Konu: Ilgana

[magicalbronze]

Resif Kitap, yepyeni ve soluksuz okuyacağımız, özgün tarzıyla kendisini İstanbul’da açılmış ilk frp cafelerden biri olan Sihir Cafe'nin kurucusu ve yine frp camiasının oldukça iyi bildiği İstanbul Efsaneleri adlı oyunun yaratıcısı Özgür Özol’un yazmış olduğu Ilgana’yı okurları ile buluşturuyor!

Daha önce FRP olarak da oynatılan ve büyük ilgi gören Ilgana ile, okuyucuları ilgi çekici bir macera bekliyor…

    Bu masalda kahraman şövalyeler, sihirli değnekli büyücüler, ışıltılar saçan periler yok. Güzel prensesler, beyaz atlı prensler, soylu krallar, neşeli şarkılar yükselen şatolar da yok.

Ilgana, atalarıyla bağları kopuk, yılgın bir toplumun kendini de, üzerinde yaşadığı toprağı da yeniden tanımlayışını anlatan, çağdaş bir Dede Korkut öyküsü…

Şu anda matbaada olan Ilgana, gelecek hafta sonu itibariyle kitapçılarda olacak.

Editörlüğünü Anıl Bilge, kapak ile iç çizimlerini Ömer Hacıömeroğlu ve logosunu Emre Erdur’un yaptığı kitabın tanıtım sayfası ile künye bilgilerine ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

[magicalbronze]

Ilgana Nedir?

Ilgana, Türk ve Anadolu kültürleriyle mitolojilerinden esinlenilerek yaratılmış hayali bir destan dünyası. Alışılagelmiş Avrupa tarihi ve mitolojileri kökenli masalların yerine, Ege Denizi’nin doğusunda kalan toprakların kendi öykülerini, değer yargılarını ve tarih algılayışlarını eğlenceli ve tutarlı bir destan dünyası içinde ortaya koymayı amaçlıyor.

Ilgana, doğayla uyum içinde bulunan, basit yaşamlar süren ve doğa ruhlarıyla işbirliği içinde yaşayan konargöçerlerin, toprağın yaşam gücünü emerek güç kazanan kötü niyetli kentli büyücülere karşı verdikleri bitmek bilmez mücadeleyi konu alıyor. Kentli Dormanların tersine, tüm yeryüzünü kendi sorumluluklarında gören Sürekler, bu zorlu mücadeleye üç tarafı denizlerle, bir tarafı sarp dağlarla çevrili olan Ilgana topraklarında başlıyorlar.

Özgür Özol'un “Ilgana” romanı, destanın ilk ürünü olarak sunuldu. Kapsamlı ve heyecanlı bir destan olan Ilgana’nın farklı ürünlerinin de zaman içinde sunulması planlanıyor.

Ilgana destanının temellerini atan Yaratıcı Takım bünyesinde, bu destanın belkemiğini oluşturan çalışmalar, farklı uzmanlıklardan gelen kişiler tarafından yönetiliyor.

[Wanderer]

Çok hoş bir proje olacağa benziyor. Kitabın da kapak tasarımı harika, tanıtım yazısından da anladığım kadarıyla, harika olacak.

Umarım, diğer ürünlerin gelmesi de fazla gecikmez. =)

[magicalbronze]

Arkadaşlar kitabın yazarı Özgür Özol birazdan HABERTURK TV'de Ceren Akdağ ile Hayatın İçinden programında ILGANA hakkında konuşacak.

[kahlan amnell]

Habertürk'teki ILGANA röportajı.
http://www.youtube.com/watch?v=LNota6cGNPM&feature=youtu.be
http://www.youtube.com/watch?v=fcSye3EN1cI&feature=youtu.be

[magicalbronze]

En azından bu yayın ile ILGANA'nın bir fantastik edebiyat kitap değil, içerisinde fantastik unsurlar barındıran bir tarih kitabı olduğunu da anlamış olduk.

Tam da okumaya başlamışken bu röportajın gelmesi güzel oldu. Köşe yazarı çok fazla konuşamadı ama Özgür Özol'un hitabet sanatı ve anlatmak istediklerini doğru cümleler kurarak dile getirmesi hoştu.

[Arlinon]

Gene Tolkien'e laf atmışlar.

[Amras Ringeril]

Gene Tolkien'e laf atmışlar.

Bu insanların milliyetçi komplekslerini anlamak gerçekten zor. Neden iyi bir eser yok? Çünkü eserlerin iyi olmasını sağlayan tarafları göremeyecek kadar kasıyoruz.

Yine de kitabı okumadan kötü bir yorum yapmış gibi görünmeyeyim. Epey övülüyor çünkü. Ben sadece bu bakış açısının kötü sonuçlar doğurduğunu daha önce de gördüğümüzü söylüyorum. (bkz. orkun uçar)

[Fırtınakıran]

Bu insanların milliyetçi komplekslerini anlamak gerçekten zor. Neden iyi bir eser yok? Çünkü eserlerin iyi olmasını sağlayan tarafları göremeyecek kadar kasıyoruz.

Yalnız köşe yazarı hanım haklı. Başka ülkelerdeki milliyetçilik gözümüze batmıyor da biz yapınca mı, köşe yazarının dediği gibi, "tü-kaka" oluyor?

Ben Türk yazarların bizim kültürümüze dair eserler vermesinden dolayı çok mutluyum. Sonuçta biz de bir toplumuz ve kendi kültürümüze sahibiz. İhsan Oktay Anar bunun en güzel örneği ve başkalarının da bunu yapmasını, hatta Ilgana gibi Türk kültürüne gönderme yaparak yeni evrenler yaratmalarını keyifle izliyorum.

