Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Madam Vio

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 24
61
Gezginler Kamarası / Ynt: Self Destruction
« : 13 Ağustos 2012, 21:32:56 »
Self-Destruction ends here.

62
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 13 Ağustos 2012, 14:03:55 »
Diğer bir konuya da değinmek istiyorum, ben gidince Galaxie'nin RPsinde bir anda meydana gelen değişiklik çok ilginç olmuş D. 2 DM'in farklılığını bir kere daha ıspatlamış bulundunuz sevgili Madam Vio ve Galaxie D.

Ne olmuş ki ben anlamadım? :P

Kısa yazdım ya beğenmedi arkadaş.

63
Müzik / Ynt: Marilyn Manson
« : 12 Ağustos 2012, 19:21:10 »
Manson'ı hakkında yetkin bir yorum yapacak kadar tanımıyorum, yeni yeni araştırmaya koyuldum. Ama şunu içtenlikle söylüyorum; ölürse gerçekten üzülürüm. Şarkı sözleri, videoları ve müziği benim için gereğinden fazla ilham verici.

64
Televizyon / Ynt: İşler Güçler
« : 12 Ağustos 2012, 15:22:26 »
Türk dizilerinin içler açıcı durumundan dolayı TRT-1 programları ve arada bir izlediğim haberler dışında pek bir münasebetim yoktu televizyonla. Ancak Çalgı Çengi filmiyle performanslarını iyi bildiğim oyuncuları dizide gördüğümde bir bölümünü izlemeye koyuldum. İnce espriler, hoş taklitler, göndermeler, gerçeklik ve akıcılıkla dolu seri gönlümü izlediğim daha o bir bölümle fethetmeyi başarmıştı. Kamera açıları, sahne geçişleri, senaryo; hepsi de ayrı ayrı kalite kokuyor. Yapım konusu itibariyle okumayı istediğim televizyon ve medya ile ilgili acı gerçekleri de yansıttığı için, ayrı bir sempati bile hissettim kendisine karşı. Kısacası göğsümü kabartan nadir Türk yapımı serilerden biri olarak izlenmesi gerektiğinini düşünüyorum, tavsiye de ediyorum.

65
Gezginler Kamarası / Ynt: Bir İsyankar şarkı söylüyor
« : 11 Ağustos 2012, 00:16:45 »
Mükemmel! Mükemmel! Oha! Karnıma ağrılar girdi gülerken. Her paragraf sonu durup dinlenmek zorunda kaldım kasıntım geçsin diye. Ya bir tek ben miyim bunun gibi yazılara kopan? Ya da arkadaşı tanıyorum; tarzını, ifadelerini, mimiklerini, el kol hareketlerini hayal edebiliyorum diye mi böyle etkili oluyor? Biri de yorum yapmıyor ki anlayabileyim. Cidden güzeldi. Hem güldürdü, hem düşündürdü.

Gerçekten ya! Dobralık istiyor insan; samimiyet, doğallık istiyor. Çok güzel bir noktaya değindin. Çok çok beğendim. Sade, etkili. Güldüren etkinlik. Koparan etkinlik. Kafa yapan etkinlik.

Tamam sustum.

66
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Wisquas
« : 10 Ağustos 2012, 17:34:20 »
İçeriden bir fahişe fırlayacakmış gibi duran parlak kırmızı renkteki karavanın hemen yanında camları siyah filtreyle kaplanmış bir Mercedes, motoru çalışır vaziyette seni bekliyor. Karavan çevresinde göründüğün an arabadan çıkan üç adam yanında bitiyor ve aralarından takım elbise giymiş olanı seni görünce saatine bakıp selam veriyor. “Gordon Borcha? Evet, tam zamanında.”

