Kayıt Ol

Hikayede Dil

Çevrimdışı Optik

  • **
  • 53
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Hikayede Dil
« : 21 Temmuz 2013, 22:53:30 »
Merhaba.

Hikaye yazarken kullanacağım dil biraz beni endişeye sokuyor. Çok eşsiz bir dille yazmıyorum. Basit cümleler hakim oluyor. Bu da hikayemin değerini etkileyip etkilemediğini kafa yormama neden oldu.

Sizce hikayede dil, bakış açısı nasıl olmalı?

Genelde Açlık Oyunları gibi karakterin anlattığı hikayeler yazıyorum. Yeni hikayemde Harry Potter gibi yazdım. Bu da beni bu konuda düşündürdü.

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #1 : 22 Temmuz 2013, 01:57:48 »
Barış Bıçakçı okumanızı öneririm. Basit cümlelerin hakimiyetinin insana nasıl tokatlar atabileceğini görmüş olursunuz böylece. Dilin kullanımı açısından büyük bir derstir kendisinin kitapları.

Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #2 : 20 Aralık 2013, 14:38:16 »
Ben derim ki farklı farklı türler ve yazarlar okuyun. Bu sizi sadece dil konusunda değil diğer bir çok konuda da geliştirecektir.Bir tavsiye daha; örneğin bir hikayenizi yazdıktan sonra kurduğunuz cümleler üzerine biraz düşünün. Bunu nasıl başka bir şekilde ifade edebilirim ya da bunu ifade ederken acaba gereksiz bir kelime kullanmış mıyım? Gereksiz kelime varsa da düşünmeden silin. Yararı olacaktır :)
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #3 : 20 Aralık 2013, 20:49:45 »
Önemli olan cümlelerin karmaşıklığı değildir bence. Yeri geldi 13 sayfalık cümle de okudum ama bu okuduğum kitabı muhteşem yapmadı benim gözümde. Asıl olay bence özgün bir tarz yaratabilmek. Bu da ancak yazarak olur.
Ayrıca eğer basit cümleler yazını kötü yapsaydı koskoca bir İskandinav Edebiyatı bugün kötü bir edebiyat sayılacaktı. :D
Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #4 : 21 Aralık 2013, 10:47:47 »
Ben de dilin sadeliğinden ve minimalist bir şekilde kullanılmasından yanayım. Zaten güzel olan, kelimenin bu şekilde kullanılarak etkileyici bir hale getirilebilmesidir bence. O duyguyu verebilecek kelimeyi seçtiğinizde, basit ya da karmaşık olması hiç fark etmez inanın.

Bunun da yolunu açan, diğer arkadaşların da belirttiği üzere, bol bol okumak ve yazmak olacaktır.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Refeco

  • *
  • 35
  • Rom: 0
  • Aldattığını zannedenin aldanması yakındır.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #5 : 21 Aralık 2013, 19:55:36 »
Çok okumak, çok yazmak tavsiyelerine ben de katılıyorum. Bunun dışında bakış açısı dili oldukça etkilemeli bence.
 
Diyelim ki çok vahşi bir savaşçının gözünden yazıyorsun. Sokakta yürüyen masum vatandaşı bile öldürme ihtimali yüksek bu savaşçıyı anlatırken;

"...ve işte odaya girmiştim. Düşmanımı ararken çerçeveleri ceviz ağacından yapılmış, oldukça detaylı bir yağlı boya tablosu gözüme takıldı. Tablodaki kadının yeşil gözleri ve kıvırcık siyah saçları vardı. Dekoltesi ve mavi elbisesi oldukça dikkatimi çekmişti. Tablonun hemen sağ tarafında belli belirsiz şekilde fark ettiğim, geçmişte kim bilir hangi tabloyu taşıdığı belli olmayan bir çivi vardı. Bir adım daha attım ve bulunduğum odanın ahşap zemininden çıkan ses odayı doldurdu..."

gibi bir dil kullanmak bence mantıklı değil. Böylesine acımasız bir savaşçı detaylara takılmaz, bam diye içeri girer, düşmanını bulur, kılıcını çıkarıp ortalığı kan gölüne çevirir. Bu tarz bir hikayede karakterin gözünden anlatmak yerine Üçüncü kişi gözünden anlatmak daha mantıklı olabilir. Bu bakış açısı samimiyeti azaltsa da betimlemelerin dibine vurabilirsin, bu da okuyucunun atmosferi, karakteri daha iyi anlamasını sağlar.

