Bin Atlı Bin Sefer GelseBin atlı bin sefer gelse, dediler
Titremez bile Akakçe şehri surları
Bir atlı bir sefer geldi
Ve inim inim inledi tüm sokaktakiler.
Yüksek surlar mı çözümdü?
Yoksa surların ardındaki on binlerce yürek mi?
Her biri ayrı soydan on binlerce nefer
Ve her daim savaşa hazır, yüz binlerce erkek
Aşılır mı şimdi Akakçe surları?
Kaçılır mı savaştan, zafer böylesine kesinken?
Oysa bir atlı geldi, tek bir sefer
Kendi elleriyle buyur etti Akakçeliler
Atlı yorgundu, atlı açtı, atlı ölüyordu
Bir atlı gelmişti, tek bir sefer.
Ona baktılar, onu sevdiler, onu iyi ettiler
Ve ne yazık ki onu kendilerinden de bildiler
Oysa felek adil değildi kendisinden de beter
Bir atlı tez iyileşti, sandılar ki artık o da bir nefer
Ve haklıydılar, o da bir nefer!
Bir neferdi o da, ancak ‘kızıl’ olanın.
Bir nerefdi o da, ancak ‘kan’da olanın.
Yarasa boy gösterdi, Akakçe bahçelerinde
Bir atlı gelmişti çünkü, tek bir sefer.
İnsanlar önce soldu, sonra uyudular.
Sonsuzca değildi uykuları hemen uyandılar.
Akakçe neferlerini sessizce tabuta koydular
Çünkü bir atlı gelmişti, tek bir sefer.
Ve uyanmıştı tabuttaki o zalim neferler.
Artık onlar da birer birer,
olmuşlardı kızıl olana nefer.
Velev ki bin atlı asla gelmedi bin sefer.
Çünkü artık boştu buradaki haneler
İşte buydu Akakçe’nin türküsü:
“Bir atlı geldi, tek bir sefer.”
Yazan: DarLy OpuS | Onur SelametÖykü tadında olduğu için burada paylaşmak istedim.