Karaca şekile döndüm... Baktım.. Baktım... Karar vermek zordu. Elif, Elif diye diye kör olmuştum resmen ama hala biraz beynim vardı. "Ben, Gerçek Aşk'ı istiyorum ! " dedim... Karaca şekil bir süre sessizce durdu... Bana baktı... Baktı... O bakarken ben ekledim. "Elif'in aşkının gerçek aşk olmasını istiyorum... Bunu yapabilir misin ? "
Karaca şekilin kenarları renkleniyor, iç kısmı boydan boya karaca kalmaya devam ediyordu. "Seni uyarıyorum genç aşık." dedi. "Gerçek veya yalan, seçimleri yapmak, kaderinle oynamak senin aklının alamayacağı şekillerde sana zarar verebilir. Oluruna bırakmak da bazen en iyisidir. Her ne şekilde olursa olsun, bazen en iyi olaylar bile hayatımızı felakete dönüştürecek seçimler olabilir. Unutma, oynadığın şey, sadece kendi hayatın değil... Kader ! "
Afallamıştım. Gerçek Aşk'ın, hele de Elif'in aşkının bana ne zararı olabilirdi ki ? Hayır hayır, kesinlikle emindim. Aşk insana zarar vermezdi, sadece tatlı bir hüzün... "Eminim ! " dedim. "Elif'in Aşkını, Elif'in Gerçak Aşkını istiyorum." derken sesim o kadar kararlı çıkmıştı ki, karaca varlığın o mükemmel sesi bile titrek cevap vermişti bana. "Tamam... Madem bu kadar eminsin al o zaman ! " dedi.
Birden zamanın kumları yeniden akmaya, Dünya yeniden dönmeye başladı. Gizem'in bağırışını ve Elif'in sessizliğini duymaya başlamıştım yeniden. Tüm görüntüler kafamda netleştiğinde bilinmez bir kuvvet tarafından usulca bedenime yerleştirildim ve gözlerimi açtım...
... Devam Edecek... ...