Bir de eğitimci gözünden bakarsak, hikayenin hangi kitleye hitap edeceği konusu çok önemli. İlkokul seviyesinde yazılacak bir hikaye ile gençlere hitap edecek bir hikaye arasında ciddi farklılıklar bulunması gerekir.

Uzatmayayım, mümkün olduğunca yazmalı, sanırım hatalarla doğruyu bulmak en meşakkatli ve en kalıcı yol.
"Adalet uğruna kılıcım, kalkanım ve tek kullanımlık bir hayatım var. Bırakın gelsinler!" Nûbarron'lu Hirran

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #6 : 21 Aralık 2013, 21:52:06 »
Bu biraz da sizin ne yazmak istediğinize bağlı. Örneğin benim en çok aldığım eleştirilerden biri çok sade ve yalın yazmamdır. Öte yandan en çok aldığım övgü de çok sade ve yalın yazabilmemdir! Aradaki çelişki büyük... Bu noktada sizin neyi nasıl anlatmak istediğiniz giriyor devreye. Eğer yazdığınız metin size haz veriyorsa o zaman çok da fazla dert etmeyin, ama içinize sinmediyse ısrarcı da olmayın. Sonuçta o hikâye size ait, baştan sona istediğiniz gibi değiştirme özgürlüğü tamamen sizin.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı maviadige

  • **
  • 161
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #7 : 08 Haziran 2016, 22:30:33 »
Bence kurgu kadar anlatım diline de özen gösterilmeli. Belli bir farklılık yoksa yeterince etki bırakmayabilir. Mesela on kişiden belli bir kurguyu ele almasını istesek on değişik dil çıkar ortaya. Hepsini aynı derecede beğenmek elbette mümkün değil. Önemli olan daha samimi bulduğumuz ve içimize işleyen dildir bence.
Yakından bakarsan güzelleşecek.
Uzun süre bakarsan sevimli olacak.
Sen de aynısın...

-School 2013-

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hikayede Dil
« Yanıtla #8 : 07 Ağustos 2016, 13:51:25 »
En nihayetinde ortaya bir edebi eser çıkaracağını düşünürsek dile hakim olman önemli. Ama bunun için illa ağdalı ve Osmanlıca kelimeler kullanmana gerek yok. İhsan Oktar gibi yapabileceksen yap, ama bunu yapabilen kaç kişi var ki?
Basitlik iyidir, (Ali topu at seviyesinde değilsen). Bugün Fantastik Edebiyat'ın en önemli yazarlarından sayılan Brandon Sanderson oldukça basit yazar. Hatta fazla basit.
Önemli olan birçok faktör var sadece dil değil. Dil bunlardan biri ve önemsiz olanı da değil.
Bana göre önem sırası şudur;
Betimleme<Cila(veya Ağda)<Font<Dil Hakimiyeti<Kurgu<Karakter psikolojisi
Kişisel görüş bu tabi.

Naçizane tavsiyem, farklı türlerde eserler oku. Eski türk eserler oku mesela, Küçük Ağa, ince memed... Ömer Seyfettin oku, dede korkut oku. Sonra git bir de yabancı eserler oku. Dosto, paulo coelho, gabriel garcia, Gogol....
Kimsenin adını bilmediği birini de okuyabilirsin. Hattat Zlatan'ın otobiyografisini bile okuyabilirsin. Değişik şeyler oku ufkunu açar. Ama tabi kitap okumak epey bir zaman alır, okumadan da iyice araştır ki alakasız birşey okuyup zaman kaybetmiş olmayasın.