İki tane Zaytung haberi gördüğümü sandım başta. Birincisi bu “biyografi” saçmalığı, ikincisi de “feminist” tepkisi.
İthaki, eğer biyografi başlığında bunları yazıyorsa, olayı çok yanlış yorumlamış. İllaki ciddi, her tarafta bulunabilecek metinlerle çıkmalı demiyorum. Ama eğlenceli, farklı bir dil kullanmak da maharet ister. Bunu yaparken, o yazar hakkında bilgi de verirsin. Burada ne mizah var, ne o yazarlar hakkında bilgi. Burada acayip bir trolleme, anlamsız metinler var; bir çeşit UFO.
İthaki, özellikle Kayıp Rıhtım’ı daha aktif şekilde takip etmemle beraber, yayımladığı kitapları en çok edindiğim yayınevi oldu. Böyle bir olaya imza attıkları için üzüldüm. Özür dilemeleri önemli ancak yaptıkları şeyin vahametini kavradıklarını düşünmüyorum.
“Feminist” arkadaşlar da maalesef yaptıklarıyla yine şaşırtmamıştır (Bu konuyu gerçekten anlayan arkadaşları tenzih ederim). Doğru dürüst tepki vermeyi yine becerememişler. Ülkede bu konuda ciddi sıkıntılar var. Yani, haklı olduğun konuları savunmak bu kadar kötü bir şekilde yapılabilir mi gerçekten? Sadece bu durum için de söylemiyorum. Kadınlar günüyle ilgili bir sürü video çekmişler mesela; hepimizin lanetlediği, kadına karşı şiddetin zıttını yaparak (erkek döverek), buradan güya mizah çıkararak sosyal mesaj veriyorlar. Niye kurtulamıyoruz bu şiddet sarmalından, aklım almıyor. Daha zekice, daha anlamlıca savunulamaz mı kadın erkek eşitliği ve şiddet karşıtlığı? Şiddete tepkiyi yine şiddetle vermek hak arama mücadelesinin çok ilkel bir yolu değil mi?
Sonuç olarak; artık acayip haberlere alıştığımız için “ülkem manzaraları” deyip geçiyorum.