Çok eskiden paylaşılmış şeyler bunlar, belki beş altı sene önce okumuştum. Bugün tekrar okudum ve paylaşıp tartışmak istediğim şeyler var. O yüzden buraya açıyorum konuyu. Umarım daha önce açılmamıştır aynı konu, dediğim gibi çok eski olunca
.
Emma Coats Pixar'da çalışmış, çalıştığı süre boyunca da storyboard(Türkçe'sini bilmiyorum çeviremedim de.) hazırlamış biri. Storyboard kısaca hikayenin akışını veren bir şey. Küçükken "Olay örgüsünü yazın." derlerdi, öyle bir şey. Ve Emma Coats'ın deneyim ettikleri hakkında yazdığı yirmi iki not var. Ben böyle şeylerden ölesiye nefret ederim ama yine de nefret ettiğim şeylerden de öğrenebilirim, sanırım. Bunu sizinle de paylaşıp, paylaştıktan sonra sormak istediğim yerleri var.
Resimler forumda büyük olmuş, şuradan liste halinde ulaşabilirisiniz:
LinkPixar’ın Olağanüstü Hikaye Anlatmak İçin Yirmi İki Kuralı. (Neden nefret ettiğim burada işte, kuralmış peh.)
1.
Bir karakteri başarılarından daha çok denediği için takdir ederiz(beğeniriz.)
2.
Neyin seyirci(hedef kitle) için ilgi çekici olduğunu aklınızdan çıkarmayın, yazarken neyin eğlenceli olduğunu değil. İkisi çok farklı şeyler olabilir.
3.
Bunu çeviremedim, anlamadım da.
4.
Bir zamanlar … vardı. Her gün… Bir gün… Bundan dolayı… Öyle olunca… Sonunda ... olana kadar.
5.
Basitleştirin. Odaklanın. Karakterleri birleştirin. Dolambaçlı yollardan kaçının. Değerleri şeyleri kaybediyor gibi hissedersiniz ancak bu sizi özgürleştirir. -(Bunu sonuna kadar destekliyorum, deneyimlerim bu yönde.)
6.
Karakterinizin rahat ve iyi olduğu konular neler? Onları tam tersi olayların içine atın ve onlara meydan okuyun. Bununla nasıl başa çıkıyorlar?
7.
Hikâyenin gelişme bölümünden önce sonunu düşünün. Gerçekten, sonlar zordur, sondan çalışmaya başlayın. -(Bunu önermiyorum, yazış tarzınıza uygun ve sevdiğiniz şekilde yazmak daha iyi bence. Her ne kadar ben burada söylenen gibi yapsam da benim için doğal olan o.)
8.
Hikâyelerinizi bitirin, kusursuz olmasalar da bırakın bitsin. Mükemmel bir dünyada ikisine de sahip olursunuz (Kusursuz bitmiş öyküler.) ancak boş verin, ilerleyin ve bir sonraki seferde daha iyi yapın. -(Bunu da sonuna kadar destekliyorum
.)
9.
Takıldığınızda, olmayacaklar listesi yapın. Birçok sefer sizi açacak şey bu listede çıkabilir. (Ya da bu liste yardımıyla çıkabilir.)
10.
Beğendiğiniz öyküleri kenara çekin. (İnceleyin anlamında.). Bu hikâyelerde beğendiğiniz şey, sizden bir parça. Bunu kullanmadan önce fark etmelisiniz.
11.
Kâğıda dökmek düzeltmenin ilk adımıdır. Eğer aklınızda kalırsa, mükemmel bir fikir ancak kimseyle paylaşmadığınız…
12.
Aklınıza ilk gelen şeyi kenara atın. İkinciyi, üçüncüyü, dördüncüyü ve beşinciyi de. Belirgin ve besbelli olanları yolunuzdan atın. Kendinizi şaşırtın. -(Bunu da tamamen önermiyorum, evet insanı yaratıcı olmaya zorluyor ve evet aklımıza ilk gelen şeylerin bazıları çoktan yapılmıştır ama fazla fikri durduk yere kenara atmak pek yararlı bir şey değil. Hem her yazdığınız kendi başına şaheser olmak zorunda da değil, benzerlik göstermesi doğal.)
13.
Karakterlerinize fikirler verin. Etkisiz, yumuşak karakterler yazarken hoş görünse de seyirciye(okuyucuya) zehirdir. -(Bunun başarılı eserlerini Öykü Seçkisi'nde ve Kurgu İskele'sinde gördüm zaten birçoğunuz bu konuda iyisiniz bence.)
14.
Bu hikâyeyi neden anlatmak zorundasın? Alev alev yanan, seni yazmaya iten ve öykünün kalbini oluşturup besleyen ne?
15.
Eğer karakter sen olsaydın, bu durumda nasıl hissederdin? Dürüstlük inanılmaz durumlara imkân verir. -(Dürüst ve doğal olmanın hikâyeyi güzelleştirdiğini inkar edecek yoktur herhalde.)
16.
İşin sonuçları neler? Karakter için tezahürat yapmamıza bir neden ver. Başaramazlarsa ne olur? Yollarına çıkacak zorlukları sırala. -(Ben bunu pek beceremediğimi hissediyorum, bir karakteri okuyucuya nasıl sunmalıyız ki hayranları olmalı, onun için yapılan tezahürata katılmalı? Örnek: Jon Snow "King in the north!" gibi.
17.
Hiçbir çalışma boşa gitmez. Eğer işe yaramıyorsa bırakın. Bir zaman gelir ve o çalışmanızın kullanılabilir olduğunu görürsünüz. -(Buna da olduğu gibi katılıyorum. Beğenmediğiniz çalışmalarınızı da bekletin.)
18.
Kendinizi tanımalısınız. Elinizden geleni yapmakla boş konuşmak arasındaki farkı bilmelisiniz. Son cümleyi anlamadım.
19.
Karakterlerin başını belaya sokan tesadüfler güzeldir. Ama onları belanın içinden çekip alan tesadüfler hile yapmaktır.
20.
Pratik yapmak için: Sevmediğiniz bir filmin ana hatlarını ele alın. Güzel bir hale gelmesi için neleri değiştirirdiniz?
21.
Olayları ve karakterleri tanımlamalısınız. Yalnızca “havalı” olanı yazamazsınız. Neden böyle olduğunu, neden öyle davrandıklarını açıklamalısınız.
22.
Hikâyenizin özü ne? Bunu yazmanın en hesaplı yolu nedir? Eğer bunu bilirseniz oradan yola çıkabilirsiniz.
Umarım yeni yazmaya başlayanlara yardımcı olur. Daha deneyimlilere ise düşünecek birkaç malzeme verir. Çeviremediğim ve varsa yanlış çevirdiğim yerleri yazabilirsiniz. Sorduğum birkaç soruyu da tartışmak isterim. (Mesela 16.)