13 Ocak 1977 yılında İngiltere'nin Canterbury şehrinde doğan Orlando Bloom babası Harry Bloom'u henüz 4 yaşındayken kaybetmiş. Orlando annesi ve ablası Samantha ile yaşıyor. Orlando çok küçük yaşlarda aktör olmayı kafasına koymuş. Onu aktörlüğe iten en önemli unsurdan biriside çok sevdiği Süpermen'in aslında Christopher Reeves tarafından canlandırılan bir karakter olduğunu öğrenmesiymiş. 1993 yılında aktörlük kariyeri için Londra'ya taşınan Orlando ilk kariyerini bazı TV dizileriyle gerçekleştirmiş. 1999 yılında burs kazanarak girmiş olduğu Guildhall tiyatro okulunu bitiren Orlando, adını tüm dünyaya duyurmasını sağlayan Yüzüklerin Efendisi filminde Legolas rolünü oynaması için seçilmiş. Daha önce çevirdiği filmlerden en önemlisi bence Black Hawk Down. Yüzüklerin efendisinden sonra çevirdiği filmler gelecek baharda İngiltere'de vizyona girecek olan
"Ned Kelly", "Calcium Kid" ve şu aralar Jonny Deep ile birlikte çekimine devam ettikleri "Pirates of Carribean" .
Tam bir doğa sporları delisi olan Orlando bu uğurda defalarca kaza geçirip kaburgasını, kolunu ve bacağını kırdığı halde bu sporlardan asla vazgeçmiyor. Yüzüklerin efendisi filminin çekimleri sırasında Yeni Zellanda'nın muhteşem doğasında bu sporları yapmak için oldukça fazla fırsatı olmuş. Sakar olduğunu her fırsatta dile getiren Orlando, filmin senaryosunda yeralan at çekimleri sırasında yine yaralanır gerekçesiyle çekim ekibine epeyce ter döktürmüş.
Şu aralar herhangi bir kız arkadaşı olmayan Orlando'nun yanından asla ayırmadığı Maude isminde bir köpeği var. Uzun süreli arkadaşlıklar edinememesinin bir sebebinin de sürekli seyahat etmesi olarak açıklıyor.Ne diyelim. Gönlünün "prensesini" en kısa sürede bulur
Çok romantik birisi olduğunu ve aşk için hertürlü çılgınlığı yapabileceğini söylüyor. Bu arada onun hakkında önemli bir bilgi, kendisi bir vejeteryan.