Yalnız, Yüzüklerin Efendisi için dediklerine de hiç katılmıyorum. Orada saçmalamışlar.

Ilgana nasıl bir kitaptır bilemem, ama bu tarz eserlerin devamının gelmesini diliyorum. HaberTurk'un böyle bir konuyu işlemesi ise ayrı bir güzellik.

[Amras Ringeril]

"çağdaş Türk mitolojisinin birinci adımı olmayı amaçlayan ILGANA "

Bana böyle bir amaç taşıyan bir tek başarılı eser gösterin. İhsan Oktay'ın hiç buna benzer bir amacı olduğunu sanmıyorum.

Ben de sıkıldım batı kökenli hikayeleri bu efsaneleri hiç duymamış insanların ağzından dinlemekten. Farklı şeyler görmek istiyorum. İhsan Oktay Anar gibi bu birleşimi başarıyla yapabilmiş başkalarını da görmek istiyorum.

Ama hayır, Türk kültürünü kurtarıyoruz, batıya gücümüzü gösteriyoruz amacıyla sanat olmaz. Aslında herhangi bir felsefeye karşı sert bir duruşla yapılan hiçbir şeyden tam verim alınamaz. O yanlışa kapılınmazsa elbette güzel bir şeyler çıkabilir.

Pek umutlu değilim ama umarım güzel bir kitaptır da bunları söylediğim için utanırım. Bunu yazan kişilerin benden çok daha ehil olduklarına da eminim. En yakın zamanda okuyup ona göre tartışırız.

[Fırtınakıran]

İhsan Oktay Anar'ın amacından değil, eserlerinde kullandığı/işlediği dokudan bahsetmiştim.

Ilgana'nın yazarı Özgür Özol belki biraz fazla iddalı ama sanırım bu kendini kabul ettirme isteğinden kaynaklanıyor.

Çağdaş Türk mitolojisi olayı ise tam bir çelişki. Yine de en azından bir hedefi var diye düşünüyorum. Kendisi bazı konularda sert tutum sergiledi, doğru. Ama hedefinde kararlı olmasını takdir ettim. Yine de bunu daha az eleştirel bir tutumla anlatabilirdi.

Ilgana ne kadar başarılı bilmiyorum ama tek bildiğim böyle eserler verilmediği sürece en iyiler asla gelmeyecek. Bir şeyler örnek teşkil etmeli ki ardından gelenler aynı yanlışları yapmasın, geliştirsin falan filan. Ilgana'nın başarısı ne olursa olsun, birileri bir şeyler yazmalı.

[Erymnys]

kitabı okuyup bitiren birileri var mı?

açıkçası çok merak ediyorum bu kitabı çünkü pek çok yerde burdakine benzer tartışmaları çok fazla okdudum ve duydum, diğer kitaplardan farklı bir konuya da sahip görünüyor. haliyle merak ettim ve biraz ikilemde kaldım okuyup okumamak konusunda.

[Fizban]

Ben kitabı okuyup bitirdim. Tarafsız bir yorum yapmam çok zor bu konuda çünkü ben son zamanlarda fantazi edebiyatında atılıma geçen türk yazarları sonuna kadar destekliyorum. Yani benim için onlardan okumak ayrı bir tat veriyor, neden bilmiyorum.

Gene de kitabı okurken başlangıçta beklediklerimi tam olarak karşılamadı. Bunun nedeni benim kitabı aldığımda -özellikle Tolkien'in eserine söylediklerinden sonra- eşsiz bir şey beklemem olmuş olabilir. Karakter yaratımlarından mekanlara kadar güzel düşüncelerle yazılmış. Hatta türk mitolojisine yaptığı bazı göndermeler var ki bu daha da hoş bir hale büründürmüş kitabı.

Kitap sizi bilmediğiniz bir evrende hoş bir maceraya sürükleyecektir. Hoş ben türk yazarların kitaplarını buldukça alıp, bir güzel sindiriyorum. Tavsiyem sizinde bunu yapmanızdır, en azından içimizden çıkanlara destek olursunuz.

Not: Söylemeden geçemeyeceğim, Tolkien hakkında söylediklerine bende katılmıyorum. Özellikle orclar hakkında sürekli forumlarda ve çevrede dönen muhabbeti alıp söylemesi rahatsız etti..

[magicalbronze]

Yazar Özgür Özol şu anda Arka Koltuk programı, Rock FM'de. Dinleyebilirsiniz...

[KoyuBeyaz]

Kitabı aldım, özellikle FRP evreninden çıkmış bir fikir olduğu ve buna özel sistem çıkabileceği gibi haberler duyduğum için terchimi bundan yana kullandım hatta. Fakat beni yüzüstü bıraktı diyebilirim, yalnızca küçük bir bölümünü okuyabilmeme rağmen henüz bir daha açma isteği uyanmadı içimde.

Fantastik bir kitap olmasına rağmen bizim kültürümüzden bir çok öğe kullanmaya çalışmış Özgür Özol fakat biraz abartmış bence. Öyle ki ilk bölüm aksiyon ile başlamasına rağmen olayların içine tam olarak girmeyi başaramıyorsunuz bittiğinde, en azından ben başaramadım. Ayrıca fantastik bir kitaptaki fantastik olması gereken karakterlerin ''Gavur dölü, atan dirilsin, hadi bre Droman ödleği!'' gibi hakaretler kullanması beni bilmiyor olmam gereken bir evrenden alıp önce yeşilçama ardından yavaş yavaş pehlivanların güreştiği çayırlara sürükledi.

Beğenmedim, parama acıdım hatta. Belki bu kitabı alıp okumaya heveslenenler benim gibi düşünmeyecektir fakat benim beklentimin oldukça altında kaldı.