Yanındaki iki adamdan önce sağında kalanı işaret ederek: “Bunlar gümrük memurları Sn. Harrison ve Dack.” diyor. “Birazdan limana yanaşacak olan askeri gemiye gireceksiniz. Memur Dack evrak kontrolü ve sayım işlemlerini hallederken sen ve Bay Harrison gemi kaptanıyla özel olarak görüşüyor olacaksınız. Kaptan size 32 kilo ağırlığında, şöylece bir paket verecek. Tabi alım sonrasında rüşvetini de vereceksiniz, o da şu zarfın içinde.” Zarfı eline vermek yerine çabuk bir el hareketiyle ceket cebine sıkıştırıyor. “Paketi gemiden inmeden önce Bay Harrison kontrol edecek. Ardından onu gemiden alıp bana, limanın kuzeyine getirin. Bay Gordon, paranı paketi bana sapasağlam getirdiğiniz zaman, takas sırasında alacaksın. Yanlış paketi getirmeniz, paketi zarar görmüş bir şekilde getirmeniz ya da gemide yakalanmanız durumunda siz sorumlu tutulursunuz. Ama ben temiz bir iş olacağına inanıyorum. Görüşmek üzere.”

Sessizlik içinde geçen birkaç dakika sonrası beklediğiniz geminin güvertesinden mürettebatın yarattığı kuru gürültü yükselmeye başlıyor. Harrison ve Dack sükûneti korur halde yürümeye başladıklarında onları takip ediyor ve demir atmaya hazırlanan gemiye giriş yapıyorsun. Askerlerden biri garipser bir yüz ifadesiyle evrakları uzatıyor.

“Ben evrakları gümrük işlemleri için getiriyordum zaten.” diyor asker ancak Dack umursamıyor. “Sayım için her şekilde girecektik gemiye. Her ne kadar askeri gemi olsa da, kaide bu bayım. Ama belli ki beklediğimizden daha fazla mal var burada. Hepsini gümrüğe bildirdiğinizden emin misiniz?”

Harrison “Kaptanla bir görüşelim biz.” deyip, aceleyle bölmeye giriyor. Sen de gemi mürettebatının arasından sıyrılıp onu izliyor ve arkandan kapıyı kapatıyorsun.

67
Purgatorio / Ynt: Alice Cooper // Galaxie
« : 10 Ağustos 2012, 16:10:20 »
Yeterince yakın olduğunu söyleyemeyeceğin fakat okulundaki sayılı dostlarından biri olan Madison’ın sesi bu kez oldukça kötü geliyor. Yarım saat sonra iki blok dersinizin olduğunu; ancak başka işin yoksa ders bitiminde biraz konuşmak için kendisiyle kantine gelip gelemeyeceğini soruyor. Genel arkadaşlık düsturunda birer ‘ritüel’ niteliği taşıyan sosyal olaylara olan uzaklıklarınız bakımından Madison’ın bu isteği sana ilk etapta şüphe uyandırıcı gelse de, kısa bir sohbete gerçekten ihtiyacı olduğu izlenimini veriyor.

Telefon konuşmanız kısa sürüyor.

Trafiğe kapılıp bir süredir yollarını ihmal ettiğin şehrin daha sakin kesimine doğru kısa bir sürüş daha yapıyorsun. Arabanı okulun park yerindeki bir noktada sabitleyip motoru söndürdüğün anda Madison kapını açarak seni karşılıyor. Bu, sana sıradan günlerde gösterdiği seviyede bir ilgi değil tabi ki.

“Ben derse girmeyeceğim ama, dediğim gibi, kantinde olacağım. İstersen ders bitiminde görüşürüz.” diyor oyalanmadan. Suratında tedirgin, üzüntülü ya da yorgun bir ifadenin izi yok. Ardından gülümseyerek uzaklaşıyor.

68
Düşler Limanı / Ynt: Bazen Herkes Duysun Diye
« : 07 Ağustos 2012, 22:21:31 »
Ikınıp sıkınmak ve yine yapacak herhangi bir yorum bulamamak üzerine nameler okumak istedim bir an.

Spoiler: Göster
Samimi olsaydık sana küfrederdim. O kadar iyiydi.

69
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 07 Ağustos 2012, 15:32:50 »
Galaxie ve Wisquas'tan oluşan ekibimi yeniden devralıyorum! Sanal dosyalarım elime geçer geçmez hamlelerinizi kaldığınız yerden devam ettireceğim. :)

Sabrınız için teşekkürler!

