Ben okuma alışkanlığı kazanmanın en iyi yolunun "Çok Satanlar" listesinden kitaplar okumak olduğunu düşünüyorum. Zira sizler de onaylayacaksınız ki o rafları dolduran çoğu kitap, içerisinde muazzam kurgular ya da ebedi satırlar barındırdıkları için değil, kolay okundukları ve sürükleyici oldukları için oradalar.
Yani önce bir insana kitap okuma alışkanlığı kazandırmaksa niyetiniz, o insana Yüzüklerin Efendisi, Zaman Çarkı, Buz ve Ateşin Şarkısı gibi kallavi eserleri, serileri başlangıçta önermek mantıklı olmayacaktır. Her ne kadar içleri dolu, bizler için çok değerli olsalar da yeni okumaya başlayan birisi için bir hayli ağır olup ters tepki yapma olasılığı hayli yüksektir.
Benim acizane fikrim, kendisine içinin dolu olup olmadığına bakmaksızın, akıcı, kolay okunur kitaplar önermeniz ki bu da çok satanlar raflarından geçmekte. Her ne kadar şimdiki kitap birikimimle kendileri benim için ebedi açıdan bir şeyler ifade etmekten çok uzak olsalar da bana okuma alışkanlığını kazandırdıkları için minnettar olduğum Stephenie Meyer'in yazdığı Alacakaranlık Serisi'ni önereyim arkadaşınıza, Adam Fewer'dan Olasılıksız kitabını ya da.
Bunları okumaya utanıyorsa, çekiniyorsa - ki kimse artık telefonundan kafasını kaldırıp kim otobüste hangi kitabı okuyor diye vakit ayıracak durumda değil - bir de a4 sayfasından yaptığınız bir kitap kapağı verin, kılıf olarak geçirsin içi rahat etsin.
Bunlardan sonra ona Harry Potter serisini önerin, okuması yine kolay bir seri ancak en azından içi dolu, sağlam bir kurguya sahip kitap nasıl olurmuş onu görsün, alışsın.
Kürk Mantolu Madonna'yı önerin, çok isterse kahveyle kitabın kapak fotoğrafını çekip instagrama koysun ama okusun, ne kadar kıymetli türk yazarlarımız var, görsün.
Zaten işin tadını, keyfini aldıktan sonra kendine uygun kitapları kendisi bulacaktır.