Asi", 12 kitaptan oluşacak “Derzulya” serisinden “Habis Üçlemesi“nin ilk kitabı. Roman, bütünüyle hayal gücüne dayanan, fantastik kurgu kalıplarına sahip. Aynı zamanda içindeki strateji ve entrika yapısıyla da tüm okurları içine çekecek bir destan.
Öykü, şeytana tapma ayinleri sırasında şeytandan daha tehlikeli bir varlıkla tanışan, ondan aldıkları güçle modern dünyayı yıkarak büyünün ve canavarların hükmünde yeni bir diyar kuran grihavarileri anlatıyor. Derzulya adı verilen bu diyar, irili ufaklı pek çok krallığa ve beyliğe bölünmüştür. Derzulya’da asıl yönetim grihavariler elindedir. Ölümsüz havariler krallar ve beylerle satranç tahtasındaki piyonlar misali oynayarak, sonsuz yaşamdan duydukları can sıkıntısını dağıtmaktadırlar. Havarilerden biri, eski modern dünyada acımasız bir seri katilken, oldukça ilginç bir sebebten iyiliğin tarafına geçmeye karar verince işler karışır. Kötülerin güçlerine denk güçlere sahip olan romanın kahramanı, diyarın sayılı iyi karakterlerinden destek alarak yüzyıllarca sürecek bir savaş başlatır. Roman, bu savaşın tarihini ve bugününü anlatıyor.
Seri katilken iyiliğe geçen ve Grihavarilerin ezeli düşmanı olan bu karakterin ilginç bir özelliği de annesinin İngiliz, babasının ise Çanakkaleli bir Türk olması. O: Patrick Sarp Gray!
Gelelim Yoruma: Hiç beğenmedim. Başlarda süper bir fantastik kurgu olduğunu düşünmüştüm, anlatım biraz basit, karmaşık ve kötüydü ama düzelir diye düşündüm. Konu o değil, hikaye ilerledikçe yaratılan dünyanın bizinm dünyamızın gelecekteki hali olduğunu anladım şok oldum. Neyse çok zekice geldi o an ama yine de hayallerim yıkılmıştı.
Devam ettikçe kitap güzel geldi, taht kavgaları, dünyanın orijinalliği, frp ögelerinden esinlenilmemiş olması yepyeni setting. Süper geldi önce vay be dedim ama bir anda fikirlerim değişti.
Kitabın bir kısmı tamamen İslamiyetin Doğuşu 2! Hatta savaş teknikleri, liderimize yardım eden adam bile İslamiyetin Doğuşu'nu çağrıştırıyor. Başlarda güldüm geçtim buna komik geldi biraz sinirlerimi bozuyordu ama stratejisi hoşuma gitmişti neyse dedim. Sonraa dananın kuyruğunun koptuğu ana geldik.
Yolunu kaybetmiş bir tüccar dağların içinden geçip nereyi buldu tahmin edemezsiniz! Ben de tahmin edemedim. Sonra bir baktım kadının biri şöyle diyor,
Yok artık dedim biraz daha okuyup kapattım kitabı. Fantastik bir dünyada önce İslamiyetin Doğuşu sonra Ergenekon! Hoşuma gitmedi.