70
Sinema / Silent Hill: Revelation 3D
« : 06 Ağustos 2012, 16:18:31 »
Silent Hill: Revelation 3D


Çıkış Tarihi: 26 Ocak 2012

Orijinal Dil: İngilizce

Tür: Korku/Gerilim

Konu: Silent Hill 3 (Video Oyunu, Konami)

Yönetmen: Michael J. Bassett

Yazar: Michael J. Bassett

Yapımcılar: Samuel Hadida
                 Don Carmody

İlgili Fragman: Youtube Bağlantısı



                                     Oyuncular

                 Heather Mason rolünde Adelaide Clemens
                 Christopher Da Silva rolünde Sean Bean
                 Vincent rolünde Kit Harington
                 Claudia Wolf rolünde Carrie-Anne Moss
                 Leonard Wolf rolünde Malcolm McDowell
                 Rose Da Silva rolünde Radha Mitchell
                 Dahlia Gillespie rolünde Deborah Kara Unger
                 Douglas Cartland rolünde Martin Donovan


71
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 24 Temmuz 2012, 19:05:22 »
Sırf kendi adıma değil yahu, ben izleyiciler adına da konuşuyorum. Hem sağ olun var olun, sandığımdan daha uzun bir süre kaldım bu izole dünyada sizi de beklettim. Üniversiteye yerleşme konusunda sürekli bir pürüz çıkıyor maalesef. Ne kadar böyle sürer ben de bilmiyorum.

Anlayışınız için teşekkürler. :)

72
Radyo Kulesi / Ynt: Rüyagezer Günlükleri
« : 11 Temmuz 2012, 23:05:10 »
Fiddler biraz heyecanlı; ancak pek de hâkim konularına. Eh, biz de kısa süreli yeni yayım programı kendisine hayırlı olsun diyelim. :)

73
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 11 Temmuz 2012, 22:59:40 »
Senden nefret ediyorum Raisor.

Aslında önemli bir uyarı da yapmam gerek. Benim oyuncularım birinci tekil şahıs ve şimdiki zaman kipinde yazacaklar hamlelerini. Lütfen kafanız karışmasın, dikkat edelim buna.

Bir de ben dönene kadar oyunu alıp götürmeyin :hemk Raisor sen de yokluğumdan faydalanıp bonus puanlara boğma oyuncuları. (Benim oyun başlayana kadar o puanlardan da haberim yoktu ya neyse...) Kusuruma da bakmayın durum için; maalesef sanal âlemden yalıtılmış bir yerde olacağım bir hafta hatta on gün kadar, affola.

Yakında görüşmek dileğiyle.

Spoiler: Göster
Şimdiki zaman! Geçmiş zaman değil! Arghhh!


Spoiler: Göster
Kural kitapçığını sen yazdın, ben imla hatalarını editledim ve diğer düzenlemeleri yaptım. ^^ Bonusa dikkat etmemiştim. Sen Rp bonus verince ve ben "O ne ola ki?" deyince sen, "Aaaa? E bizde olmayacak mı ki o?" demiştin hatırlarsan. Elimde kanıtlar var, msn konuşmalarım hep kaydedilir. :hemk

74
Çizgi & Anime / Ynt: Resim hangi animeden?
« : 11 Temmuz 2012, 15:59:37 »
Spoiler: Göster
Oniichan no Koto Nanka Zenzen Suki Janain Dakara ne!!


Hakkımı isteyene devrediyorum.

75
Purgatorio / Ynt: Alice Cooper // Galaxie
« : 11 Temmuz 2012, 13:52:55 »
RP Bonus: 1

Falcı seçtiğin soluk kırmızı şarap rengi karta bakarak tebessüm ediyor. “Ruh…”

Sonra ani bir hareketle sol elini kavrıyor, avuç içlerini kendine döndürüp teninde yollar oluşturan çizgileri inceliyor. Zaman zaman gözlerine, göz bebeklerine; derinlerinde bir şeyler bulmayı ümit edermiş gibi bakıyor.

