Görme engelli arkadaşlarımız sesli betimlenmiş filmlerden keyif alabiliyorlar çünkü oyuncuların konuşmaları ve diğer sesler mevcut. Sesle anlaşılmayan kimi kısımlarıysa betimleme sayesinde zihinlerinde canlandırıyorlar; lakin çizgiromanda ses olmadığı için betimlemenin gerçek bir faydası olacağını sanmıyorum.
Alıntı yapılan: periyodik neşriyat - 12 Mayıs 2015, 23:12:54Görme engelli arkadaşlarımız sesli betimlenmiş filmlerden keyif alabiliyorlar çünkü oyuncuların konuşmaları ve diğer sesler mevcut. Sesle anlaşılmayan kimi kısımlarıysa betimleme sayesinde zihinlerinde canlandırıyorlar; lakin çizgiromanda ses olmadığı için betimlemenin gerçek bir faydası olacağını sanmıyorum.Aslında sesli kitaplar için de yurt dışında "full cast dramatization" denilen, her karakterin farklı bir oyuncu tarafından seslendirildiği, ve hatta sahnelerde belirli ses efektlerinin dahi kullanıldığı versiyonlar mevcut.Dolayısıyla,, çizgi romanlarda da böyle bir tam kadro uygulamasının yapılmaması için bir sebep göremiyorum ben.Bu vesileyle de "hırt"lığımın mazur görülmesini istiyorum. "Bir sebep göremiyorum", "böyle kesin olur" gibi cümleler kuruyorum; ama aslında konuşmaya çalıştıkça farkettim ki ne kadar bilgisizim/bilgisiziz bu konuda. Bu cahilliği bir an evvel atmaya çalışacağım.SEBEDER iyi bir başlangıç noktası olabilir gibi geliyor bu noktada.Bir de periyodik neşriyat'ın sözleri üzerinden bir soru takıldı kafama:Acaba görme engelliler, sese mi yoksa dokunmaya yönelik eserleri mi daha çok tercih eder?Kabartma alfabesinin yaygın olarak bilindiğini varsayabilir miyiz?Çevrimiçi içeriğe nasıl ulaşılıyor? Örneğin, Kayıp Rıhtım sitesiyle etkileşim nasıl oluyor?Sorularım da biraz cahilce olabilir, kusuruma bakmayın. Sadece bilgi edinmeye çalışıyorum.Bir de Boğaziçi Üniversitesi'nin bir sesli kitaplar projesi vardı, onunla da bir şekilde bağlantıya geçilebilir sanki.