Kitabın sonunda kafam karışmıştı, daha iyi anlamak için bu forumu okudum ve daha çok karıştı
dikkatsiz okumuşum sanırım birçok yeri. Yaradan kimdir, öldü mü ölmedi mi? Tanrılar kim, tanrı dedikleri elçiler mi? Sprenler olayın neresinde? Ben kimim?
Anlayamadım yani pek olayları...
Bir de şu adolinin düellosu bölümünde bence mantık hataları vardı? Bir kelime oyunuyla adamın karşısına 4 tane pareli çıkardılar, kanun nizam bu kadar basit mi yani? Madem bu kadar basit niye 4 kişi çıkıyor 100 kişi çıksın... adolin kaybedecekken sedeas kimse yardım etmeyecek mi diye soruyor ve sonunda kaladin yerdıma gidiyor. İyi de hani kural bire karşı istediği kadar kişiydi? Ne oldu da düello kuralları birden gevşedi, sedeasın böyle bir yetkisi yokki... bir de kaladin uçuruma düşünce niye ölmedi, hani syl ölmüştü? Bu arada kaladin ve shallanın uçurum dibinde mahsur kaldığında ikisi arasındaki diyaloglar bizim "yaban" filmi kalitesindeydi
Aslında başka bu tür şeyler de var da yazmayayım şimdi. Kitabı beğenmedim sanılmasın, büyük keyifle okudum ve yeni kitapları da okuyacağım...