“Dışarıdan bakıldığında kendi halinde, sade bir görüntü çizmene rağmen birkaç özelliğinden de anlaşılabileceği üzere çok derin bir kadınsın. Boyutunu tam olarak kavrayamadığım bazı saplantılara sahipsin mesela. Bunlar zihninde başlıyor, ancak aşırı titizlik gibi dışa yansımaları da oluyor. Pimpirikliyiz yani biraz… Fakat bu zorlantılar sana gün boyunca fazlasıyla zaman kaybettiriyor ve bundan sen de hoşnut değilsin. Benim için üst dişlerinin arkasındaki boşluğa dokunarak çukur olup olmadığını kontrol eder misin? Benim yapmam biraz garip kaçacak.”

Birkaç saniye sonra dalgın bakışların toparlanıyor ve biraz da meraklı, falcının söylediklerini yapıyorsun. Ölçütün ne olduğunu tam olarak bilemesen de dokunduğun noktanın gerçekten de içeri doğru çökük olduğunu hissedebiliyorsun. Hafifçe kafa sallıyorsun, “Evet, çukur.”

“Eklem sorunların olabilir, ya da yaşlılığının erken döneminde baş gösterebilir. Zorlantılarınla halsizliğin çatışacaktır, büyük ihtimal. Sık sık doktora görünmen gerekecek. Bunun dışında hali hazırda göründüğün bir doktor mevcut. Imm, ama bu doktor daha çok beyin kaynaklı problemlerle ilgileniyor. Belki de psikiyatristtir, o kadarını bilemem. Gidip gitmemek konusunda tereddütlerin var.”

Yüzünü bir o yana, bir bu yana çeviriyor. Gözaltlarına kadar dikkatle bakıyor kadın. Bir süre sonra suratını ekşitiyor. Sanki ‘gördüğü’ şeyi sana aktarıp aktarmamakla ilgili şüpheleri var.

“Yakın zamanda, hayatında büyük bir değişim olacak. Fiziksel çevren açısından, ruhani açıdan… Her açıdan, senin bile kolayca aklına getiremeyeceğin, yaşadıkça da şaşıracağın türden bir değişim. Bunu kabullenemezsen, hata yapma ve kendine zarar verme ihtimalin artacak. Bir şey kaybedeceksin. Hayır, bir şeyler…  Bir meydan var; kilise önü. Herkes siyah giyinmiş. Yas var. Yakın bir tarihte orada bulunup, birileriyle konuşacaksın. Ve bir de, önemli bir şeyleri unutacaksın gibi görünüyor. İhtiyacın olan bir şeyleri unutacaksın bu kez, galiba fark etmeyeceksin bile. İleride büyük seçimler yapman gerekiyor. Az önceki gibi önemli ve aklından çıkarmaman gereken seçimler. Şu avcundaki uzun çizgiyi görüyor musun? Nasıl da şuradaki tarafından kesiliyor. Bunun tek bir anlamı olabilir, yol değiştirme seçeneği. Yolunu değiştirmeyi kabul edersen, güçleneceksin. Sana bunu yapmanı söyleyen güvenilmez biri olacak; ama dinlersen, gerçekten çok güçleneceksin. O zaman sana bir isim verecekler. Bu biraz kehanet etmek gibi olacak ama; sana verilen isim herkesçe bilinecek. Bak, bunu nasıl görüyorum diye sorma; uzun olan gençlik ve yaşam çizgin bir diğer, kalın ama yeterince düz ve sabit olmayan (yani güvenilmez) olay ve dönemeç çizgin tarafından kesiliyor. İkinci çizgi daha geniş, daha derin. Yani daha güçlü, kuvvetli, sağlam. En yüzeysel şekilde böyle anlatabilirim. Bana inanmıyor olabilirsin ama çok şey görüyorum ve biliyorum. Dediklerimi dikkate alırsan sevinirim, daha önce yanıldığım hiç olmadı.”

Konuşması bittiğinde rahatlamış gibi gülümseyip, avcunu açarak vermen gereken 20 doları ima ediyor. Aldığı parayı buruşturup eline saklıyor ve sessizce yolun karşı tarafına doğru yürümeye başlıyor. Kaldırıma ulaştığında arkasını dönüp son bir kez sana sesleniyor:

“Unutmadan… Bundan sonra çevrendeki nesnelere daha fazla dikkat et!”

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 24