalarının üzerine işlemeler yaptırırlar)bir silah. Tek kötü yanı "kabuklu" ya da zırhlı rakiplere karşı pek etkili olmaması. Ama zaten Athas'ın kavurucu sıcağında zırh giyen savaşçı sayısı çok çok azdır.
*
Alhulak: Topuzun Athas versiyonu.
*
Cahulak: Singing Sticks'ten sonra en sevdiğim silah.Alhulak'a benziyor fakat bu sefer hem iki tane topuzunuz var, hem de birini fırlatıp düşmanı ipe dolayarak tuzağa düşürmeniz mümkün. Ama kullanılması zor ve özel yetenek isteyen bir silah.
kullanılışı*
Trikal: Bir nevi
pole-axe*Chatchka: "Kreenlerin" kullanmayı çok sevdiği bir çeşit shuriken.
*
Gythka : Trident benzeri bir silah. Tek farklı bunun çift taraflı olması. Thri-kreenler pek bir sever bunu.
*
Carrikal: "Mekillot" adında oldukça büyük bir hayvanın(genelde yük hayvanı olarak kullanılır) çene kemiğinden yapılmış bir tür balta.
*
Tortoise Blade: Bir kaplumbağa kabuğuna bileylenmiş bir kitin parçası eklenmiş. Böylece hem kalkan hem de silah olarak kullanılabilecek bir ale yapılmış.
*
Impaler: Çift taraflı bir kazmadır aslında bu silah. Zırhlı (ya da kabuklu) düşmanlara karşı oldukça etkilidir.
*
Quabone: Kemiğin üzerine(ahşap da olabilir) küçük bileyli kitin parçalarının ve sivri taşların kakılmasıyla yapılmış bir tür gürz.
*Yay ve oklar bildiğimiz gibi.
Bu arada Athas'ta enchanted yani "efsunlu" silahlara pek rastlanmaz. Onun yerine silah ve eşyalar "adi - normal - usa işi - çok usta işi

" şeklinde sınıflandırılmaktadır genellikle.
Bunlar da oyundaki "usta işi" zırh modellerinden birkaçı.

Bu arada normalde oyunun kurallar kitabında adı geçmeyen fakat benim oyun yönetirken oyunculara alternatif olarak sunduğum bazı silahlar var.
Buraya bağlantı ekliyorum. Bağlantıda göreceğiniz silahlarda zincir yerine halat, kesici metal kısımlar yerine de bileyli kitin hayal edin. Eğer isterseniz bağlantıdaki silahlar ile ilgili bir açıklama da yazabilirim.
NOT: gecenin bir yarısı kafamın çalışabildiği kadarıyla bu kadarını yazabildim. Daha zinde olduğum bir gün düzeltmeler yapacağım. Sınıfları de daha bir çok detayı da ekleyeceğim. Yazım hatalarım varsa affola.