Cersei hakkındaki düşüncelerini gayet güzel bir şekilde yazıya dökmüşsün, ki birçoğunda da haklılık payın var. Martin'in kurgusal evrenine şöyle bir baktığımızda kadınların ne kadar önemli olduklarını anlıyoruz, görüyoruz ve zaman zaman kadınların yalnızca bir seks aracı olarak kullanıldığını da. Genelevlerler bir hayli fazla Westeros'ta. Hayat kadınları da mevcut, kraliçeler de. Dünyamızla birçok benzerliği bulunmakta Westeros'un, fakat tek farkın oranın bir hayal dünyası, bizimkinin ise gerçek olduğu gerçeği.
Dünya tarihimizde herhangi bir devletin eş cinsel bir kralı olmuş mudur bilmiyorum fakat Westeros'ta olduğunu biliyorum. Evet, belki öldü ama emrinde 100.000'den fazla asker vardı mesela. Yani demem o ki, Martin'in evreni bizimkiyle benzerlikler gösterse de, ufak tefek "ilginç" detaylarıyla farklılıklar da gösterebiliyor. Okuduğum seriler arasında en gerçekçi evrene sahip Buz ve Ateşin Şarkısı.
Her şeyden önce Westeros'un kanlı bir evren olduğunu kabul etmemiz gerekiyor, ki en önemli detaylardan birisi de bu sanırım. Kadın karakter sayısı erkeklere oranla oldukça az. E hal böyle olunca "güçlü kadın karakter" sayısı daha bir azınlıkta. Cersei de bunlardan biri. Güçlü bir kadın karakter örneği sergileyebiliyor. Aslında o vahşi bir aslan, konu çocukları olduğunda masum bir kedi, krallıkla ilgili meselelerde ise sinsi bir yılan.
Çok farklı bir karakter Cersei, gerektiğinde her role bürünebilecek bir kimyaya sahip olmasıdır onu çekici kılan. Güzel bir kadın olmasına rağmen korkutucudur da, sanırım erkekler Cersei'den korkuyor çünkü elinde bir güç var ve bunu kullanmasını gayet iyi biliyor. Şu sıralar bir kehanetten bahsedilse de, Cersei valonqar'ından korksa da, taht oyununu gayet iyi bir şekilde oynuyor.