Künye: Adı: Geliş (Hayatının Hikâyeleri ve Diğer Öyküler)
İngilizce Adı: The Stories of Your Life and Others
Yazar: Ted Chiang
Türü: Bilimkurgu
Yayın Yılı: 2002
Türkiye Basım Yılı: 2017
Sayfa Sayısı: 287
Türkçe Basımı: MonoKL Edebiyat
Türkçe Çeviri: M. İhsan Tatari
Tanıtım: Ted Chiang’in 2002’de çıkan Stories of Your Life and Others (Hayatlarının Hikâyeleri ve Diğer Öyküler) derlemesi Geliş adıyla raflardaki yerini aldı. Mehmet İhsan Tatari çevirisiyle Monokl Yayınlarından dilimize kazandırılan derlemede toplamda sekiz öykü bulunuyor. Gördüğünüzü Beğenmek: Bir Belgesel haricindeki tüm hikâyeler 1990 ile 2000 yılları arasında farklı yerlerde yayınlanmış. Babil Kulesi (Nebula Ödülü), Hayatının Hikâyesi (Nebula ve Theodore Sturgeon Memorial Ödülü), Cehennem, Tanrı’nın Yokluğudur (Hugo, Locus ve Nebula Ödülü) adlı ödüllü öyküleri içeren derlemenin kendisi de En İyi Koleksiyon dalında Locus Ödülüne sahip.
Sırasıyla kitaptaki öyküler ve kısaca konuları şöyle:
Babil Kulesi: Elamlı madenci Hillalum dostlarıyla beraber, Tanrı Yahve'nin göklerdeki makamına ulaşabilmek için yıllardır yapımı süren Babil Kulesi'nde çalışmaya gider.
Anlamak: Leon Greco'nun beyni geçirdiği kaza sonrasında büyük oranda hasar almıştır. Neyseki, deneme aşamasında kullanılan bir ilaç sayesinde eski haline döner. Kazayı hatırladığı kabûsların sürdüğü sırada, onu eski haline döndüren ilacın yan etkilerini araştırmak isteyen doktorların deneklik teklifini kabul eder.
Sıfıra Bölünme: Başarılı bir matematik profesörü olan Renee Norwood ile kocası Carl arasındaki ilişki, Renee'nin içine düştüğü depresyon ve ardından gelen intihar girişimiyle büyük bir kriz içerisindedir.
Hayatının Hikâyesi: İnsanların "Ayna" adını verdiği ve Uzaylılara ait olduğu anlaşılan araçlar ortaya çıkar. Amerika'da dokuz, dünya üzerindeyse toplam yüz on iki tanedirler. Araçlar vasıtasıyla 'heptapot' adı verilen uzaylılar insanlarla görüntülü iletişim kurmaktadır. Uzaylılarla iletişim için her aracın başına biri dilbilimci diğeriyse fizikçi olmak üzere iki kişi görevlendirilmiştir.
Yetmiş İki Harf: Her varlığın bir adı vardır. Ve o adlar varoluşu sağlarlar. Kilden heykeller hareket ettirilebilir, belli başlı işler canı olmayan ama canlandırılmış bu nesneler sayesinde yapılabilmektedir. Zamanın bilimi harflerin ve adların ardındaki gücü kullanmak üzerinedir. Bu bilimi kullanarak ucuz motorlar üretmeyi ve böylece, ekonomik ve sosyal düzende devrim yapmayı amaçlayan Robert Stratton'ın karşısına, beklediği kadar beklemediği sorunlar da çıkacaktır.
İnsan Biliminin Evrimi: Digital sinir transferi yani kısaca DST, metainsanların araştırmalarını yapıp kaydettikleri iletişim dilinin temelini oluşturmaktadır. Metainsan olmayanlar içinse DST, metainsan araştırmalarını anlamanın önünde en büyük engeldir.
Cehennem, Tanrı'nın Yokluğudur: Neil Fisk'in Tanrı'yı sevme öyküsü. Ve bu öykü, karısı Sarah'nın yeryüzüne inen bir meleğin yarattığı felaket-mucize sonucu ölümüyle başlar.
Gördüğümüzü Beğenmek: Bir Belgesel: Bazı ebeveynler, güzelliğin pompalandığı tüketim kültüründe insan ilişkilerinin zarar gördüğünü ve çocuklarının sağlıklı birer yetişkin olmasının önüne geçildiğini düşünmektedir. Bazıları çocuklarını koruyup sağlıklı biçimde yetiştirmek için çözümü teknolojide bulur. Görsel algılamada agnozi oluşturarak insanları başkalarını fiziksel çekiciliğine göre değerlendirmesinin önüne geçen kaliagnozi cihazları bu amaç için gayet uygun gözükmektedir. Bu belgeselde, kaliagnazi taraftarlarıyla onların karşıtları arasındaki çekişme, tarafların ve uzmanların eşliğinde masaya yatırılmaktadır.
Yazar Ted Chiang kitabın sonunda, öykülerin esin kaynakları hakkında kısa bilgiler veriyor.
Öykülerin yapısal olarak en büyük ortak özelliği; öykünün içeriğiyle alakadar olarak, ilgili durumları yaşayan insanların duygusal ve bilinçsel davranışları gayet inandırıcı. İçinde yaşadığı durumda, karakterine göre düşünüp hissetmeleri okura yabancı gelmiyor. Yaşadıkları dünyanın işleyişi de buna paralel biçimde belli başlı kuralları vesilesiyle kendi gerçekliğini kabul ettiren bir doku kazanıyor.
Her öykü sinemaya ya da televizyona aktarılabilecek potansiyele sahip. Zaten 2016 tarihli
Arrival (Geliş) filmi de,
Hayatının Hikâyesi'nden uyarlama. Kısmet olursa Anlamak öyküsü de sinemaya aktarılmayı bekliyor. Tabii şimdilik sadece plan aşamasında. Oradaki öykünün handikabı, içerdiği temanın sinema perdesine daha öncede de yansıtılmış olmasından kaynaklanıyor. Neyse çıkarsa izleriz. Şikayet etmem.
Bazı öykülerde kişisel olarak eksiklikler olduğunu düşündüğüm oldu. Ama bunlar da, öyküleri kıymetsizleştirecek cinsten ayrıntılar değillerdi. Örnek vereyim: Babil Kulesi öyküsünün sonuna belki mantıklı bir açıklama getirilebilir ama yüzeyden yukarı çıkıldıkça oksijenin azalması ve bunun etkisine değinilmemesi, onca mimari ayrıntı arasında dikkatimi çekti. Verilen ayrıntılar yığının da çokta mühim gelmeyebilir. Yine bu ayrıntı bolluğu sebebiyle bunun eksikliğini hissettim. Bunun gibi eksiklik hissettiğim durumların oranı, öykülerin yazılış tarihleri ilerledikçe azalmaya uğradı.
Şimdilik yazacaklarım bunlar. Öyküler her birinin üstünde durulabilecek içeriklere sahipler. Konularını vermekle yetiniyorum; meraklısına okumak düşüyor.