Paladine bir nevi Zeus gibi ama. Tanrılar konseyinin de başı ve denge de o dönemlerde ondan yana. Bu yüzden Takhisis'in o sıralar yapabileceği şeyler, bence, kısıtlıydı.
Minatorlar ise, eh güzel oldukları söylenemez, ne olursa olsun onura sahip bir halktı. Hatta aralarından Kaz gibi Huma'ya iyilik adına savaşında yardım edecek kadar soylu biri bile çıkmıştır. Bu durumları göz önünde bulundurursak Paladine minatorlara belli değerlere sahip olduklarından ötürü dokunmamış olabilir. Başka kötü ırk olarak goblinler ve hobgoblinler var ama, onların da hali belli. Aslında denge büyük önem taşıyor. Zaten Krynn'de denge denince akan sular durur. Ogrelerin yaptıkları dengeyi bozduysa, denge tanrılarının desteği ile bile yapılmış olabilir.
Ama bence yukarıda dediğimden daha büyük önem taşıyan bir şey var: Krynn'de farklı ırk ve kişiler farklı şekillerde cezalandırılır. Elflerden bile güzel, Krynn'in en güzel canlıları İrdalar'ın cezası o muhteşem güzelliklerinin alınması olmuş. Ancak, sürekli tanrılara karşı gelen pek çok kötülük yapan bir bireyin cezası ise, geleceği görebilmek olmuştur. Böylece geleceği görecek ama değiştiremeyecektir. Pek çok sevdiğinin öleceğini çok inceden bilip buna seyirci kalarak acı çekmiştir (geleceği değiştiremiyor). Kötü olan herkese çirkinlik cezası verilmemesinin bir nedeni de bu. Nabza göre şerbet. Hem herkese aynı ceza verilseydi onlar tanrı olmazdı ki. Sabit bir düzenin işleyişi olurdu bu. Durumların değerlendirilmesi sonucunda verilen bu çeşitli cezaların ne olacağını, kime neyin en çok acı çektireceğini en iyi bir tanrı bilecektir bence. O yüzden aynı cezaları uygulamamaları bence gayet mantıklı.