Televizyon: Sırf evin içinde bir ses olması için beni kullanman hiç hoş değil.
Kahve Kupam: Suyu, sütü, çayı, kahveyi her şeyi bende içmek zorunda mısın?
Kulaklığım: Ne zaman bir müzik tarzını benimseyip seçeceksin çok merak ediyorum.
Telefonum: Beni artık kullanma. Valla kullanma, donuyorum yaşlandım. Beni biraz kendi halime bıraksan huzur içinde ölsem.
Katlanır kamp sandalyem: Ee sahil güzel de sen evde de kullanıyorsun beni?
Not defterim: Hala ilkokul çocuğu gibi sadece sağdaki sayfalarımı kullanman ne olacak? Yazıktır, israftır, günahtır.