Bu köy her türlü bir hapishane ve masal kahramanları da insan görünümü olanlar şehirde sefa sürürken, buraya itilmiş olmalarından rahatsız. Haklılar. Tek sorun farklı görünüşte olmaları mı? İnsan görünümlü masallar ya da kendilerine insan görünümü sağlayacak büyüyü alacak kadar zenginler sıradanların dünyasında her yere gidebiliyor. Karelerden gördüğümüz kadarıyla güzel de yaşıyorlar. Modern hayatın her noktasından faydalanıyorlar. Ya diğerleri?
Bir isyan söz konusu. Eşitlik isteniyor. Silahlanmalar oluyor. Domuzların başta oluşu manidar, fakat bu domuzlar hiç de gerçek Hayvan Çiftliği'ndeki yozlaşmayı yaşamıyor. Goldy, yani Altın Saçlı Kız var ortalığı karıştıran. Domuzlar bir Orwell romanındaki gibi tiksinç hale gelmiyor. Eşitlik isteklerini bozmuyor.
Devamına bakıyoruz, bir de iktidar yanlıları var. Onlar durumdan rahatsız değil. Pamuk Prenses'e destek oluyorlar falan filan. Sonra da Pamuk Prenses'in devrimcileri durdurmak için koca bir ejderhayla karşılarına çıktığını, şiddet kullanarak göz dağı verdiğini görüyoruz.
Yetmiyor, en acı kısma geliyoruz. Birbirlerinden başka kimsesi kalmamış masallar "idam ediliyor". Neden? Dünyaları Düşman dedikleri güçlerce işgal edilmiş bu canlılar, birbirlerine bu kadar muhtaçken neden idam ediliyor? Neden şehirdeki refah içinde yaşayanlar onların dertlerini dinlemiyor? Cezalar, hapisler, idamlar... Bunlar hep sadece insan gibi göründükleri için sıradanların dünyasında gezip tozabilen egemenlerce veriliyor. Ama bu köy için elinden geleni yaptığını söyleyen Pamuk Prenses ve diğerleri, onları baskılamak ve yeniden hapsetmek yerine neden önce dinlemeyi seçmiyor? Hani her şey onlar içindi?
Davaların görülme biçimi de ayrı düşündürücü ve üzücü. Muhakeme gücüne güvenilmesi oldukça şüpheli olan Yakışıklı Prens yargıç oluyor. Kim veriyor ona bu yetkisi? Bir "prens" olması mı onu doğal yargıç yapıyor?
Alt tabaka ait olduğu yere (!) mıhlanıyor, ben bunu anladım. Çok çirkin bir yaklaşım.